Bilindiği üzere sosyal medya ağları özellikle seçim dönemlerinde
siyasetçilerin uğrak noktası. Özellikle Twitter diplomasisi oluştu.
Siyasetçiler açıklamalarını gazetecilere yapmak yerine Twitter’da
açıklamayı tercih eder hale geldi.
Kayıtlara Cambridge Analytica skandalı olarak geçen Londra
merkezli veri madenciliği şirketi 2016 ABD Başkanlık seçimlerinde
50 milyon Facebook kullanıcısının verilerini usulsüz kullandı.
Hatta şirketin CEO’su Alexander Nix verileri Trump’ın lehine
kullanarak seçilmesinde önemli rol oynadıklarını itiraf ettikten
sonra görevden alındı.
Alexander Nix, Donald Trump aday olduktan sonra birçok kez
görüştüklerini bütün araştırmayı yaptıktan sonra, verileri elde
edip analiz ettiklerini, hedeflemeyi yapıp bütün dijital kampanyayı
yönettiklerini ve verilerinin Trump’ın seçim stratejilerini
belirlediğini ifade etti.
Yaşanan veri ihlalinin ortaya çıkmasının ardından sosyal medya
ağlarında başlatılan “Delete Facebook” (Facebook'u silin)
kampanyasına WhatsApp’ın kurucusu Brian Acton ve Tesla’nın kurucusu
Elon Musk da destek verdi.
Facebook, WhatsApp’ı 2014 yılında 19 milyar dolara satın aldı.
WhatsApp’ın 1,5 milyardan fazla aktif kullanıcısı var ve reklam
almıyor. Ellerindeki veriyi siz düşünün…
2020’de yapılacak ABD seçimleri öncesinde Amerikan istihbaratı,
Facebook, Twitter ve Google ile bir araya gelerek seçim öncesi
alınması gereken önlemler hakkında görüştü.
Facebook, Twitter’ın tam tersi bir tutum sergileyerek neyin
doğru neyin yanlış olduğuna kullanıcıların karar vermesi gerektiği
görüşünü savundu ve yanlış bilgiler içeren siyasi kampanyalara
müdahalede bulunmayacaklarını açıkladı.
ABD seçimlerini etkilemeye çalışan Facebook’un bu kararı
Rusya’nın da işine geliyor. Rus merkezli firmalar Amerikan
siyasetiyle alakalı 800 bin içeriği bu sayede 126 milyon
Amerikalıya ulaştırdı.
Twitter, Amerikan siyasetiyle ilgili atılan Rus merkezli
tweetleri engellerken Facebook izin veriyor ama bir yandan da
Trump’ın manipülasyonuna çanak tutuyor.
Twitter hisselerinin düşmesini göze alarak siyasi içerikli
reklam yayınlamayacak.
Anladığım kadarıyla Twitter ve arkasındaki istihbarat örgütü
Trump’ı istemiyor. Facebook ve arkasındaki istihbarat örgütü ise
Trump’ı destekliyor ve Mark Zuckerberg bu manipülasyondan elde
edeceği geliri düşünüyor.
2016 yılındaki başkanlık seçimlerinde adayların, dijital
platformlara 1,40 milyar dolar harcadığını göz önüne alacak
olursak;
Sosyal medya savaşları yakındır. Bakalım savaşın galibi kim
olacak…
__________
twitter.com/trkagankaya
instagram.com/kagankayatr
facebook.com/trkagankaya