24 Haziran seçimlerinin üzerinden 23 gün geçti. Geri
kalan zaman zarfında pek çok gelişme yaşandı.
Milletvekilleri yemin edip göreve başladı. Cumhurbaşkanı
Erdoğan Türkiye'nin ilk Başkan'ı ünvanlıyla hakkettiği makama
oturdu, yardımcısını ve bakanlar kurulunu
belirledi.
İcraatlara bile başladı.
Pakistan'la Cumhuriyet tarihinin en büyük anlaşmasına imza
attı, 30 Atak helikopteri sattı. NATO toplantısına katıldı, Türkiye
ile ilgili güvenlik kararı aldırttı. Menbiç'te YPG, Kandil'de PKK
temizliğine hız verdi.
Kanser Hastalarının tedavisinin bundan böyle ücretsiz
olacağını açıkladı.
Say say bitmez.
Peki bu süre zarfında CHP ne yaptı dersiniz?
Söyleyeyim...
Hala Muharrem İnce'nin o gece kaçırılıp kaçırılmadığı, alkol
alıp almadığı tartışılıyor.
Ha pardon, bir de kurultay tartışması var.
Erdoğan yerel seçimler için düğmeye basarken onlar
delegelerden kurultay yapabilmek için gereken imzaları toplama
derdinde...
Niye?
Muharrem İnce'yi genel başkan yapacaklar, parti İnce
sayesinde uçuşa geçecek ve bir dahaki seçimlerde iktidara gelecek
de ondan...
Günlerdir "Muharrem İnce başarılı, Kemal
Kılıçdaroğlu başarısız"diyenleri ibretle
izliyorum.
Yahu siz değil miydiniz "Barajı geçmesi
için bu sefer de
HDP'ye vereceğiz" diyen?
Hem HDP'ye oy vereceksiniz, hem de "Bizim
parti çok başarısız, oyları sürekli
düşüyor" diyeceksiniz.
Ne yani, iki oy hakkınız olduğunu, HDP'ye
verdiğiniz oyun aynı zamanda CHP'ye de sayılacağını falan mı
düşündünüz?
Ne yüzde 31 oy alan Muharrem İnce başarılı ne de yüzde 22 oy
alan Kemal Kılıçdaroğlu başarısız, buna kafanız basmıyor
mu?
Anlamayacağınızı bildiğim için tane tane
anlatayım.
Kemal Kılıçdaroğlu bir strateji denedi
ve "HDP'ye barajı geçirtmemiz
lazım" dedi. Böylece CHP'ye gitmesi gereken
oyların minimum yüzde 5'lik bölümü HDP'ye gitti.
Al o oyları, koy CHP'nin oylarının üstüne.
Etti yüzde 27 değil mi?
Peki Muharrem İnce'nin aldığı yüzde 31'lik
oyların yüzde 5'lık bir bölümü nereden geldi
sanıyorsunuz?
HDP'den...
Farazi bir yorumda bulunmuyor, aksine emin olduğum bir
gerçekten bahsediyorum.
Sandık başındaki yüzlerce görevliyle konuştum. Hemen
hepsi, "Aynı zarf içinde HDP'ye oy verenler,
Cumhurbaşkanlığı adaylığında Muharrem İnce'ye mührü basmıştı.
Oyların tasnifi sırasında buna defalarca
rastladık" diyor.
Bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş
yüzde 13'ün üzerinde bir oy oranına ulaşmıştı
hatırlarsanız.
Yani anlayacağınız bu seçimde HDP'liler, Selahattin
Demirtaş'ı ziyaret eden Muharrem İnce'yi hem Güneydoğu'daki miting
meydanlarında hem de sandıkta destekledi.
Bu destek yüzde 5-6 seviyelerinde oldu.
Bu rakamı düştüğünde geriye ne kalıyor?
Yüzde 26 küsur...
Hadi söyle şimdi leylek bacaklım, Tatanka'm!
Muharrem İnce mi başarılı, yoksa Kemal Kılıçdaroğlu
mu?
Ya tabi ki tercih sizin...
İstediğiniz zaman kurultay yapabilirsiniz ki zaten bu
konuda dünya rekortmenliğiniz var. Yine yapın, yine istediğiniz
ismi genel başkanlık koltuğuna oturtun. Ama Muharrem İnce'nin
gelişiyle birlikte CHP'nin uçacağını, iktidara falan geleceğini
düşünmeyin.
Gerçekten düşünmeyin, çünkü yine çok büyük hayal kırıklığına
uğrayacaksınız.
Ha kel Hasan, ha Hasan kel, bir farkı yok. Bu partinin adı
CHP olarak kaldığı müddetçe iktidarı falan aklınızdan
geçirmeyin.
Muharrem İnce, katil Selahattin Demirtaş'ı Cumhurbaşkanı
yardımcısı yapacağını, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kahraman
komutanının apoletini sökeceğini söyleyerek harakiri
yaptı.
Alkolik olması, bel altı fantezileri, onu buna telefon
açıp kağıda kaleme gelmez küfür ve tehditler
savurması....
Bu haliyle Erdoğan için bir tehdit oluşturmaz,
oluşturamaz!
Kemal Kılıçdaroğlu en azından fitne nasıl çıkarılır, fesat
nasıl yayılır, teröriste nasıl destek verilir, Avrupa'ya nasıl
yardakçılık yapılır gibi durumları çok iyi
biliyor.
Muharrem İnce bu konularda çok zayıf.
Eğer İnce'yi seçerseniz, Erdoğan siyasetteki hakimiyetini
daha zahmetsizce koruyacak.
Benden söylemesi...