Hatta şirketin CEO’su Alexander Nix verileri Trump’ın lehine
kullanarak seçilmesinde önemli rol oynadıklarını itiraf ettikten
sonra görevden alındı.
Nix, bütün araştırmayı yaptıktan sonra, verileri elde edip
analiz ettiklerini, hedeflemeyi yapıp bütün dijital kampanyayı
yönettiklerini ve verilerinin Trump’ın seçim stratejilerini
belirlediğini ifade etmişti.
Veriden kasıt nedir?
Verileri nasıl kullanıp da seçim kampanyasında başarılı
oldular?
Dediğinizi duyar gibiyim.
Bazı kaynaklara göre ellerindeki veri 5 terabayt yani 200 milyon
ABD vatandaşının verisini elde etmişler bunlar içerisinde oy
kullanacak 87 milyon kişiye reklam göstermeyi başarmışlar.
Kampanya Facebook üzerinden yürütüldüğü için örneği de bu
platform üzerinden vereceğim.
Facebook reklamlarında coğrafi, cinsiyet, yaş ve ilgi alanına
göre hedefleme yapılabiliyor.
Nix’in elde ettiği bu meşhur veriler sayesinde insanların
paylaşımlara verdiği tepkileri filtreleyebildiler. Bunu da büyük
bir kısmını emojiler ve kararsızlar sayesinde başardılar...
Bazen duygularımızı kelimelere dökemeyiz ya işte tam o sırada
emojiler devreye girer ve bizi kurtarır. Kimi zaman coşkumuzu,
heyecanımızı, üzüntümüzü, sevincimizi hep bu emojilerle dile
getiririz.
“Beğen, Muhteşem, Yanındayım, Hahaha, İnanılmaz, Üzgün, Kızgın”
ifade butonları sayesinde insanların dijital dna’sını
çıkardılar.
Kullanıcıların Hillary Clinton’ın gönderilerine bıraktıkları
emojileri filtreleyip, kullandıkları emojilere göre herkese farklı
reklam yayınladılar.
Beğenenlere, muhteşem bulanlara Trump’ı öven genel reklam.
Üzgün ve kızgın ifadesi kullananlara Clinton’ı kötüleyen
reklam.
Kahkaha emojisi kullananlara ise Clinton ile dalga geçen
reklamlar yayınladı.
Bu sayede bir reklamı milyonlarca insana göstermek yerine her
düşünceye, her görüşe onları ikna edici farklı reklamlar yayınladı.
Geneli yalan da olsa insanlara duymak istediklerini söyledikten
sonra inanması kaçınılmazdı…
Sosyal mühendislik ile ikna edilmesi gereken en önemli kesim
kararsızlardı. Kararsızları tespit edip filtreledikten sonra 330
binden fazla, kararsızlar için ayrı reklam yayınlamışlar. Dile
kolay 330 bin farklı reklam ve bunları insanları ikna etmek için
hazırlanmasında yer alan profesyonel iletişim uzmanları.
Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde yaşanan seçim, doğal afet,
terör, vs. toplumsal olaylarda kullanıcıların sosyal medyada
verdikleri tepki rahatlıkla ortaya çıkarılarak psikolojik
manipülasyon yapılabilir!
Bir tetikçiyi ya da canlı bomba olarak yetiştirilecek kurban,
sosyal medyada bıraktığı dijital dna’ya göre istihbarat örgütleri
tarafından rahatlıkla bulunabilir.
Sokak aralarında seçim otobüsü gezdirme devri bitti. Parti
bayrağı ve afiş çalışması gereksizdir ve görüntü kirliliğinden
başka bir şey değildir. Bu gibi çalışmalar paranın çöpe atılması
demektir kimse sokakta resmini gördüğü, reklamını gördüğü partiye
göre oy vermez-veremez…
Bu sadece büyük bir algı yönetimi değilse de gövde gösterisidir,
aaa bizim partimiz ne kadar da güçlü her yerde bayrakları var
demekten öteye geçmez.
Yaşadığımız dijital çağın içine doğan Z kuşağı sayesinde, veri
madenciliği (big data) seçim sonuçlarında önemli bir etken
olacaktır.
İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinden de anlaşılacağı üzere
anketler bile artık dijitale döndü, ilerleyen zamanlarda geleneksel
anketçiliğin tamamen bitmesi kaçınılmazdır...
Büyük devletler vatandaşlarının güvenliğini sadece sokaklarda
değil dijital mecralarda da sağlamakla yükümlüdür!