İki CHP'li arkadaş Mekke'yi merak
etmiş. "Yahu herkes gidiyor, bir de biz
gidelim. Bakalım ne var orada" demiş ve yola
çıkmışlar.
Orayı gez, burayı dolaş derken sıra şeytan taşlamaya
gelmiş.
CHP'lilerden biri başlamış şeytana saydırmaya. Attıkça
hırslanıp küfretmeye, küfrettikçe daha iri taşlar atmaya başlamış.
En sonunda iyiden iyiye gaza gelip, ayakkabısını çıkarıp fırlatmaya
niyetlenmiş.
Yan tarafındaki diğer CHP'li onun bu halini görünce koşup
ayakkabıyı atmadan kolundan yakalamış, "Sen ne
yapıyorsun ya?" diye sormuş
sinirle...
"Ne yapacağım ya görmüyor musun şeytan
taşlıyorum" demiş arkadaşı.
"Ya birader sen onun kim olduğunu biliyor
musun?" diye tekrar sormuş.
"Kim olacak yahu, şeytan işte" diye
cevap alınca burnundan soluyarak, "Yahu
saçmalama, o da eskiden bir melekti, unuttun
mu?" diye hatırlatmada bulunmuş.
"Eee, yani ne demek istiyorsun?" diye
şaşırınca, CHP’li arkadaşı uyarmış:
"Yahu yarın araları düzelir, biz kötü oluruz kardeşim. Taş
atma demiyorum atarken kendini belli etme!"
***
CHP'de yaşanan delege krizi tam da yukarıdaki meselede
anlatılanları hatırlatıyor. Perde arkasında Kemal
Kılıçdaroğlu'nu taşlayanlar, rengini belli etmemek için
kırk takla atıyor.
İnce'yi görünce imza veriyorlar, Kılıçdaroğlu arayınca
verdikleri imzayı geri çekiyorlar falan. Hal böyle olunca kaç
delegenin imza verdiğini bir türlü öğrenemedik.
De...
Anlamadığım, imzalar genel merkeze teslim edildi edilmesine
ama tartışma bitmedi. Genel Merkez yeterli imza toplanamadı diyor,
Muharrem İnce
yanlıları "Toplandı" açıklaması
yapıyor.
Geçen internette bir video izledim.
Adamın birine, "İmanın şartı
kaçtır" diye
soruyorlar, "Altı" cevabı
veriyor. Say dediklerinde saymaya başlıyor:
"1-2-3-4-5-6"
Bunlar da imzaları aynı yöntemle sayıyorsa, yandık
vallahi!
Düşünsenize...
Koskoca CHP'de 620'ye kadar saymasını bilen kimse
yok!
"1-2-3-4-5-6..."
Kaç oldu?
6 ok?
Ötesi?
"Yok abi ben altı okun üzerine saymam! Atatürk ilke ve
inkılaplarına aykırı!"
Kuantum, fizik, bu nasıl metematik?
Hayır yani, olayın içinde bu kez Anadolu Ajansı yok, mühürsüz
zarf yok. Neyin sıkıntısını yaşıyorlar ben onu
anlamıyorum.
Ulan?
Yoksa bunlar uçan mürekkeple mi imza kağıtlara?
Yok!
Bu, mümkün olamaz çünkü, uçan mürekkep AK Parti'nin
icadıydı!
Ya birader ayık kafalı birini bulun, sayın şu mereti artık.
Vallahi hepimize gına geldi ya!
Olmadı, Kandil'e gönderin. Hepinizin
yerine "kan
kardeşiniz" olan Murat
Karayılan ile Cemil Bayık saysın!
O değil de Muharrem İnce, "600 delege ile
Genel Merkez’e yürürüm" diye açıklama
yapmış!
Bak bu kötü!
Kötü çünkü, benim tanıdığım Muharrem İnce bunu diyorsa,
bilin ki sırra kadem basacak.
İnşallah tekrarı olmaz!
Bari bu kez "Hak, hukuk,
adalet" diye yürüsün de alem diktatör kimmiş
görsün istiyorum!
Tabi yine kaçırılmaz ve tehdit edilmezse...
Ama bu kez taktiği öğrendi herkes. Muharrem Abi ekran
karşısına geçip, serçe parmağını kendi ekseni etrafında önce
63 derece sağa sonra 122 derece sola çevirecek ve üç
kez "Kuantum" diye
fısıldayacak.
Şizofrenikler durumu buradan anlayıp kendisini
kurtaracak!
Şaka bir yana, Muharrem İnce'nin işi çok
zor. Düşünsenize, adam ilk yarışında 15 milyon oy alıp yüzde
30'un üzerine çıkıyor ama önündeki kâğıdı okuyamayan bir adamı
deviremiyor.
İşi çok zor, çok...
Bazı arkadaşlar da "Senin işin gücün de
CHP'yi yazmak. Yüreğin yetiyorsa Berat Albayrak ile Süleyman Soylu
arasındaki omuz atmayı
yazsana" diyor.
Yahu CHP'de şu anda hattı müdafaa ile sathı müdafaa birbirine
girmiş. Kılıçdaroğlu ile İnce birbirine döner tekmeyle, ıslak
odunla saldırıyor!
Bu olay dururken, omuz atmanın lafı mı olur Tatanka'm, leylek
bacaklım?