Düşünce özürlülüğü!..

Fatih Altaylı programına davet ettiği Kemal Kılıçdaroğlu'na kayyum meselesini soruyor. CHP lideri alnını kırıştırıp şu bilge açıklamayı yapıyor:

"Hem demokrasiyi savunacaksınız hem yerine kayyum atanan ve haksız bir şekilde görevden el çektirilen kişiyi görmezlikten geleceksiniz, bu doğru değil. İnsani olarak da siyasi olarak da doğru değil"

Yaklaşık 5 dakika boyunca PKK için dağa adam gönderdikleri kesinleşen PKK'lı belediye başkanlarını savunuyor. 

Konu İmamoğlu'nun terörist destekçisi HDP'li başkanları ziyaretine geliyor. Alnını bir kez daha kırıştırıyor, sağ kaşını hafiften yukarı kaldırıp şunları söylüyor:

"Benim bilgim dahilinde gerçekleşen bir ziyaretti ama Ekrem Bey de o tür şeylere zaten dikkat ediyor. Elbette Batman'a gitmişken Diyarbakır'a uğraması gayet doğaldır. Uğramaması ayıp olurdu!"

Fatih Altaylı konuyu değiştirip bizim Rusya'dan aldığımız S - 400'leri soruyor. CHP liderinin verdiği beyin yakıcı cevap harfi harfine şöyle:

"S-400 niye alındı, bize kim saldıracak? Irak mı, İran mı bize saldıracak? Rusya mı bize saldıracak? Silahlar zaten onların. Yunanistan’la mı kavga edeceğiz’’ 

Fatih Altaylı'nın soru sorma şekline, yaptığı ironilere ve yüz hatlarına bakıyorum, bildiğin dalga geçiyor. Ama adam bunu anlamadığı gibi sorulan sorulara da ciddi ciddi cevap veriyor. 

Programdan sonra epey düşündüm. Şöyle sert bir yazıyla eleştireyim dedim. Ama sonra kınamamaya karar verdim. Netice itibari ile kınadığımızla sınanıyoruz. Hepimizin çoluk çocuğu var. Yarın bir gün onlar da bu duruma düşebilir değil mi?

Hem, bu ülkede “düşünce özgürlüğü” olduğu kadar “düşünce özürlülüğü” de var ve olmalı!

Demokrasi böyle bir şey zaten!

Yalnız şu duayı canı gönülden yapıyorum. Allah başka hiçbir devleti Kemal Kılıçdaroğlu gibi biriyle imtihan etmesin. 

Hadi biz eğlenceli bir milletiz. En zor meselelerden bile bir eğlence çıkaran bir topluluğuz. Elin adımı bizim gibi değil ki? Bakın koskoca Amerika dahi, siyasi zekâ açısından Kılıçdaroğlu’na bin basan Trump gibi bir adama tahammül edemiyor. 

Bir de Kılıçdaroğlu’nun Amerika’nın başına musallat olduğunu varsayın. Söylemesi bile insanda ciddi endişe uyandırıyor değil mi? 

Yani dünya üzerinde "Biz niye hava savunma sistemi kuruyoruz ki? Bize kim saldıracak ki?" diyen başka birini bulabilir misiniz?

Bulamazsınız?

Siz hiç dünyanın süper devletlerini yöneten isimlerin, mesela Amerika'yı, Rusya'yı, Almanya'yı, Çin'i, Japonya'yı yöneten liderlerin, "Biz niye bu kadar hava savunma sistemi kuruyoruz. Bize kim saldırmaya cesaret edebilir?" diye bir soru sorduklarını duydunuz mu?

Yok, duyamazsınız.

Adamlar El Kaide diyor, IŞİD'i bahane ediyor, bireysel terör saldırılarını gerekçe gösteriyor ve caydırıcı önlemler alıyor. Bizimki de ortalığa düşmüş, önüne gelene "Biz niye S-400 aldık ki bize kim saldıracak ki?" diye soru soruyor.

Yahu bu CHP içinde bunu doktora götürecek kimse yok mu kardeşim? Hadi doktora götürmeye çekiniyorlar diyelim. Bir kişi karşısına oturup, "Irak'a, Libya'ya saldıranlar, Suriye'yi, Yemen'i küle ve köze döndürenler, yarın bize de saldırabilir" demiyor mu?

"Hadi onları geçtik. Amerika yanı başımızda terör devleti kurmak için dünyanın silahını sınırımıza yığıyor. Yarın buradan saldırı altına alınacağız" diyen kimse de mi yok?

Ya hadi CHP’lileri anlıyorum. 

Düşünce itibari ile herkes kendine benzeyene makul bakar zihniyetine göre seçimini yapar. Adamlar CHP’ye oy vermeyenlere bidon kafalı koyun diyor ama gidip bu adama oy veriyor. Yani CHP’lilerin önüne odun koysan da fark etmez, yine oy verirler. Mezardan Atatürk'ü kaldırıp AK Parti’den aday yapsan yine seçmezler de…

Ya peki bunun kuyruğuna takılan diğer partilere ne demeli? 

Kendine milliyetçi diyen, muhafazakâr diyen kesimlerden bahsediyorum. Vallahi ben ciddi ciddi bunlara bir şey içirdiklerinden korkuyorum.

Yoksa bu kadarı normal değil yani…

Yani bir oturuşta bu kadar saçmalayan bir adamın kuyruğuna takılıp gitmek hiç ama hiç normal değil…

Ne diyeyim.

Allah herkese akıl sağlığı versin.