O gece darbecilerle yaptığı pazarlıklar sonucu
Atatürk Havaalanı'ndan kaçan Kemal Kılıçdaroğlu daha sonraki
süreçte farklıymış gibi görünen açıklamalar yaptı.
Farz-ı misal...
Yenikapı Mitingi'nde 5 milyon insanın karşısına çıkıp darbeyi
lanetler gibi yaptı. Darbenin kötü bir şey olduğunu üç beş cümle
ile özetledikten sonra, sözü Erdoğan'a getirip, "Bu ülkede siyasi
darbe yapılıyor" dedi.
Açın o konuşmayı tekrar baştan sona izleyin.
Kılıçdaroğlu'nun, darbeyi neredeyse meşrulaştıracak
açıklamalarına tanıklık edeceksiniz. Deyim yerindeyse, Firavun'u
eleştirmek için çıktığı kürsüde, "Ama Hazreti
Musa'da az kaşınmadı" demeye
getirdi.
Aradan aylar geçti ve CHP lideri içinde ukde olarak kalan
fitne ve vesveseyi dışarı salıp, "Kontrollü
darbeydi" dedi.
Bugün hala aynı şeyi söylüyor!
Bir diğer deyişle Fetö'ye can suyu olmaya devam ediyor.
Şeytanın çocuğu gibi davranan Fetö'nün müritleri ne diyorsa o da
aynı şeyi söylüyor.
Onlar da Hakan Fidan'ın kellesini istiyor, Kemal Kılıçdaroğlu
da. Onlar da Hulusi Akar'ı harcamaya çalışıyor, Kılıçdaroğlu da...
Onlar da Erdoğan'ın kanlı ya da kansız devrilmesini istiyor,
Kılıçdaroğlu da...
Arada bir iki eleştiri aldı mı hemen kıvırıp,
"Biz darbenin karşısındayız" diyerek
meseleyi geçiştirmesine bakmayın.
Kılıçdaroğlu hiç bir zaman gerçek anlamda bu darbenin
karşısında olmadı. Darbenin karşısında olmadığı gibi darbe
mağdurlarının yanında da yer almadı.
Bunu niye söylüyorum?
Yukarıda da belirttiğim gibi, darbenin üzerinden neredeyse 11
ay geçti. Siz, geride bıraktığımız bu 11 aylık süreçte, Kemal
Kılıçdaroğlu'nu herhangi bir 15 Temmuz şehit yakının evinde
gördünüz mü?
Birinin sofrasına oturduğuna, birinin omuzuna elini atıp
teselli ettiğine, birinin yasal haklarını savunduğuna şahit oldunuz
mu?
Peki aylardır Fetö'nün yeni bir darbe girişiminde
bulunacağını konuşup duruyoruz. Kılıçdaroğlu'nun bir kez bile olsun
Fetö'cülere yönelik Sayın Devlet Bahçeli gibi bir tavır koyduğunu
ve meydan okuduğunu gördünüz mü?
Bir ana muhalefet lideri ülkesinin bekasını ilgilendiren bu
iki meseleyle ilgili tek kelime etmez mi 11 ayda?
Etmiyor, edemez ve etmeyecek!
Tıpkı PKK'lılara, tıpkı DHKP-C'lilere laf söyleyemediği gibi
onlara da laf söyleyemez.
Bakın dünkü konuşmasına...
Mısır'da darbeye direnenlerin yaptığı Rabia işaretini,
"Teröristlerin sembolü" diye
yorumluyor. İzlerken, "Umarım
şizofrenimdir ve umarım bu adam tamamen benim uydurduğum bir hayal
ürünüdür" dedim.
Ne güzel olurdu!
Ancak şizofren değilim ve maalesef bu adam gerçek!
Bir önceki yazımda, "Fetö'cüler yeni bir darbe
girişiminde bulunabilir. Çünkü, hala zamanı geldiğinde milletini
belirli bir çıkar karşılığında satacak insanlar var
aramızda" demiştim.
Maalesef CHP'nin lideri o insanların başını
çekiyor!
Bu da bizim en acı gerçeğimiz!
SOSYAL MEDYADA TAKİP İÇİN:
twitter.com/slymnoz
facebook.com/slymnoz
instagram.com/suleymanozi