Can Ataklı'yı bilirsiniz. Yazılarında
yalanı "İddia",
dedikoduyu "gerçek"miş gibi
kaleme aldığı için kendisini bu köşede pek çok kez
eleştirdim.
Geçtiğimiz hafta, Halk TV'de sunduğu programına son verildi.
Kendi deyimiyle durduk yere kovuldu.
Sebebini kendisi de dâhil kimse bilmiyor ama çeşitli iddialar
var. Yalan yanlış şeyleri dile getirdiği için ya da ciddiye
alınmayacak konuları gündem meselesi yaptığı için kovulduğunu
söyleyenler var.
Neyse ne, orası beni çok ilgilendirmiyor.
Beni ilgilendiren, Can Ataklı'nın kovulduktan sonra
yazdığı yazı.
"Yüzlerce kişi aradı, mesaj gönderdi ama CHP'de
milletvekilliği yapan meslektaşlarımdan biri bile
aramadı. Halk TV'nin bir yorumcusunu,
işten atmasına sessiz kalmaları bana biraz manidar
geldi. Halk TV'de çalışan ve ekranlardan herkesin tanıdığı
ünlü isimlerden de hiç mesaj almadım" diye
sitem ediyor Can Ataklı...
Sahi ya!..
Her hafta Meclis kürsüsünde, "Özgür
basın" nutukları atan Kemal
Kılıçdaroğlu, bu konuda neden sessiz kaldı ki? Enis
Berberoğlu isimli gazeteci eskisi için Ankara'dan İstanbul'a yalın
ayak yürüyen Maraton Kemal neden suspus oldu?
Oysa aynı Kemal Kılıçdaroğlu yazılarıyla darbeye çanak tutan
Zaman gazetesi yazarları için
neler söylüyordu. "Darbecilerden hesap
soracaksan yine sor. Yazarların ne suçu var ki işsiz
bırakıyorsun" diyordu.
Meydanlarda, Ekrem Dumanlı'yı, Nazlı Ilıcak'ı, Altan
kardeşleri alkışlatıyordu. CHP'ye göbekten bağlı olan Can
Ataklı'nın onlar kadar değeri yok muydu ki bir kez bile adını
ağzına almadı.
Ya milletvekilleri?..
Ekrem Dumanlı adliyeye gidip ifade vermesin diye TOMA'ların
önüne yatan CHP'nin gazeteci milletvekilleri neden sustu? Oysa
diğer Can için, yani Can Dündar isimli vatan haini için kendilerini
paralıyordu hepsi...
Alman ajanı olduğu gerekçesiyle bir süre hapiste tutulan
Deniz Yücel için dahi kıyametleri koparan sözde basın
özgürlükçüleri neden lal oldu?
AK Partililer bile Can Ataklı'yı
arayıp "Geçmiş olsun, çok
üzüldük" derken, onlar neden aramadı
dersiniz?
Aslında cevabını hepimizin bildiği sorular soruyorum,
farkındayım.
Sormaktaki amacım, "Basın özgürlüğü
konusunda dünyanın bilmem kaçıncı
sırasındayız" diyen ikiyüzlü
sahtekârların gerçek yüzünü sizlere bir kez daha
göstermek...
Amacım, işin ucu kendilerine dokununca üç maymunu oynayan
rezillerin kimler olduğunu sizlere bir kez daha
hatırlatmak...
Dikkat ederseniz bir kesime daha sitem ediyor Can Ataklı.
"Halk TV'de çalışan ve ekranlardan herkesin tanıdığı ünlü
isimlerden de hiç mesaj almadım" diyor.
Kime diyor?
Pek tabii ki arada bir Halk TV'ye çıkıp kakara kikiri yapan
Uğur Dündar'la Yılmaz Özdil'e diyor.
Başka kime olacak?
Hakket ya!
Kovulan gazetecilerin çetelesini tutan Uğur Dündar niye sustu
bu işe? "Yahu yuvarlana yuvarlana Halk TV'ye
kadar düştük. Can Ataklı'yı savunacağız diye bir de buradan
kovulmayalım" demiş olabilir mi
acaba?
Ya peki...
Her yazısında, "Bizim 'yav.ak'
medyamız" diyen,
meslektaşlarına, "Yalaka
yazarlar" diye hakaret eden Yılmaz Özdil
neden bu konuda üç kelam etme gereği duymadı? Kovulan
yandaş da yalaka da değil hâlbuki...
Niyesini söyleyeyim...
O da tıpkı Uğur Dündar gibi
düşünüyor. "Yazdığım her şeye inanan bir
keriz taifesi var nasılsa. Beni arada bir çağıran iyi kötü bir TV
kanalı da var. Durup dururken elimdekilerden olmayayım çünkü burası
benim için son durak" korkusu
yaşıyor.
Maazallah!
Buralardan da kovulursa AK
Partililere "Bidon
Kafa" diye hakaret edeceği başka bir mecra
bulamayacak.
Mesele kovulmadan açılmışken...
Yıllar önce Yılmaz Özdil'i Hürriyet'ten kovduran kişinin
Kemal Kılıçdaroğlu olduğu ortaya çıkmıştı.
Can Ataklı kovulma nedenini bilmediğini söylüyor. Bilmediği
şeyi ben söyleyeyim kendisine...
Sevgili Ataklı.
"Kemal Kılıçdaroğlu beni arayıp üzüldüğünü
söyledi" diyorsun ama, Halk TV'ye yakın haber
kaynağımdan öğrendiğim
kadarıyla senin kovulma talimatını veren kişi bizzat
Kemal Kılıçdaroğlu'dur.
Bak görürsün!
Yakında Korkusuz Gazetesi'ndeki yazılarına da son
verilecek!
Benden söylemesi...