"Medya özgürlüğü" adı altında bir kitap
yayımladı Zaman gazetesi.
Ekrem Dumanlı'yı savunmak için Çağlayan
adliyesini mesken tutan Mehmet Baransu'dan başka herkes
var o kitabın kapağında...
Emre Uslu, Nuh Gönültaş gibi Cemaat'e yakın gazetecilerin itirazını
anlıyorum ve de hak veriyorum. Ama o kitapta Mehmet
Baransu'nun olmamasına pek de şaşırmadığımı
söylemeliyim.
Zira, en mutlu gününde Baransu'yu yalnız bıraktı bunlar.
Düğününe katılmadılar...
Ne Ekrem Dumanlı...
Ne de bir başkası...
Peki...
Bu sahiplenmeme...
Yalnız bırakma...
Terk etme...
Bir tek Mehmet Baransu ile mi sınırlı?
Hayır...
"Medya özgürlüğü" ipine sarılanların sicili
kapkara...
Yavuz Semerci'ye, Cüneyt Özdemir'e ve diğer "mağdur gazeteciler"e
sahip çıkıyorlar!
Ya mağdur ettikleri...
Nuh Gönültaş mesela...
Niye susturuldu 16 ay boyunca...
Kalemini kim kırdı?
Kimi rahatsız ettiği için yazılarına son verildi?
"Başbakan senden rahatsız" diye Nuh Gönültaş'ı 16
ay işsiz bırakmadınız mı siz?
Neden?
Nuh medya mensubu değil miydi?
Ekrem Dumanlı'nın emir eri miydi?
Mağdur ettiklerinizi daha da sayayım mı?
Rasih Yılmaz, Bugün'den niçin atıldı bir sebebiniz var mı?
Fikri Türkel'i Zaman'dan niye kopardınız?
Ömer Şahin başarılı bir gazeteci olduğu halde niçin oradan oraya
savurdunuz?
Gazetecilere sahip çıkmayın demiyor kimse?
Sahip çıkarken önce en yakınınızdakilere sahip çıksaydınız
diyoruz.
Dün boğazladıklarınızı bugün baştacı ediyorsunuz.
Sizinle olan, sizinle aynı yolu yürüyenleri bir mendil gibi
fırlatıp atıyorsunuz.
Dün kovun dediklerinizi bugün başköşeye koyuyorsunuz.
"Medya özgürlüğü"nüze diyecek çok şey var da,
terbiyemi bozmak istemiyorum.
Yürüyün gidin işinize...
Siz kim "Medya özgürlüğü" kim?