Herkes kendi köyüne hadi yallah

Herkes kendi köyüne hadi yallah

Bekir Coşkun’un kovulmasından çıkan sonuç budur işte. 

Farklı düşünceler, karşıt görüşlerin aynı medya ortamında bayrak gösterme döneminin sonuna geldik. Gönderilen, vaz geçen, giden, kovulan her yazar ile birlikte hızlı bir ayrışmaya sürükleniyoruz memleket sathında.

Nasıl Türkiye harita üzerinde siyaseten 3’e bölünmüşse medya da kendi içinde üçe, dörde  ya da beşe bölünmeye başlamasının tescilidir. Bekir Coşkunun durup dururken işinden atılması bunun nedeni değil sonucudur.

Liberaller liberallerin gazetesinde yazacak.

Ulusalcılar ulasalcıların gazetesinde.

Kürtler kürtler için kürtçede…

Cemaatçiler Cemaatcilerle..

Oy sandığında bölündük, medyada bölünüyoruz, ileride tamamen bölüneceğiz…

Belki böylesi daha hayırlı olacak panik atak geçirmeyin, heyheylenmeyin hemen.

Bu bizim coğrafi bölünmemizin de ikinci ya da üçüncü adımı anlamına geliyor.

Bekir Coşkun’un işsiz kalması, hükümet baskısı meselesi değildir.

Yukarıdan gelen bir baskıya da inanın gerek yok artık. Zira direnişe de imkan yok. Gönüllülük esası önde artık…

Patronlar düne kadar gazetecilik adı ya da kılıfı altında diğer işlerini yola koyarlar ve durumu gazetecilere pek çaktırmazlardı. Gazeteciler de ele verirken talkını ya da herkesi didiklerken medya patronları dünyasına ilişmezlerdi.

Bu sessiz bir anlaşma, berbat bir ittifaktı.

Bitti.

Artık baskıya gerek yok. Sopayı göstermeye gerek yok, direnmeye gerek yok…

Herkes üzerine düşeni biliyor.

Patronlar patron olma tasarrufunu kullanıyor.

Yan binada söz dinlemeyen patronlar acayip cezalarla tek tek batırılırken hiç kimsenin medya patronlarına ‘tasarruf kullandıkları’ için kızmaya hakkı yok.

Ne Turgay Ciner’e ne de Fatih Altaylı’ya ya da diğer medya patronlarına kızacağınıza oluşan bu yeni siyasi coğrafyaya, tepkisizliğe, gazetecisine sahip çıkamayan okura kızın.

Bir de olaya iyi yönünden bakın. Belki eskiden bu dağınık ve kozmopolit yapıda çoktan bölünmüştük de haberimiz yoktu. Oysa şimdi herkes sevdiği yazarın, insanın yanında arkasında sıraya diziliyor.

Belki küçüleceğiz ama en azından taş kadar sert bir “tek dünya” görüşünde üniterleşeceğiz.

Kızmak yok.

Alın o çuvaldızı, şimdi batırın istediğiniz yerinize…

Hadi yallah şimdi…

cüneyt özdemir 

www.dipnot.tv