Önceki gün HDP İstanbul İl Teşkilatı'nı ziyaret eden Ekrem
İmamoğlu'na bir gazeteci, "Hapisteki
Selahattin Demirtaş'ı ziyaret etmek ister
misiniz?" diye sordu.
İmamoğlu'nun verdiği cevabı aynen aktarıyorum:
"Sayın Demirtaş'a ben 23 Haziran öncesi söylemleri ve ortaya
koyduğu teşvikten ve destekten ötürü teşekkürümü etmiştim. Bu tutum
ve davranışlar bizim için elbette çok değerli. Zira bu soru bize
çokça soruldu. "Demirtaş tutuklu" denildi. Tamam tutuklu ama
niçin tutuklu? Bunu herkes gibi ben de anlamak istiyorum. Bu
bağlamda özellikle hukuk açısından mağdur edilmiş her kim var ise
ben yanında olduğumu göstermek istiyorum."
Evet, böyle dedi...
Hatırlarsanız seçim öncesi benzer bir soru daha sorulmuş ve Ekrem
İmamoğlu o yayın sırasında da aynı cevabı vermişti.
"Selahattin Demirtaş şu anda sadece tutuklu. Suçlu mu?
Yargılaması devam ediyor daha. Bakın yargılaması devam ediyor.
Hüküm giymemiş birine suçlu muamelesi
yapamazsınız" demişti.
Soruyu soran gazeteciler dersine iyi çalışmayınca, neyin ne
olduğunu doğru dürüst bilmeyince ve sadece soru sormuş olmak için
soru sorunca meydan haliyle Ekrem İmamoğlu'na kalıyor.
O da istediği gibi cirit atıyor tabi...
"Yahu adamcağız hüküm giymemiş bir tutuklu ve hukuk
açısından mağdur edilen biri. Ben de gidip niye tutuklu olduğunu
sormak istiyorum" diyor.
Eğer sadece bu soruyu sormak için gidecekse, hiç zahmet etmesine
gerek yok bence. Ben Selahattin Demirtaş'ın neden hapiste yattığını
hemen şuradan söyleyeyim.
HDP'liler arasında hakkında en fazla dosya bulunan Selahattin
Demirtaş, “suç işlemek amacıyla örgüt
kurmak", "terör örgütü üyesi
olmak", "silahlı terör örgütüne
üye
olmak" ve "örgüt
adına suç işlemek" suçlarından
yargılanıyor.
Ama suçlamalar bununla sınırlı değil.
Ekrem İmamoğlu'nu tatmin eder mi bilmiyorum ama Demirtaş'ın
dosyasında bulunan diğer suçlamalar şöyle:
"Türkiye Cumhuriyeti'ni alenen aşağılamak, terör örgütü
propagandası yapmak. Devletin askeri ve emniyet teşkilatını alenen
aşağılamak. Terör örgütü PKK propagandası yapmak."
Daha var, bitmedi!
"Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek. PKK terör örgütüne
bilerek ve isteyerek yardım etmek. Suç işlemeye alenen tahrik,
kanunlara uymamaya tahrik, suç işlemeye azmettirme, devletin
birliği ve bütünlüğünü bozmaya teşebbüs."
Anlaşılan o ki Ekrem İmamoğlu bu suçlamalardan haberdar değil ya da
bu suçlamaların bir hükmü olmadığına
inanıyor.
"Kardeşim, herkes her şeyle suçlanabilir. Bana hüküm
giydiği, mahkum olduğu bir suç
gösterin" diyor.
O zaman gösterelim.
Selahattin Demirtaş, 07 Eylül 2018 tarihinde, Türk yargısı
tarafından 'Terör örgütü propagandası
yapmak' suçundan 4 yıl 8 ay hapis cezası
aldı!
Karara yapılan itirazları görüşen İstanbul Bölge Adliye
Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de verilen 4 yıl 8 ay hapis cezasını 2018
yılının Aralık ayının 2’sinde onadı.
Yeterli mi Sayın Ekrem İmamoğlu...
Selahattin Demirtaş'ın yargılandığı onlarca suçun ilkinden ceza
aldığını, yani "Terör örgütü PKK'nın
propagandasını yapmak" suçundan hüküm giydiğini
artık biliyorsunuz.
Hadi düne kadar bilmiyordunuz ama şimdi biliyorsunuz. Buna rağmen
terör örgütü propagandası yapan birini ayağına giderek ziyaret
edecek misiniz.
Kaldı ki...
Henüz dosyaları karara bağlanmamış olsa da bu kişinin televizyonlar
aracılığıyla yaptığı açıklamalar yüzünden yargılandığı da
biliniyor.
Bilmiyorsanız hatırlatayım.
Bu kişi, "Mehmetçikle girdiği çatışmada
ölen PKK'lıların cenazesine katılmayan HDP'li milletvekilleri
hakkında soruşturma açarım" demiş
biridir. Bu kişi, "Biz daha APO'nun
heykelini dikeceğiz, heykelini" diye
meydanlarda bağırdı.
Bu kişi, Hüseyin Aygün isimli CHP'li milletvekilinin kaçırılması
sırasında, "Şemdinli'de sınır ötesi
operasyon hazırlığı içerisinde olan Türk Ordusu'na karşı PKK
sınır ötesi operasyon
yapmıştır" açıklaması yaptı.
Bu kişi, 6-8 Ekim olaylarında başrol oynadı. HDP adına twitter
hesabından yapılan açıklamada insanlara ülkenin Doğu ve Güneydoğu
bölgelerini işgal etmeleri çağrısında bulundu.
Bu kişi Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmesinde başrol
oynadı.
Bu kişi, "YPG Fırat'ın Doğu'suna geçecek
ve siz Türkler de mal mal
bakacaksınız" diyerek terörü ve
teröristleri övdü.
Şunu hatırlatayım.
Yaptığınız açıklamalarla bu ülkenin kanun ve nizamına açıkça
muhalefet ediyorsunuz. Suçu ve suçluyu övmek kanunlara göre
suçtur. Siz bu suçu gözümüzün içine baka baka işliyorsunuz. Şu
yaptığınızı başka bir ülkede yapsanız, kolunuzdan tuttukları gibi
sizi o suçlunun kodes arkadaşı yaparlar.
Ama burası Türkiye!..
Size dokunulmayacağını bildiğiniz için, Selahattin Demirtaş gibi
bir teröriste içiniz
sızlamadan "Mağdur" diyebiliyorsunuz.
Özetle...
"Demirtaş'ın aldığı bir ceza yok. Ceza almamış birini suçlu
gibi gösteremezsiniz" diyordunuz. Ben,
bu kişinin işlediği suçu ve aldığı cezayı önünüze koyarak üstüme
düşen görevi yerine getirdim.
Buna rağmen bu kişiyi övmeye devam edecekseniz ve hele hele
ziyaretine gidecekseniz...
Şuradan ilan ediyorum.
Bu övgüye devam ettiğiniz ve Demirtaş'ı ziyaret ettiğiniz andan
itibaren sizin için "Terörist
sevici" derim, bilesiniz!