Gazeteciler tutuksuz yargılansın!

Gazeteciler tutuksuz yargılansın!

Haklı bir çağrı... 

Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklu yargılanmasından Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da şikayetçi olması, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu çağrısını daha da önemli hale getiriyor. 

AK Parti Grup toplantısı konuşmasında ağzından bal damlayan Başbakan Davutoğlu samimiyse (ki ben samimi olduğuna inanıyorum) bu çağrıya kulak verir ve Türkiye'nin büyük bir ayıptan kurtulmasına katkı sağlar. 

Ama...

"Gazeteciler tutuksuz yargılansın" dedik diye...

Ne idüğü belli olmayan gazeteci kılıklı tiplerin de bu haktan faydalanmasını istediğimiz anlaşılmasın!

Cebinde bir kartı var, hırsızlık yapıyor, arsızlık yapıyor, şerefsizlik yapıyor, namussuzluk yapıyor ve yaptığının karşılığını buluyor. 

Biz buna gazeteci mi diyeceğiz?

Tabii ki hayır!

Hakiki gazetecilerin tutuklanmasın diyoruz... 

Can Dündar gibi...

Erdem Gül gibi... 

Türkiye'de her haltı yiyerken efelenen, ama hukuk karşısında hesap vermeye gelince yerini yurdunu terkedip yabancı ülkelerin topraklarında soytarılık yapan Emre Uslu gibi gazeteci kılıklı kimselerin elbette tutuklanması gerekiyor. 

Ama kaçma şüphesi olmayan, yeri yurdu adresi belli kimselerin (Mehmet Baransu, Hidayet Karaca) tutuklu yargılanıp, mağdur edilmesine de, gönlüm razı değil!

NOKTA...

Bunları yazdım diye isteyen istediğini söyleyebilir, yazabilir... 

Umurumda değilsiniz!

"Paralel" yaftasına devam edeceklere de sözüm şudur:

"Paralel senin babandır!"