SETA'ya acil öneri!

SETA gibi bir kurum yılların emeğini, birikimini "fişleme" etiketine kurban verdi.

Son dönemde yabancı medya kuruluşlarının Türkiye'ye olan ilgisi SETA'nın da dikkatini çekmiş olacak ki "Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları" başlıklı rapor hazırlamışlar.

Raporda da ülkemizde yayın yapan bu medya kuruluşları ve bu kuruluşlarda yer alan gazetecileri mercek altına almışlar.

Merceğin ayarı o kadar ince ki; kim kimi takip etmiş, kim kimi kaç kere RT etmiş falan hepsini yazmışlar.

En azından akılda kalan bu oldu. Yani SETA gibi bir kurum yılların emeğini, birikimini "fişleme" etiketine kurban verdi.

Uluslararası medya kuruluşlarının ülkemize artan ilgisi bir sorunsa eğer, önce bu sorunun nedeni üzerinde durmak bilimselliğe daha çok yakışırdı kanımca.

Bunun için SETA'dan acilen içerisinde şu soruların cevabını arayan bir medya raporu bekliyorum;

- Ulusal medyada yaşanan dönüşüm nasıl bir medya ortamı yaratmıştır?

- Uluslararası medya kuruluşlarının Türkiye'de yayın yapacak bir alan boşluğu görmelerinin nedeni nedir?

- Ulusal medya ne oldu da gazeteleri okunmayan, televizyonları izlenmeyen bir hal aldı ki son yıllarda en çok izlenen ana haber programı açık arayla hep Fox Tv olmaya başladı? Ve insanlar özellikle seçim sonuçlarının açıklandığı günlerde Fox TV'ye reyting rekorları kırdırıyor?

- 6 gazetenin aynı gün aynı manşetle çıkması bize tek sesliliği mi, çok sesliliği mi yoksa ters tepmeyi mi gösterir?

- Ulusal medyada hep aynı isimlerin kanal kanal gezerek hep aynı şeyleri söylemesi izler kitlede "zapping" refleksi oluşturmuş olabilir mi?
(Ki artık "zapping" kanallar arası değil iletişim araçları arasında gerçekleşiyor. İnsanlar tv kanallarından sıkıldığı an elindeki telefonla sosyal medya araçları arasında gezinmeye ve farklı ne var diye aramaya başlıyor. Bu not da benden size kıyak olsun)

-Son olarak ulusal medyamızın "yerli ve milli" gazetecilerinin geçmiş bağlantıları, kim kimi zamanında ne kadar RT etmiş, bugün kimi daha çok paylaşıyor gibi şematik bir takım veriler de sunarlarsa bu rapor tadından yenmez!

YENİ PARTİ KULİSLERİ

Son bir aydır üstümüze patır patır yeni parti kulisleri yağıyor.

Medya dünyamızın kulisçi yazarları niyeyse Ali Babacan yazılarına başlarken önce bi uyarma ihtiyacı hissediyorlar. "Aman ha, ortalıkta çok asparagas kulis var onlara itibar etmeyin en taze, öz hakiki kulisler bende" diye.

Hele Habertürk yazarları Nagehan Alçı ve Fatih Altaylı'nın bu tavırlarına hastayım.

Tabi bir de isim vermeden yabancı medya kuruluşlarına konuşan danışmanlar var. Ali Babacan'a yakın bir isim... Ali Babacan'ın ismini vermek istemeyen danışmanı...

Sanki ölümsüzlük sırrını veriyorlar. Bir gizemler, bir haller...

Ali Babacan partiden istifa ettiğine ve yeni partiyi işaret ettiğine göre artık bu isimsiz mektup göndermeler son bulur diye umuyorum. Yoksa bir süre daha "enn doğru kulisler bende" havalarına katlanacağız demektir.

ARINÇ BUNU DA İSTİŞARE EDECEK Mİ?

Bülent Arınç, maaşının bir kısmını burs bir kısmını da KHK mağduru ailelere yardım olarak vereceğini açıkladı.

Sayın Arınç alacağı maaşın bir kısmını mağdurlara vermek yerine mağduriyetlerin giderilmesi için istişarelerde bulunsa çok daha faydalı olabilir.

Ne de olsa Yüksek İstişare Kurulu'nda....


CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN YOUTUBE KANALI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Youtube kanalı bir hafta önce açıldı.
Bence geç bile kalındı ama hayırlı olsun.

Bu zamana kadar 5 video yüklenmiş kanala. Videoların başlıkları şöyle:

-G-20 Liderler Zirvesi ve Japonya Ziyareti
-Çin Ziyareti ve Çin Medyasında Yayınlanan Makaleler
-Milli Savunma Sanayimizle İnlerine Girdik
-Sonuna Kadar
-Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Erdoğan'ın dijital medya ekibi zaten biliyordur ama ben yine de yazmadan geçemeyeceğim.

Youtube, ne Twitter'a ne Facebook'a ne de Instagram'a benzer.
Bir kere hedef kitlesi çok farklı.

Aslında AK Parti'nin tam da ihtiyacı olan bir hedef kitleye sahip, yani AK Parti iktidarından başka iktidar görmemiş genç bir kitleye. Bu kitleyi diğer sosyal medya mecralarında değil ama Youtube'da yakalamak çok olası.

Fakat bunun için de bu mecranın diline, trendlerine, hedef kitlesine uygun içerikler üretmek lazım.

Tabi ki kendisinden "tekmeyle şişe kapağı açma challenge", "Putin'e S-400'den vazgeçtik şakası" ya da "Trump kışkırtma" gibi videolar beklemiyorum.

Ama mesela ben Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Youtube kanalında;
-Külliye'de bir günüm vlogu
-Hakkımda merak edilenler
-Emine Hanım'la nasıl tanıştık?

-Torunlarla bir günüm gibi daha kişisel ve Youtube'a uygun içerikler görmek isterim.


twitter.com/Htckubra 

Facebook Hatice Kübra 

Yorumlar 2 yorum