O yazını hatırlar mısın Özkök?

O yazını hatırlar mısın Özkök?

5 yıl önce...
Akşam gazetesi manşet atmıştı...
Manşette yeni merkez bankası başkanı Durmuş Yılmaz'ın eşi Düriye Yılmaz vardı.
Kapıda çamurlu ayakkabılar...
Kapıyı açan ise başörtülü bir anadolu kadını...

O fotoğraftan yola çıkarak ne çok hakaretler edilmişti.
Kapıda ayakkabı çıkartmanın bir Türk geleneği olduğunu bile bile nasıl saldırmışlardı.
Beyaz Türkler'in onuruna dokunmuştu bu görüntü..
Koskoca Merkez Bankası'nı bu insanlar mı yönetecekti?
Köylüydü bu insanlar...
Liyakatları yoktu...
Garibanlardı...
Bunlar mı rol model olacaklardı?

Ertuğrul Özkök şimdi dönmüş günah çıkartıyor. 
Diyor ki:

"Sayın Başkan; Başta size çok hoyratça davrandık. Siz, hiçbir zaman mukabele-i bilmisil yapmadınız.
Onu bırakın, mukabelede bile bulunmadınız. Bir tek gün bize sitem dahi etmediniz. İlk günlerin hoyratlığı için sizden özür diliyorum. Sizden önce eşiniz Duriye Hanımefendi'den özür diliyorum."

Yetmez be Ertuğrul Özkök yetmez!
O gün ettiğin hakaretleri karşılamıyor bu özür...
Rencide ettiğin Anadolu insanına da bir özür borcun var.
Ayakkabısını kapıda çıkaran bu halka da...
Bak ne yazmışsın 21 Nisan 2006'da hatırlatayım...

"Başkan'ın evinin önündeki en tanıdık ama en çarpıcı unsurlar, kapıdaki ayakkabılar. Üçü de erkeklere ait. Üçü de çamurlu. Bir de, kadınının bu zavallı ve hüzünlü görüntüsü beni düşündürüyor. Rol modelleri bu kadınlar mı olacak? Acaba bu evin kadınları hiç mi dışarı çıkmaz' diye sordurtan bir görüntü. Kadının bakışlarında düşmanca veya fanatik bir ifade yok. Yani, 'namazında niyazında bir Türk kadını' diyebilirsiniz. Dedim ya, bu fotoğrafa bakınca, öyle aklınıza 'irtica hortluyor' gibi bir düşünce falan gelmiyor.

Öyleyse nedir seni rahatsız eden, daha doğrusu içine düşen o duygu? Ağır bir hüzün... Bir de endişeler...

Acaba köylerden ve varoşlardan gelen bir 'garibanizm ihtilali mi' yaşıyoruz. Acaba bu ihtilal 'Beyaz Türklerin tasfiyesi sürecini mi başlattı?' Acaba 'Beyaz Türkler' tasfiye edilince bu ülke daha mı güzel olacak? " (tıklayın)


Vah zavallı Özkök!
Korkularında pek de haksız değilmiş...
Köylerden ve varoşlardan gelen garibanizm ihtilalinden ürkmüş...
O garibanlar üçüncü dönem iktidara yürüyor...
Beyaz Türkler'i tasfiye edecekler diye korkmuş...
İlk başta kendisi tasfiye olmuş...
Beyaz Türkler olmazsa bu ülke daha mı güzel olacak? diye endişelere düşmüş...
Aynen öyle olmuş...
Beyaz Türkler'in kibiri olmadan bu ülke çok daha güzel...

Durmuş Yılmaz'ı bilemem...
Gani gönüllüdür affeder belki Ertuğrul Özkök'ü...
Düriye Hanım da keza öyle...
Ama "gariban köylüler" diye aşağıladıkları affedecekler mi?
Kapıda ayakkabı çıkaran milyonlarca Türk ailesi bağışlayacak mı?
Hiç sanmıyorum...
Hem de hiç...