Renk belli edilir de...
Taraf tutulur da...
Bu kadar mı olur...
Tamam Birand'da alenen arka çıkmış...
Hürriyet ve Milliyet'in hemen tüm yazarları da...
Ama bu bir başka...
Ahmet Hakan'ın Kemal Kılıçdaroğlu yazısını okuyunca 'fazla kaçmış'
dememek elde değil...
Kılıçdaroğlu yazısı diyorum da...
Siz dediğime bakmayın...
"Ahmet Hakan Kılıçdaroğlu" köşesi olmuş
aslında...
Baştan sona "yıkama-yağlama"...
Dibine kadar "taraf"...
Antipati yaratacak kadar "vıcık
vıcık"...
Sanırsınız Ahmet Hakan, Kılıçdaroğlu'nun basın
sözcüsü...
Sanırsınız, onun CHP safındaki ikinci adamı...
Sanırsınız "Kılıçdaroğlu'ndan çok
Kılıçdaroğlu"...
Tamam "köşesi"dir...
Dilediğine sallar, dilediğini
yağlar...
Ama bu kez dozu çok fena kaçırmış...
Kendiside fark etmiş olacak ki...
"Gandi Kemal'e ilk gün raconu" deyip bu "had"siz
desteğine kılıf bulmuş...
Baykal gidince CHP'ye oy vermeye niyet etmiş biri
olarak...
Bu yazı beni acayip kıl etti.
Öyle ki tam ısınmaya başlarken yine CHP'den soğuttu.
Ahmet Hakan'a bildireyim dedim...