Cumhurbaşkanlığı seçimlerine giderken herkes MHP'nin
bittiğini ve orta vadede tabela partisine
döneceğini söylüyordu. "Biz bu işlerde en
iyisiyiz" diyen anket şirketleri dahi MHP'nin
yüzde 5-6 oranında oy alacağını ilan ediyordu.
Bu kardeşiniz ise gerek yazılarında, gerekse televizyon
ekranlarında MHP'nin baraj sorunu olmadığını dile
getiriyordu.
Şimdilerde açıklanan bazı araştırma şirketleri MHP'nin yüzde
13-14 civarında oy alacağını söylüyor.
Yine yanılıyorlar.
Tarihe not düşmek adına söylüyorum. Bahçeli'nin Bozkurt'ları
bu seçimlerde 15 puanın altına düşmeyeceği gibi, yüzde 17-18
bandını zorlayacak.
Sebebini söyleyeyim.
Birilerinin iddia ettiği şekliyle AK Parti'ye kızgın, kırgın
ya da küskün olan seçmen kitlesi Cumhurbaşkanlığı seçiminde Millet
İttifakı'na oy vermez.
CHP ve İYİ Parti her ne kadar inkar etse de Millet İttifakı
HDP ile yasak aşk yaşıyor. HDP'nin Millet İttifakı lehine aday
göstermemesi zaten bunun en önemli kanıtı...
Bu nedenle AK Parti'ye küskün ya da kızgın olan seçmen
kitlesi olduğu gibi yine MHP'ye yüklenecek. MHP onlar için
artık kardeş parti statüsünde...
Ve daha da önemlisi MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli AK Parti
seçmeni tarafından çok seviliyor. Bu sevginin nedeni de
Erdoğan'la birlikte hareket etmesi falan değil..
7 Haziran seçimlerinden sonra başlayan bir hayranlıktan
bahsediyorum.
Defalarca yazdım ama tekrarlamakta yarar var. Sayın Bahçeli
eğer o dönemde Türkiye'yi bir felaketin eşiğinden kurtardı.
Şayet o dönemde kendilerine "Yüzde 60'lık
blok" adını veren CHP ve HDP ile işbirliği
yapmış olsaydı, muhtemeldir ki Türkiye'nin İçişleri ya da
Maliye bakanı HDP'li biri olacaktı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu o
dönemde, "Başbakan sen
ol" dediğinde masaya yumruğu vurarak kirli
oyunu bozdu. Ve ondan sonra her zaman kirli oyunları bozan adam
oldu.
Hele 15 Temmuz gecesi...
Fetö tarafından tertiplenin darbenin haberini alır almaz
ortaya çıkması ve "Partim ve ben önemli
değiliz. Cumhurbaşkanı'nın ve ülkemizin
yanındayız" diyerek gönüllerde taht
kurdu.
Aşağılık emelleri olanların oyuncağı olup zafer
kazanmaktansa, vatan için, bayrak ve toprak için mücadele edenlerin
safında yer alıp yenilgi yaşamayı göze aldı ya...
İşte bundan dolayı seviliyor.
İnanın bugün Cumhur İttifakı'nın içinde yer almamış olsaydı
bile kendisine olan sevgi ve saygı zerre-i miskal azalmazdı. Çünkü
bu millet, vatanını canından aziz bilenleri başına taç etmeyi
seviyor.
Kendi içinde ortadan ikiye bölünmesine rağmen, kısa vadede
eski oy oranına, hatta eskinin de üstünde bir oy oranına ulaşmak
öyle kolay iş değil...
Bunu başaran Sayın Devlet Bahçeli'dir.
15 Temmuz darbesinden önce MHP'nin başına geçmek için kırk
takla atan Meral Akşener başarılı olsaydı bugün ülkenin hali ne
olurdu hiç düşündünüz mü?
Aslında düşünmenize gerek yok.
İYİ Parti'nin izlediği çizgiyi takip etmeniz yeterli. İYİ
Parti yerine MHP'nin başına geçen Meral Hanım HDP ve CHP'nin de
desteğiyle gerçekten de başbakan olmuş olacaktı. Ya da bugün olduğu
gibi ekranın karşısına geçip, HDP'li isimleri aday gösteren
Kılıçdaroğlu'nun CHP'sine oy vereceğini söyleyecekti.
Gazeteciliğimi bir kenara bırakıp bu ülkenin bir ferdi
olarak şunu söyleyebilirim:
"İyi ki varsın Devlet Bahçeli. İyi ki varsın!"