MEDYA KÖŞESİ

Hilal Kaplan'dan bomba yazı! Sezgin Baran Korkmaz'ın ağındaki gazeteciler

Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan bugünkü köşesinde Sezgin Baran Korkmaz'ın ağındaki gazetecileri ele aldı. Kaplan, "Korkmaz meselesinin bizi ilgilendiren yanı sadece kara para aklama veya dolandırıcılık iddiaları değil. Aynı zamanda medya ile bu "işadamı"nın kurduğu anlaşılan yakın ilişki... " ifadelerine yer verdi.

Hilal Kaplan'dan bomba yazı! Sezgin Baran Korkmaz'ın ağındaki gazeteciler

Sevilay Yılman'ın Veyis Ateş'le firari iş insanı Sezgin Baran Korkmaz'dan 10 milyon euro istediği görüşmeyi yayınlaması gündemde bomba etkisi yaratmıştı. Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan da köşe yazısında SBK'nın ağındaki gazetecileri ele aldı.

SBK'nın bazı yazarlara "sınırsız kredi kartı", bazı yazarlara elden para desteği verdiği, bazılarını da ballı tatillere gönderdiği iddialarını aktaran Kaplan, "Ortada sadece Veyis Ateş'in ismi dönüyor ve belli ki Korkmaz, işine geldiği için şimdilik sadece bir isim telaffuz ediyor. Ancak söz konusu ağda 12 gazetecinin daha olduğu söyleniyor." ifadelerini kullandı.

İşte o yazı:

Geçtiğimiz mayıs ayında SBK Holding'in sahibi Sezgin Baran Korkmaz ve diğerleri hakkında, Amerika'dan haksız kazançla elde edilen "mal varlığı değerini aklama" suçundan hapis cezası istemiyle İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşması görülmüş ve mahkeme hükmen tutuklama kararı vermişti.

Amerika'daki davada ise yeni bir gelişme oldu. Avukatlarının basına verdiği bilgi doğruysa, Korkmaz'ın katıldığı yayının sonrasında ABD'deki davayla bağlantılı yeni bir dava açıldı ve tutuklama kararı bunun üzerinden istendi. Ardından da kısa süre içinde Korkmaz, ABD'nin talebi üzerine Avusturya'da tutuklandı.

Korkmaz meselesinin bizi ilgilendiren yanı sadece kara para aklama veya dolandırıcılık iddiaları değil. Aynı zamanda medya ile bu "işadamı"nın kurduğu anlaşılan yakın ilişki... Aklınıza gelen bazı yazarlar, TV kanalları ve internet siteleri ile bu kişinin adını arattığınızda nasıl devasa bir PR ağı kurduğunu hayretle görüyorsunuz. Ancak bu PR'ın ne kadarı gerçekçi ne kadarı "tamamen duygusal", henüz belirsiz. Umuyorum işin bu kısmı da mahkemeye intikal eder ve adalet mekanizması çerçevesinde görürüz.

Yazının devamını okumak için tıklayın...

Yorumlar