İnsanların saatlerini bile kendilerinin ayarlamadığı
çağdayız!
Analog saatlerin internetsiz çağları hatırlattığını
düşünebiliriz ama öksüz bırakmayız.
Cep telefonlarının her geçen gün akıllanması, internetin de
hızlanmasıyla, çevrimdışı olmanın dışlanma hatta kınama sebebi
olduğunu yaşayarak öğrendik…
Kimi sosyal medya uygulamaları, kimi mesajlaşma uygulamaları,
kimi eposta, kimileri de haberleri takip etme, alışveriş yapma gibi
çeşitli nedenlerle, tuvalete giderken bile yanımızdan
ayıramadığımız mobil cihazlar sayesinde çevrimiçi.
Kişisel ya da ticari tüm sırlarımız bu kutuların içerisinde.
İşte bu verilerin peşinde olan art niyetli insanlar olduğu bilinen
bir gerçek.
Web ya da mesajlaşma geçmişinizin birilerinin eline geçtiğinde
utanacak bir şeylerinizin olması düş değil.
İtalya'da Boşanma Avukatları Derneği tarafından hazırlanan
rapora göre boşanma vakalarının yüzde 40'ına mesajlaşma uygulaması
WhatsApp neden oluyormuş.
Birçok ünlünün hacklenerek resimlerinin ifşa edildiği, çoğunun
da sırf gündeme gelmek için bilerek ifşa edip, hacklendim dediği
çağdayız.
Bir an olsun bile yanımızdan ayırmayı düşünemediğimiz cep
telefonlarımızın fiziki güvenliğini sağlarken, verilerimiz ne
alemde, ne kadar güvende?
Dijital verilerimizin güvenliği konusundaki endişeler her geçen
gün artarak devam ediyor.
Kaspersky’nin yayınladığı istatistiklere göre 2019 yılında
Türkiye’de 48 binden fazla cep telefonu siber saldırıya maruz
kalmış.
Saldırıya maruz kalan telefonlarda, reklam virüsü sayesinde
kişisel bilgiler toplanılarak, kullanıcılara ilgi alanında hedef
reklamlar gösterilmiş ve arka planda tıklatılmış.
Dahası kişisel verileri, cihaz konumu, tarayıcı geçmişi,
mesajları ve fotoğrafları, kullanıcıların bilgisi ve izni olmadan
başka sunuculara iletilmiş.
Ülkemizde son yıllarda, kişisel verilerin korunmasıyla ilgili
ciddi çalışmalar yapıldı.
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) çıktı ama uygulamada
ne kadar başarılı olundu?
Kullanıcı hatası dışında, kişisel verileri çaldıran ya da satan
firmalara ne gibi cezalar verildi?
Herhangi bir yerden alışveriş yaparken ya da kayıt olurken cep
telefonu numaranızı veriyorsunuz, hiç ilgisiz alakasız yerlerden
mesajlar geliyor.
Ateistlere hac/umre mesajı, hacılara da içkili restoran
mesajları…
Genelde firmalar, kişisel verilerinizi kullanmamıza izin veriyor
musunuz ya da kampanya vs duyurulardan haberdar olmak ister misiniz
gibi izinler istiyor, izni aldı ya gerisine karışmıyor.
Geçtiğimiz günlerde ABD Adalet Bakanı William Barr, ABD’nin en
büyük kredi raporlama şirketinden biri olan Equifax firmasının
hacklenmesiyle ilgili bir basın toplantısı düzenlemiş ve 4 Çinli
askeri suçlamıştı.
Adalet Bakanı Barr, "Bu olay, sadece Equifax'ta maddi zarara yol
açmadı, aynı zamanda milyonlarca ABD'linin mahremiyetine saldırdı.
İnsanlar kimlik hırsızlığının önüne geçmek için önlem almaya
çalışırken fazladan para harcadı ve yük yüklendi" demişti.
2017 yılında Equifax’a yönelik yapılan siber saldırıda,
müşterilerin isimleri, doğum tarihleri, sosyal güvenlik numaraları
ve sürücü belgelerinin bulunduğu yaklaşık 150 milyon ABD’linin
kişisel verileri çalınmıştı.
ABD tarihinin en büyük siber saldırı olarak kayda geçen olay
sonrası ABD Federal Ticaret Komisyonu, Equifax firmasının kişisel
veri güvenliğini sağlayamadığı gerekçesiyle 700 milyon dolar
tazminata mahkûm edildiğini duyurmuştu.
Daha önce söylemiştim, tekrar etmekte fayda var.
Çağımızın petrolü veridir!
Petrol ne kadar önemliyse, veri de o kadar önemlidir. Hatta
veri, petrolden daha değerlidir.
Verileri dışarıda olan ve verilerinin güvenliğini sağlayamayan
ülkelerin bağımsız olduğu düşünülemez…
___
twitter.com/trkagankaya
instagram.com/kagankayatr