Vallahi bunu fena halde merak ediyorum...
Kesin her sabah dakikalarca yüzündeki kırışıklıkları
inceliyordur...
-"Hımm şu kırışıklık entel, şu kırışıklık olgun, bu
kırışıklık karizma katıyor" diye
yüzündeki çizgileri bile övüyordur...
Nerden çıktı bu merak derseniz...
Kendini övmek için hiç bir fırsatı kaçırmamasından...
Abdi İpekçi cinayetinde bile övünecek bir nokta buldu desem size
inanır mısınız...
Hadi canım sende demeyin..
Hayri Kozakçıoğlu'nu davet etmiş ana haber bültenine...
İpekçi cinayetinden sonra Ağca'yı yakalayıp sorgulayan emniyet
müdürü sıfatı ile...
İlk sorusuna bir bakın hele;
-Siz Mehmet Ali Ağca'yı benim de İstanbul Üniversitesi
Gazetecilik entitüsünden çok değerli hocam ve bir gün beni sınıfta
kenara çekip; "Uğur bir gün bu sınıftan 3 gazeteci çıkacaksa
biri mutlaka sen olacaksın" diyen bu nedenle üzerimde çok
emeği olan o değerli insanı Mehmet Ali Ağca'nın katlettiği
konusunda en küçük bir şüpheniz var mı?"
Ne soru ama değil mi?
Kendini halkın önünde bu kadar mütevazi gösterip...
Bu kadar öven başka biri var mıdır acaba...
Montaigne'nin sevdiğim sözüdür;
-"Alçak gönüllülüğün ince bir çeşidi vardır ki kendini
yüksek görmekten gelir" der...