Becerikli Bay Önder Aytaç Cemaatçi çıkmadı!

Becerikli Bay Önder Aytaç Cemaatçi çıkmadı!

Önder Aytaç kimdir inanın çözebilmiş değilim.

Polis akademisinde ders veren Kültür Bakanı danışmanı... Polis evinde ikamet eden eski Taraf yazarı... Bilgi Üniversitesi titrini kullanan ama Bilgi Üniversitesinde ders bile vermemiş bir akademisyen… Kendisine yönelik her eleştiriye Gülen Cemaati üzerinden cevap veren, cemaat adına ahkam kesen bir tuhaf portre.. 

Kendi imzası ile  geçtiğimiz haftasonunda samanyolu haber’de yayınlanan yazısı ve bu yazının içindeki bilgiler sıradan bir analizin çok çok ötesinde. Şu anda tutuklu bulunan kişilerin avukatlarında bile dava dosyası ile ilgili bu bilgilerin olduğunu zannetmiyorum. Önder Aytaç’ın kimlerle nasıl bir ilişkiye girdiğini ve gizli yürütülen bir soruşturma dosyası hakkında nasıl olup da gazetecilerden hatta avukatlardan daha çok bilgi sahibi olduğu  aslında beni de çok alakadar etmiyor.

Hadi beni alakadar etmiyor bu soruşturmayı yürüten savcılar bu durumdan neden rahatsız olmuyor onu da anlamıyorum.

Ancak Önder Aytaç’ın geçtim dünü, geleceğe yönelik tehditkar yazılarını endişe ile okuyorum. 

Zira Aytaç bilerek ve kasten düşüncelerine katılmadığı gazetecileri hedef olarak gösteriyor. ‘Sıranın onlara geldiğini…’ ima ediyor. Hatta dün akşam twitter’da işi beni yürütülen bir soruşturmaya sokuşturma çabalarına kadar getirdi.

Üslubuna baktığınızda kendisine ait bir polis teşkilatı hatta savcıları olduğunu operasyonu kendisinin yürüttüğünü düşünebilirsiniz.

Mahrem bilgiler, geleceğe yönelik tehditler ile yılların gazetecilerini sindireceğini korkutacağını zannediyor. Ortaya attığı imalı sözler, cümleler hep bu tehdit tonunda…

Peki baştaki soruya geri dönelim. Kimdir bu Önder Aytaç?

Cemaatin önde gelen isimlerini arayıp sordum. ‘Önder Aytaç kendi şahsını eleştirdiğimiz her konuda ortaya cemaati atıyor , sizinle organik bir bağı var mı? Cemaatin sözcüsü mü, avukatı mı , temsilcisi mi?’

Cevap gayet net “Babasının bir gönül bağı vardır ama bizim bildiğimiz kadarı ile kendisinin resmi bir bağı ve temsil yetkisi yoktur” diyorlar.

Yani birinci ağızdan Cemaatin önde gelenleri organik bir bağ olmadığını vurguluyorlar.

Benim Önder Aytaç ile kişisel bir derdim yok.

Dün gece tartışırken ona da söyledim .Türkiye her 10 yılda bir mazlumlarla mağdurların yer değiştirdiği bir kısır döngüde yaşıyor.  O yüzden bugün kime güvenip biz gazetecileri tehdit ediyor olursa olsun yarın birgün dara düşerse yine o namuslu ve vicdanlı gazetecilerin ipine sarılabilir.

Hiç çekinmesin kimse babamızın oğlu da değil, kişisel düşmanımız da değil. Sonuçta bir kamu görevi yapıyoruz.

Diğer gazetecileri bilmem ben kendi adıma Önder Aytaç hakkında hafta içinde suç duyurusunda bulunacağım.

Pazar günü de her türlü baskıya karşı ‘Özgür Basın’ için Avrasya maratonunda koşacağım…


www.dipnot.tv