OHAL İşlemleri Komisyonu çeşitli kesimler tarafından haklı
ya da haksız gerekçelerle çeşitli eleştiri ve hatta saldırılara
neden oluyor.
Kimileri haklı gerekçelerle ihraç
edilen ‘Fetö'cüleri kurtarmak
amacıyla komisyona saldırırken, kimileri ise iftiraya veya
haksızlığa uğrayan masumların isyanını dile
getiriyor.
Bu konuda pek çok yazı yazmış ve aynı zamanda komisyonun iyi
niyetli çalışmalarını da yakından takip etmiş
biriyim.
Elektronik posta kutuma iliştirilen binlerce hatta on
binlerce mesajdan anladığım kadarıyla, OHAL İşlemleri Komisyonu
aşağıda sıralayacağım şu nedenlerden dolayı hedef haline
geliyor.
Birinci sorun:
Komisyonun hakkında "Göreve
iade" kararı aldığı kişiler, ihraç oldukları
kurumlara geri dönemiyor.
Komisyonun
"İade" kararından sonra
aklanarak geri dönen bu kişileri 15 gün içinde göreve başlatmak
zorunda olan kurumlar, işi ağırdan alıyor ya da komisyonun aldığı
kararı yok sayarak suç işliyor. Bu durum, giderek büyüyen bir
mağduriyet oluşturuyor.
Evet, komisyonun bu konuda bir yaptırım gücü yok. Ancak
komisyon yaşanan haksızlığı yaptırım gücü olan kurumlarla
paylaşırsa, sanırım işler daha hızlı ilerleyebilir ve mağduriyetler
ortadan kalkabilir.
Ya da başka bir deyişle, devletin ilgili kurumları, göreve
iadeler konusunda bünyesindeki kurumlara gönderecekleri
birer talimatla bu durumu çözebilir.
O da olmadı, Cumhurbaşkanlığı'nın yayınlayacağı bir
kararnameye bakar bu iş...
Öyle ya da böyle bu sorunun çözülmesi ve KHK mağdurların bir
an önce hak ettikleri işlerine geri dönmeleri
sağlanmalı.
İkinci sorun:
Mahkemelerde aklanan kişilerin komisyonda sıra
beklemesi meselesi...
OHAL İşlemleri Komisyonu en çok bu nedenden dolayı eleştiriye
ya da saldırıya uğruyor. Aslına bakarsanız komisyon bu konuda
gerçekten çok özverili bir çalışma yürütüyor.
Daha önce de söylemiştim.
OHAL İşlemleri Komisyonu, kendilerine itiraz dilekçesi
vermeyen kişilerin dahi dosyalarını mahkemeden istiyor ve işleme
koyuyor. Yani diyelim ki bir kişi OHAL İşlemleri Komisyonu'na
müracaat etmemiş ve yargılandığı mahkeme tarafından beraat
etmiş.
Komisyon, bu kişiye ait mahkeme dosyasını alıp işlem
başlatıyor ve kişinin göreve dönmesi konusunda çalışma
yürütüyor.
Ancak burada göçüme ilişen bir sıkıntı var.
Komisyon, KHK ya da başvuru sıralamasına göre haraket ettiği
için, aldığı bu dosyaları hemen sonuca bağlayamıyor. Bu durum da
kamuoyunda, "Mahkemede beraat edenler bile OHAL
İşlemleri Komisyonu tarafından
süründürülüyor" şeklinde bir algıya neden
oluyor.
Haddimi, hududumu aşmak istemem lakin, bu konuda şöyle bir
çözüm önerim var.
Şayet OHAL İşlemleri Komisyonu, mahkemelerden gelen
beraat dosyalarını inceleyip acilen karara bağlayacak bir mekanizma
kurabilirse ortaya harika bir çalışma çıkabilir.
Bu çalışma sayesinde hem mağdurlar bir an önce işlerine dönme
imkânı bulur hem de yapılan algı operasyonları boşa çıkarılmış
olur.
Bu arada şunu da söyleyeyim.
Komisyonun, mahkemede aklanan herkes hakkında göreve iade
kararı alması da beklenmemeli...
Bunu niye söylüyorum.
Size AK Parti eski milletvekili Şamil Tayyar'ın dile
getirdiği "Fetö borsası
kuruldu" sözlerini hatırlatırım. Özellikle
yargının son dönemlerde ‘Fetö'cü
olduğu kesin olan isimleri serbest bırakması
ve ‘Fetö'cü
olmayanları ‘Fetö'cü diyerek
mahkum etmesi bu sözlerin boş yere söylenmediğini
gösteriyor.
Şahit olduğum için söylüyorum.
Ekranlara çıkıp, ‘Fetö'nün
nasıl lanet bir örgüt olduğunu anlatan kimi ünlü ceza hukukçusu
avukatların, perde
arkasında ‘Fetö'cü olduğu yüzde
yüz kesin olan bazı isimlerin dosyalarını bir milyon liradan
aldıklarını ve onları mahkemelerde savunduklarını
biliyorum.
Üzülerek ve utanarak söylüyorum ki bu paraların bir kısmı da
beraat kararı verenlere gidiyordu.
Yani beraat eden adamın dosyasına
bakıyorsun, "Ben Fetö'cünün
şahıyım" diye bağırıyor ama mahkeme bu kişi
hakkında beraat kararı veriyor.
Yani OHAL İşlemleri Komisyonu'nun dosyası tıklım tıklım dolu
olan bu kişi hakkında "Göreve
iade" kararı vermesini de kimse beklemesin
lütfen!
Ya da dosyası bom boş olup, mahkemede kaza kurşununa kurban
gidenlerin komisyon
tarafından “‘Fetö'cü" ilan
edilmesini de kimse beklemesin.
Demem o ki...
Bugüne kadar eleştiren pek çok kişi komisyonu ziyaret
ettikten sonra sus pus oldu dikkat ederseniz. Çünkü OHAL İşlemleri
Komisyonu bir iki küçük sorun dışında görevini gerçekten hakkıyla
yerine getiriyor.
Bizim sorunumuz yargıda...
Adalet Bakanlığı yargının verdiği kararlarla, komisyonun
verdiği kararları karşılaştırma imkânı oluşturabilirse, sorunun
nereden kaynaklandığını pekâlâ çözebilir, adalete aykırı
kararlar veren hakimleri de bir çırpıda ortaya
çıkarabilir.