Artık savaşlar cephelerde değil zihinlerde yapılıyor, zihinleri
bombardımana tutmanın yolu da algı yönetimi ve manipülasyondur.
Hedef kitleyi tespit edip ilgili hedef kitleye ulaşmanın ve
manipülasyon yapmanın en kolay yolu medyadır.
Her yalanın bir alıcısı ve her alıcının da takip ettiği bir
medya var. Bilgiye ulaşmanın en kolay olduğu çağdayız. Medya
insanları bilgilendirmenin aksine düşünme yetisini elinden alıp
bireysel tercihten uzaklaştırmakta. Aynı konuda yapılan farklı
haberlerin doğruluğunu ispat etmek için bile onlara hizmet eden
uzmanlara mahkûm haldeyiz. Neyi nasıl yapmamız ve hangisini tercih
etmemiz gerektiğini bile onlar belirlemeye çalışıyor.
Yapılan algının gerçeği yansıtmamasına rağmen kitlelerin
zihnindeki karşılığını onlara sunuyorsanız gerçek olduğuna
inanıyor.
Duygusal ve unutkan insanların daha çok kandırıldığı görülmekte.
Kitlelerin aklını kullanmaktan vazgeçip, duygularıyla hareket
ettiği zaman, duygularına hitap eden akılların hakimiyeti altına
girmesi doğaldır.
Haberleşme özgürlüktür evet, bilgi akışını da sağlar ama aynı
zamanda kontrol altına alınmanın da aracıdır.
Mesela WhatsApp 180’den fazla ülkede kullanılıyor 1,5 milyardan
fazla aktif kullanıcısı var. Evet iletişimde özgürüz ama yalnız
değiliz, kontrol altındayız. Yazdığımız hiçbir şey biz sildiğimizi
zannetsek de silinmiyor, veri madenciliğinde kullanılıyor.
Kitle iletişim araçları aracılığıyla akıl felci yaşıyoruz.
Adamın ülkesini işgal edip, algı yönetimiyle sizi kurtarmaya geldik
diyebilirsin…
İçinde “milli” kelimesi geçen her şeyi faşist ve kötü,
“demokrasi” kelimesi geçen her şeyi de özgürlükçü ve güzel
tanımlamasının yapıldığı çağdayız.
Milli takım, ermenilere 3 gol attı; Irkçı, faşist (!)
Topumu tüfeğimi topladım size demokrasi getireceğim; Şak şak şak
yaşasın demokrasi (!)
Tartışma alanının oluşturulduğu her konunun normalleştiği ya da
yasallaştığı görülmekte.
Meşhur hikâyedir; Papa New York'a gider, uçaktan iner inmez
gazeteciler: “New York'taki genelevler hakkında ne düşünüyorsunuz?”
Papa cevap verir: “New York'ta genelev var mı?” Ertesi gün
manşetlerde: “Papa uçaktan iner inmez New York'taki genelevleri
sordu…”
X ürününü kullananların daha prestij sahibi olduğu algısını
oluşturup, kitlelere satın alınmasını istedikleri ürünler
satılıyor.
ABD, Hollywood yıldızlarına kovboy filmlerinde sigara içmesi
için milyonlarca dolar aktararak sigara reklamını en etkili şekilde
yaptı. Bitmedi sigara iç kanser ol ilaçta al…
Örnekler çoğaltılabilir.
Algı yönetimi ve manipülasyonun üç lideri; Hasan Sabbah, Hitler
Almanyası ve ABD…
Manipülasyonlara karşı direnmek istiyorsak, aklımızı kullanmak
ve eleştirel düşünme yeteneğimizi geliştirmek zorundayız.
Aklımızı kullanalım bizim tarlayı başkası sürmesin!
__
twitter.com/trkagankaya
instagram.com/kagankayatr
facebook.com/trkagankaya