Hafızam beni yanıltmıyorsa bundan yaklaşık üç yıl önceydi. CNN
Türk'ten Şirin Payzın'ın programına konuk
olmuştum.
Programda, Meclis Soruşturma Komisyonu'nun, haklarında yolsuzluk ve
rüşvet suçlaması yapılan AK Partili dört eski bakanla ilgili
verdiği “Yüce Divan'a gerek
yok” kararı tartışılıyordu.
O programa konuk olan CHP'li Aykan Erdemir'in yaptığı
konuşmayı neredeyse kelimesi kelimesine hatırlıyorum.
Söz kendisine verildiğinde birebir şu cümleyi kurmuştu:
"Bugün itibari ile mesele salt bir yolsuzluk meselesi değildir.
Esas büyük panik, esas büyük panik başkadır. Biz bu yolsuzluğun
arkasında Erdoğan'ın olduğunu biliyoruz. Komisyonun
milletvekillerini aklaması Erdoğan'ı kurtarmak amacıyla
yapılmıştır. Çünkü Erdoğan'ın Rıza Sarraf üzerinden İran'la
işbirliği yaptığı ve vatana ihanet ettiği ortaya çıkacak diye
korkuyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sadece vatana ihanet suçuyla
yargılanabiliyor. Eğer Erdoğan'ın İran ile ilişkileri ortaya
çıkarsa vatana ihanetten yargılanacak. Asıl büyük korkuları budur
ama bundan kaçış yoktur!"
O gün yapılan bu konuşmaya, "Burası
kadınlar hamamı değil, mahalle kahvesi hiç değil. Siyaset bu
dedikodularla yapılmaz. Siz şu anda milletvekilliği değil,
dedikodu yapıyorsunuz" diye tepki
göstermiştim.
Asıl ilginç olan, program bittikten sonra bu vekille aramızda geçen
konuşmaydı.
"Kendinizi bu kadar belli etmeseydiniz bari. Fetö'cüler ne
diyorsa siz de aynısını dediniz. Fuat Avni'den farkınız
yoktu" şeklindeki eleştirime verdiği
cevap manidardı:
"Evet Fetullah Gülen ne diyorsa onu diyorum. O
Cumhurbaşkanı bir gün vatana ihanet suçuyla yargılanacak ve
hakettiği cezayı çekecek!"
Aykan Erdemir isimli alçağın üç yıl önce bu korkunç
sözleri neden söylediği şimdi çok daha iyi anlaşılıyor.
Malumunuz...
Amerika'da Rıza Sarraf'ın tanıklığında yürütülen ambargo
davasında bir tiyatro çevriliyor. O dava üzerinden Türkiye'ye
ceza kesilmesi için olağanüstü bir çaba sarfediliyor.
O davada, Rıza Sarraf ve 17/25 Aralık operasyonlarını yürüten bazı
Fetö'cü firari polisler de tanık olarak dinlenecek.
Ancak o tanıkların arasında bir isim daha var.
O isim, 3 yıl önce "Erdoğan vatana ihanet
suçuyla yargılanacak ve cezasını
çekecek" diyen CHP'li vekil eskisi Aykan
Erdemir isimli alçak!
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bundan bir hafta önce kendisi hakkında yakalama kararı çıkarmıştı. Gerekçe, ABD'de yürütülen mahkemeye sahte belge götürmek.
Ancak başsavcılık meseleye uyanıncaya kadar, şahsın ABD'ye
kaçtığı ortaya çıktı.
Kaçış nedeni belli...
Perde arkasında yaşanan olayların bir tekine dahi şahit olmadığı
halde Amerikan mahkemesine, Türkiye'nin ABD ambargosunu hangi
yöntemlerle deldiğine dair bilgi verecek.
Bakın, "Yolsuzluk iddiaları hakkında
konuşacak" demiyorum, dikkatinizi
çekerim.
"Evet, Türkiye ABD'ye ihanet
etti" diyerek Türkiye'nin tiyatral
bir mahkemede mahkum edilmesi için ülkesine ihanet edecek.
Vatanını, bayrağını, milletini satacak!
Davaları yakından takip eden ve muhalif yönüyle bilinen gazeteci
Cüneyt Özdemir dahi "Burada bir tiyatro
çevriliyor. Türkiye'yi ve Erdoğan'ı zorlama ve yapmacık
belgelerle mahkum etmeye çalışıyorlar"diyerek isyan
ediyor.
Amerika'daki davayı mahkeme salonundan takip eden pek çok CHP'li
ise her duruşma sonrası ekrana
çıkıp, "İddialar korkunç. Mevcut hükümet
ve Cumhurbaşkanı hemen istifa
etmeli" diye açıklama üstüne açıklama
yapıyor.
Daha mahkeme karar vermeden onlar karar açıklıyorlar.
Ondan sonra da millet "Siz vatana ihanet
eden bir partisiniz. Fetö'nün kucağından inmeyen
alçaklarsınız" dediğinde, "Bu
da nereden çıktı"diye isyan ediyorlar.
Hiç o tarafa bu tarafa kıvırmaya gerek yok arkadaş!
Vallahi de billahi de tallahi de siz bu ülkeye ihanet etme
konusunda birbiriyle yarışacak kadar alçaksınız! Ve en azılı terör
örgütü kadar tehlikelisiniz!
Ha, unutmadan...
Fetö'nün siyasi ayağını arıyordunuz ya hani... Alın size, sizin
içinizden çıkan bir siyasi ayak daha. Alın size, sizin içinizdeki
bir Fetö'cü alçak daha!...
HAYDİ ARTIK OHAL KOMİSYONU
Ohal İşlemlerini İnceleme Komisyonu'nun, bünyesinde toplanan itiraz
başvuruları ile ilgili ilk kararı Kasım'da açıklayacağı
söyleniyordu.
Kasım ayı bitti, Aralık'a girdik ama henüz ses seda yok.
Onbinlerce insan çıkacak kararı, kararları bekliyor. Gerçekten
mağdur olanlar, alınlarına çalınan lekenin temizlenmesi için canı
burnunda bekliyor.
Bu iş çok fazla uzadı artık!
Hadi artık Ohal İşlemleri İnceleme Komisyonu yetkilileri... En
azından bakabildiğiniz dosyaların sonuçlarını kamuoyu ile
paylaşın. Mağdur edebiyatı üzerinden algı operasyonu yapan
Fetö'cülerin susturulması da mağdurların sönen umudunun yeniden
alevlenmesi de size bağlı...
Hadi ama!...