Tefecilerle ilgili yazdığım yazı, dehşete düşüren bir
isyan çığlığıyla karşılık buldu.
Meğer Savcı Sayan'ın da dediği gibi, bu mesele Türkiye'nin en
önemli sorunu olup çıkmış da haberimiz yokmuş.
Anlatılanların tarifi, tamiri, telafisi yok!
Mesele tahmin ettiğiniz gibi verilen paraya karşılık istenen
yüksek faiz falan değil. Çok, ama çok daha can yakıcı eyler
yaşanıyor.
Evini, işyerini, maaşını kaybedenler ucuz kurtulduğunu
düşünüyor. Kızını tefecilere kaptıranından tutun da bir gece yarısı
evini, ocağını, memlekini terkedip başka bir şehre kaçanına
varıncaya kadar öyle kahredici hikayeler var ki
anlatamam.
Bankaların size kredi vermediği, bunun yerine size elden borç
veren kişinin de parasını geri alamayınca ırzınıza, namusunuza,
alın terinize çökmeye çalıştığı bir ortam düşünün.
"Borcunu ödemezsen gelir kadınını, kızını
götürürüm" teklifi alan bir hane reisinin içine
düştüğü perişanlığı düşünün.
Bunu yapanlar tahmin ettiğiniz gibi sokak çeteleri değil.
İçlerinde avukatı var, saygın bilinen işadamı var.
Bu iş buraya kadar geldi, ama bundan öteye gidemez. Bakın,
ekonomik krizmiş, iç ve dış mihraklarmış falan hikaye...
Bu mesele bir an önce çözülmez ise, toplumsal bir faciaya
neden olacak. Bunun önleminin derhal alınması ve tefecilik
yapanlardan hesap sorulması gerekiyor.
Tek kararname ile...
Tefecilik yapanlara 36 yıldan başlayan ceza ve edindiği tüm
mal varlıklarına el konulması şeklinde çıkarılacak bir kanun, bu
işi kökünden söküp atacak.
Bu noktada asıl iş, milletin evladı gibi sevdiği İçişleri
Bakanımız Sayın Süleyman Soylu'ya düşüyor. Teröristlerle uyuşturucu
tacirlerine aman vermeyen Soylu'nun bu işe el atması, meseleyi
bıçak gibi kesecek buna eminim.
Sayın Soylu'nun bu konuda yakın zaman içinde harekete
geçeceğinden ise daha çok eminim!
POLİSLERİN ÖZLÜK HAKLARI
Hazır İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu'nun kulağını
çınlatmışken, bir konuya daha değinmeden
geçemeyeceğim.
Seçim öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan, polislerin özlük hakları
konusunda çalışma yapılacağını söylemişti. Üzerinden hatırı sayılır
bir süre geçti ama bu konuda henüz yapılmış bir açıklama ya da
çalışma olmadı.
Polis kardeşlerimle nerede
karşılaşsam, "Bizim durumumuzu bir kez
daha hatırlatsan da Cumhurbaşkanımız ve Soylu Bakanımız bu işe el
atsa" diye ricacı oluyorlar.
Elçiye zeval olmaz!
Ben de konunu buradan Sayın Bakan'a iletmiş
olayım.