Tamamlayıcı tıp konusunda bir güzel örnek!

Tamamlayıcı tıp alanında güvenilir çalışmalar yapan insanlar da mevcut. Bunun bir örneğini sizlerle paylaşmak istiyorum. Ankara'da çalışmalarını yürüten Medine Oruç...

Bir önceki yazımda sağlık alanında dolandırıcılara dikkat çekmiştim. Bunun hayli etkisini gözlemledim. Gerçekten toplumun belli bir kesimi sağlık söz konusu olunca daha dikkatli ve temkinli davranabiliyor. Bunun yanında bir kesim de maalesef ki dolandırıcıların ana hedefi olmaktan kurtulamıyor. Hatta bırakın tıpa alternatif saçma yöntemleri; okunup üflenerek tedavi olduğuna inanan bir hayli insan var. Bu durum suistimale kapı açıyor ve köşe başlarına oturmuş, postunun derdine düşmüş şeyh bozuntularının ağızlarını sulandırıyor.

Gerek okuyarak, üfleyerek gerekse tamamlayıcı tıp alanını kafasına ve kesesine göre kullanan tipler bir yana dursun.

Tamamlayıcı tıp alanında güvenilir çalışmalar yapan insanlar da mevcut. Bunun bir örneğini sizlerle paylaşmak istiyorum. Ankara'da çalışmalarını yürüten Medine Oruç...

TIBBIN ALTERNATİFİ OLMAZ

Medine Hanım ile oturup bu konulardaki sitemlerimi paylaşmak istemiştim. Açıkçası önyargılı bir şekilde gittim yanına. Çünkü malumunuz '10 dakikada check up yapıyorum' diyerek insanları kandıranlarla muhatap olmuştum daha önceleri. Fakat Medine Hanım daha sohbetimiz başlar başlamaz "Tıbbın alternatifi olmaz" cümlesini kullanınca önyargılarım aşama aşama yok oldu.
Yaptığımız sohbette birçok tıbbi bilgi vermekle birlikte asla suistimal görmedim.

Ankara'da ziyaretine gittiğim Medine Oruç, öncelikle çalışma yaptığı ofisinin belgelerini gösterdi. Bende güven oluşturmaya ilk adım buydu. Yapılan tüm işlerin denetime tabi olması önemli bir durumdu. Fakat asıl önemli olan Medine Hanım'ın verdiği tıbbi bilgiler ve kullandığı cümlelerdi. 

Tıbbi olarak özellikle geleneksel kaynaklara hakimiyetini gözlemlediğim Oruç ile yaptığım görüşmeden bazı çıkarımlar elde ettim. Bunları kısaca şöyle özetleyebilirim:

- Uzak doğudan dünyaya yayılan akupunktur örneğiyle söze giren Oruç, vücudumuzdaki enerji noktalarını saydı ve bunun tıpta da kullanıldığını belirtti. Kendisine gelen hastaları da bu enerji noktalarından yola çıkarak hastanelere yönlendirdiklerini ifade etti. Yani "biz hallederiz, doktorlar bir şey bilmiyor" gibi bir tavır hiç görmedim. Gelen hastalara doktorluk yapılmıyor. Şüpheli bir durum olursa "Doktora görün" deniyor. 

İLAÇ SEKTÖRÜ BİR İMKAN AMA...

- İlaç sektörünün karalanması tamamlayıcı tıp alanında çok yaygın bir şey. Hatta ben de ilaç sektörünün belli oranda eleştirilmesinden yanayım ama dışlanması ayrı bir mesele. Fakat Medine Hanım'a sorduğumda "ilaç sektörü bir imkan aslında" cümlesi ile başladı sözlerine. Bu da bende güven oluşturan unsurlardan biriydi. İlaç sektörü her ne kadar bugün çığrından çıkmış olsa da bilinçli bir ilaç kullanımı kesinlikle hastalıklara karşı en önemli silahımız. Ama ilaç sektörünün yanlışlarını da konuşmadan geçmek olmazdı.

- Yine edindiğim temel çıkarımlardan biri de beslenme. Aslında Medine Oruç da "doğru beslenme" ile birçok hastalığa karşı tedbir almış oluruz diyenlerden. Burada özellikle İbn-i Sina'nın da eserlerinde sarf ettiği mizaçlar konusu açıldı. Birçok mizaçtan bahsetti ve bu mizaçlara göre beslenme şekillerinin üretilmesi gerektiğinin altını çizdi.

HACAMAT KONUSUNDA DİKKAT ETMEK ŞART

- Hacamat ve sülük gibi benim çok mesafeli olduğum konuları da sordum. Bu konuda özellikle korona sürecinde hijyenik olmayan koşullarda yapılan hacamat örneklerini dile getirdim. Fakat Medine Hanım'ın dikkat çektiği ana konu farklıydı. Hacamat yapanlara aslında bir uyarı mahiyetinde şunları söyledi: Hacamat herkese yapılmaz. Bunun için gerekli koşullar olmalı. Bu açıdan her sağlık sorunu olana hacamat önerenlere dikkat etmek gerekir. Bunun yanında ortamın hijyenik olması da önemli bir konu. Sülükleri tekrar tekrar kullanan insanlar var maalesef. Bunlara dikkat etmek gerekir. 

- Ülkemizde birçok şifalı bitkinin var olduğunu da söyleyen Oruç, yurt dışından çok yüksek paralarla bitki getirmenin de çok mantıklı olamadığını vurguladı. Örnek olarak da mor renkli bitkilerin kış gribi için çok tüketildiğini ve bizim ülkemizde de bu bitkilerin olduğunu söyledi. Aslında ülkemiz şifalı bitkiler açısından hayli zengin. 

Bu bilgilerin yanında Medine Hanım ile konuşurken niyetinin uçuk fiyatlarla herkese tamamlayıcı tıp alanında uygulamalar yapmak değil mesleğini etik unsurlara dikkat ederek yapmak olduğunu gözlemledim. Fakat sektörde bu tip örnekler o kadar az ki...

Maalesef adına ister alternatif tıp deyin ister tamamlayıcı tıp deyin bu sektörde çok fazla suistimal mevcut. Hem TV kanallarındaki reklam furyası, hem doğal ilaç firmalarının baskınlığı hem de Anadolu'da dini motiflerin arkasına saklanarak yapılan sahtekarlıklar... Bunların olduğu ortamda Medine Oruç gibi işini insanları istismar etmeden yapan insanların olması çok güzel.

Bu konuda daha önce kendi memleketimde yaşanan hatta akrabalarımın da alet olduğu bir örneği paylaşmıştım. Son söz olarak da ona atıfla: Doktorların işine soyunan ve check up, tedavi gibi iddialarda bulunanlardan değil işini iyi ve dürüst yapan insanlardan yararlanın. Çünkü bu konuda siz kendinizi istismar ettirmezseniz kimse sizi istismar edemez.

Yorumlar