Gazeteci, önceki gün Ekrem
İmamoğlu'na, "Ordu Valisi'ne küfür ve hakaret
ettiniz mi? 'İtlik yapıyor, aynen iletin' dediniz
mi?" diye sordu.
Soruya kestirmeden cevap vermeyip uzatacak ya!
Ana kucağından girdi, baba ocağından çıktı. Ha cevap verdi,
ha cevap verecek derken hop, Giresun'a
geçti. "Artık kaçarı yok, anlatacak
olayı" derken ver elini Ordu!
"Efendim küfür ettiniz mi etmediniz
mi" diye tekrar sordu gazeteci...
Tekrar başladı konuşmaya:
"Şimdi bakın ben size bütünüyle olayı anlattım. Ruh halimi
anlattım. İçeride söylediklerimi anlattım. 'Kurban olayım gidelim,
Sayın Vali'ye rütbe taktırmayalım' dediğimi de anlattım. Oraya
gittim polislere 'sizle bu işin hiçbir alakası yoktur' dedim.
İtişler kakışlar olduğu için onlardan helallik aldığımı da
anlattım.”
Adamın sadece konuştuğunu ama hiçbir şey anlatmadığını gören
gazeteci sorusuna cevap alamadığını belli eden bir ifadeyle bakmaya
devam edince, bu kez başka bir dala atladı.
Ve şu gülünç cümleyi kurdu:
"Ben Ordu'da 20 konuşma yaptım. Yanımda olan insanlar artık
sesimin çıkmadığını gördüler. Hatta Ordu'da bazı kelimelerin
ağzımdan çıktığına bazılarının çıkmadığına şahitler! Ben orada
Vali'nin basitliğine kendi ifademle işarette
bulundum"
Yani beyefendi "Vali basitlik
yapıyor" demiş. Ama ses telleri zarar gördüğü
için ilk üç harf ağzından çıkmamış. "İtlik
yapıyor" diye duyulmuş.
Çok enteresan!
"Vali" derken problem
olmamış. "Yapıyor" derken
de sesi pürüzsüz bir şekilde çıkmış.
Ama "Basitlik" derken sesi
boğazında kavis almış ve
ağzından "İtlik"diye
çıkmış!
Hani o an, Genel Başkanı ‘Kemal’in adını anmış olsa ve ilk
iki harf ağzından çıkmasa, başına iş alacakmış demek ki!
Allah korumuş sevgi pıtırcığımızı!
Yahu insan biraz dürüst olur be kardeşim!
Çıkarsın ekran karşısına, "O anın
siniriyle ağzımdan çıkan ve bana yakışmayan bir sözdü. Bu çirkin
benzetmeyi yaptığım için özür dilerim" dersin.
Ya da "O vali bu sözü hak etti kardeşim. Bin
kere olsa bin kere söylerim" diye dobra dobra
konuşursun.
Ne gerek var böyle kıvırmalara?
“Ben onun basitlik yaptığına vurgu
yaptım” derken bile, “Ben
basitlik diyorum, siz itlik olarak
anlayın” diye imalarda bulunmak
ancak “Basit”birinin
yapabileceği kelime oyunu olabilir.
Bu nasıl bir şey biliyor musunuz?
Hani Fetö terör örgütünün başındaki iblis bir zamanlar
Ekmeleddin İhsanoğlu’na verdiği desteğin anlaşılmaması
için, “İman’ı Ekmel, İhsan’ı Ekmel, İhlas’ı
Ekmel” şeklinde bir cümle
kurmuştu.
“Sen Ekmeleddin’e destek mi
verdin” diye sorduklarında
da “Yok yahu biz şurada dua
ediyoruz” diyerek milletin aklıyla dalga
geçmişti.
Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı da aynı şey. Ekran karşısında
kendisini izleyen milyonları aptal yerine koyuyor. Hele bir
de şirinlik yaparak, "Ben oradaki polis
kardeşlerimden helallik istedim" demesi yok
mu?
Sevsinler senin helalliğini.
Sen şimdi helallik almaya çok meraklısın öyle mi?
Peki, Beylikdüzü'nde bastığın karakolda küfür ve hakaret
ettiğin polislerden de helallik istedin mi?
Belediye başkanlığın döneminde haksız ve hukuksuz bir şekilde
işten çıkardığın için intihar eden Yaşar Uçar ve ailesinden
helallik istedin mi?
Belediye başkanı olduğun dönemde sana sorduğu sorudan dolayı
kameralar önünde korumalarına dayak attırdığın gazetecilerden de
helallik istedin mi?
Ya peki...
Seni eleştirdiği için şizofrenik kitlene hedef
gösterdiğin Doğukan Keskin? Hani şu "Bana
ukalalık yapma" diye azarladığın, yanağına
şaplak attığın, "Beynin uyuşmuş
senin" diye hakaret ettiğin kişiden
bahsediyorum.
Ondan da helallik aldın mı?
Sahi…
"Bana Rum Pontus" dedi diyerek aleni bir
şekilde iftira attığın Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik
Göksu'dan da helallik almayı düşünüyor musun?
Öyle ya…
Ahmet Hakan ile birlikte izlediğin videonun
sonunda, “Öyle bir şey dememiş ve ima etmemiş.
Ben yanlış anlamışım” dedin ama Göksu’nun
kendisinden özür dilemedin.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hayri Baraçlı
hakkında söylediklerine ne demeli
peki? "Yazlık, baharlık ve kışlık olmak üzere 3
makam aracı kullanıyor" diye kuru iftira attın
adamcağıza. Çıktı, belgeleriyle yalan söylediğini
ispatladı.
Ondan helallik istedin mi?
Veya İstanbul Büyükşehir Belediyesi üzerinden AK Parti'ye
attığın 18 iftiradan dolayı birilerinden helallik almayı düşünüyor
musun?
Öyle ya!
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde 643 yöneticiye 1717 makam aracı
verilmiş. İsrafa bakın israfa" dedin, yalan
çıktı!
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin borcu son 5 yılda
20 kat arttı. Sayıştay denetiminde ortaya çıkan zarar 753
milyon liradır" dedin, yalan çıktı.
"İstanbul Halk Ekmek, Başakşehir Futbol Kulübü'ne Arda
Turan transferi için 9 Milyon Euro
verdi" dedin, yalan çıktı.
Bilal Erdoğan’ın başında olduğu vakfa trilyonların
aktarıldığını söyledin, yalan çıktı. Selçuk Bayraktar’ın başında
olduğu vakfa büyük bağışlar yapıldığını söyledin, o da yalan
çıktı.
Bunlardan da helallik istedin mi ya da isteyecek
misin?
Kendi ifade
şeklinle "Basitlik" diyorsun
ya hani!
“Basitlik” nedir biliyor
musun?
“Ben yalan nedir bilmem. İftira nedir
bilmem” deyip tek ayak üstünde kırk yalan
uydurup, bir çırpıda kırk kişiye iftira atmaktır.
Daha önce, “Yetmedi mi
İmamoğlu?” diye sormuş ve söylediğin yalanları
ardı ardına sıralamıştık. Ama söylediğin yalanlara, attığın
iftiralara ve ettiğin küfür ve hakaretlere bakılırsa
yetmemiş!
Maşallah, leblebi gibi saydırmaya devam ediyorsun.
İstanbul halkının bir bölümünü, "İsraf
düzeni son bulacak" diye kekleyip kendi
tarafına çekmeyi başardın. Ama 10 günde özel jetlere ödediğin
paralarla israfın dibine vurdun!
"Ben belediye başkanı olursam oğlumu, kızımı, damadımı
belediyeye sokmayacağım" dedin ama daha bir şey
olamadığın halde, boş bulduğun VIP salonuna 14 akrabanı
soktun!
Yarın bir gün belediyeyi alırsan ne yaparsın Allah
bilir!
Özetle…
“Basitlik” yapan birini arıyorsan o
kişi Ordu Valisi değil.
Kimin “Basit”olduğunu senin
ifadenle söyleyeyim!
Aynaya
bakarsan "Basitlik" yapanın
kim olduğunu hemen göreceksin!.