Kendinizi İnternetten Silin!
Kişisel verilerimizin korunması açısından, sosyal medyada paylaşım yapmadan önce, “bunu neden paylaşıyorum” diye düşündükten sonra paylaşım yapalım…
Çoğu zaman, her şeyden sıkılır ve alıp başımızı gitmek isteriz ya. İşte sosyal medya detoksu da böyle bir şey.
Her şeyden sıkıldığınız bir anda, kendinizi sosyal medyadan izole etmeye karar verdiniz ve facebook, twitter ve instagram hesabınızı kapattınız.
Tam rahata erdiğinizi düşünürken, adınızı Google’da aradınız ve arama sonuçlarında, sosyal medya hesaplarınızda paylaştığınız, önbelleğe alınan fotoğraflarınızı ve yazılarınızı gördünüz.
Bu durum oldukça can sıkıcı değil mi?
Belki de eski sevgilinizle çekilmiş bir fotoğrafınız hala Google’da gözüküyordur. Bu durumu nasıl açıklayacaksınız?
Ya itibarınızı zedeleyen bir içerik ya da haber varsa…
Google böyle bir durumda sadece ABD vatandaşlarının taleplerini dikkate alıyor ve işlem yapıyordu…
13 Mayıs 2014 tarihinde Avrupa Birliği’nin en yüksek mahkemesi olan Avrupa Adalet Divanı’nın aldığı kararla Google ve Bing’in kullanıcılarına bazı durumlarda kendileri ile ilgili bilgilere yönlendiren linkleri silme hakkı tanıması gerektiğine karar verdi. Bu karara “unutulma hakkı” deniyor.
“Unutulma hakkı” kişi ya da kurumların internette kendi adlarıyla arama yaptığında çıkan sonuçlarda, kendileriyle ilgili bilgi, belge, fotoğraf gibi verilere yer verilmemesini isteme hakkıdır.
Unutulma hakkı kapsamında 27 Avrupa ülkesi ve İsviçre, İzlanda, Lihtenştayn ve Norveç vatandaşlarına da başvuruda bulunma hakkı tanınmıştır.
Peki karar nasıl alınmıştı?
İspanya vatandaşı “Mario Costeja Gonzalez”, 1998 yılında çeşitli mali sıkıntılar yaşadığından, sorunlarını gidermek için, sahibi olduğu bir mülkü açık artırma ile satışa çıkarır.
Bu açık artırma bir gazete tarafından haberleştirilir ve internet sitesinde de yayınlanır. Böylelikle Google tarafından indekslenir. (Yani arama sonuçlarında gösterilir.)
Mario Gonzalez, ne zaman kendi adını Google’da arasa, 16 yıl önce yaşadığı mali sıkıntı karşısına çıkar ve o günleri hatırlayıp üzülür. Bir başkasının da bu sonuçlara ulaşabileceğini bildiğinden, bu durumdan son derece rahatsız olur.
İtibarının zedelendiğini düşünerek mahkemeye başvurur ve bu üzücü anıya ait 36 kelimelik metnin, Google arama sonuçlarından kaldırılmasını ister.
Avrupa Adalet Divanı da bu durumu son derece haklı bulur ve haberi yayımlayan gazete, toplum yararına bir iş yapmış olsa da Google’ın bu bilgiyi sürekli olarak yayımlayarak, Mario Costeja Gonzalez’in gizlilik hakkını ihlal ettiğine karar verir…
Karar oldukça olumlu karşılansa da bazı çevreler tarafından yanlış yorumlanır bir hale geldi.
Herkes mahkemeye başvurarak kendisi hakkındaki içeriklerin internetten kaldırılacağını düşünür oldu. Eğer siz de böyle düşünüyorsanız yanılıyorsunuz…
Alınan karar sadece Google ve Bing gibi arama motorlarındaki sorgulama sayfalarını bağlar.
Yani sizin hakkınızda birisi arama yaparsa o sonuçlar listelenmez ama içerikler yayınlanan siteler de kalmaya devam eder. Sosyal medya platformları aracılığı ile de o içerikler tekrar paylaşılır.
Kalıcı bir çözüm istiyorsanız sizinle ilgili içerikleri yayınlayan web siteleriyle iletişime geçerek hakkınızda yayınlanan içeriği kaldırmalarını rica edebilirsiniz. Mahkeme kararı olmadığı sürece içeriği kaldırmaya da bilirler.
Türkiye’de yaşıyorsunuz ve internette sizinle ilgili çıkan resim, yazı vs belgeleri kaldırmak istiyorsunuz ve sizinle ilgili içerikleri yayınlayan web sitesi ile iletişime geçtiniz ama başaralı olamadınız. Ne yapacaksınız?
Hakkınızda asılsız iddialar ortaya atılıyor ve bu durumdan son derece rahatsızsınız.
Geçmiş çağlarda blog yazıları yazıyordunuz ve şimdi bu yazdıklarınızdan pişmansınız. Şifrenizi unuttunuz ve içeriği kaldıramıyorsunuz…
Çeşitli blog, forum, sosyal medya ve internet sitelerinde sizinle ilgili incitici yazılar yayınlanıyor ve itibarınız zedeleniyor.
Periscop ya da İnstagram’da yaptığınız komik canlı yayın, kısa sürede çeşitli internet sitelerinde yayınlanmaya başladı ve utanmaya mı başladınız?
Art niyetli birileri tarafından fotoğraflarınız mı kullanılıyor?
İşte bu gibi durumlarda ülkemizdeki tüm telekomünikasyon firmalarının üye olmasının zorunlu olduğu “Erişim Sağlayıcıları Birliği” devreye giriyor.
Avukatınız aracılığı ile mahkeme kararıyla Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne başvuruyorsunuz. Birlik, üyesi olan tüm telekomünikasyon firmalarına (Türk Telekom, Turkcell, Vodafone, Türksat vs) engellenmesi gereken linkleri gönderiyor ve 24 saat içerisinde engellenmesini istiyor.
Bu sayede Türkiye’deki kullanıcılar ilgili içeriklere erişemiyor. Proxy ve VPN kullananlar ya da yurt dışında yaşayanlar ne yazık ki ilgili içeriğe erişmeye devam edecek…
Bu durumu kafasını kuma gömen devekuşu gibi düşülebiliriz!
Kişisel verilerimizin korunması açısından, sosyal medyada paylaşım yapmadan önce, “bunu neden paylaşıyorum” diye düşündükten sonra paylaşım yapalım…
___