Sayın Bülent Arınç ile birkaç tartışmamız olmuştu
hatırlarsınız. 17/25 Aralık sonrası yaptığı bazı kafa
karıştırıcı açıklamalar olmuş ve ben de bu açıklamalardan yola
çıkarak kendisine eleştiriler yöneltmiştim.
Sadece eleştiri demeyeyim.
Yazdıklarım hayli ağırdı. Yaptığı açıklamalarla Fetö'ye
cesaret verdiğini ve AK Parti'ye inanan milyonların gönlünü
incittiğini söylemiştim.
Arınç da aynı sertlikte cevap vermiş, beni Kripto Fetöcü
olmakla suçlamıştı.
O günlerin üzerinden çok zaman geçti.
Sayın Cumhurbaşkanı birkaç kez kendisini davet etti ve bu
davetlerin hiç birini geri çevirmedi Sayın Arınç...
Neredeyse koşa koşa gitti.
Bu görüşmelerden biri de geçtiğimiz hafta yaşandı.
Cumhurbaşkanı ile baş başa görüşen Arınç, görüşme sonrası çok
anlamlı bir açıklama yaptı:
"Bu partinin kurucularından birisiyim. Dolayısıyla AK
Parti'den başka bir partiye başımı çevirmem. İyi bir AK
Partiliyim. Ben aktif siyasi hayatımda meclis başkanlığına
kadar, başbakan yardımcılığına kadar, 20 yıl süren
milletvekilliğine kadar her kademesinde bulundum. Kendi irademle
isteyerek ve bilinçli bir şekilde aktif siyasete veda ettim. Bundan
sonra da siyaseti
düşünmüyorum" dedi.
Beni az çok tanıyanlar bilir.
Yapılan yanlışları eleştiren, doğruları övün biri olmaya
gayret ediyorum. İnandığım bir dava var ve o davaya zerre kadar
hizmet eden herkesi çok önemsiyorum. Davaya zarar verenleri de bir
o kadar eleştiriyorum.
Sayın Arınç'ı dün davaya zarar verdiğine inandığım için
eleştirdim, bugün ise o davadan asla kopmadığını gösterdiği için
öveceğim.
Sayın Arınç şayet siyasete devam edeceğini söylemiş olsaydı,
belki de bu yazıyı yazamayacaktım.
Yani siyasete yeniden dönme kararı aldığı için kendisine
methiye dizmekten imtina edecektim.
Demem o ki...
Sayın Arınç son dönemlerde yaptıklarıyla beni ve benim gibi
kendisine yüklenen pek çok kişiyi ters köşeye yatırdı. Kaşı gözü
başka oynamadı. Birileri gibi kapalı kapılar arkasında kumpas
kurmadı, eski dava arkadaşlarını yarı yolda
bırakmadı.
Kendisi bundan sonra benim hakkımda istediği şeyi söylemekte
serbest ancak ben söylediğim sözlerin tamamını geri
alıyorum.
Hem de tüm samimiyetimle...
Dipnot: Siz de gerek benim hakkımda,
Sayın Bülent Arınç hakkında istediğinizi düşünmekte serbestsiniz.
Ben gelinen noktada sadece tek bir kritere bakıyorum.
Erdoğan tüm yaşadıklarına rağmen Sayın Arınç’tan
vazgeçmemişse…
Vazgeçememişse…
“Demek ki bir bildiği vardır” diyorum…
Söyleyeceklerim bu kadar…