İki fotoğraf...

İki fotoğraf...

Yer: Bodrum
Meşhur barlar sokağı...
Aydın Doğan rahat giyinmiş...
Ahmet Hakan'ın sırtta ceket...

Biraz 'patron' saygısı...
Biraz 'saygı' kaygısı...

Yer : Mekke
İslam aleminin 'kutsal' mekanı...
Ertuğrul Özkök 'lunaparka' girmiş çocuk gibi...
Sırada ne var havasında...
Biraz şımarık...
Fazlasıyla da acemice...
Ahmet Hakan "ev sahibi" tavrında...
Vakur...
Ama aynı zamanda bilgiç...

İki fotoğraf...

Birinde eski genel yayın yönetmeni...
Diğerinde (göstermelik olarak eski) büyük patron...
Biri "barlar" sokağından...
Diğeri İslamiyetin "en kutsal" mekanından...

Biri "dünyevi"...
Diğeri "uhrevi"...
Biri eski mahalledeki...
Diğeri Beyaz Türkler'in dünyasındaki Ahmet Hakan...

İki fotoğraf...

Birinde Ahmet Hakan, Ertuğrul Özkök'ün 'kılavuzu' pozisyonunda...
Diğerinde Aydın Doğan'ın 'yareni' konumunda...
Birinde Özkök'ün şovunu 'yönetiyor'...
Diğerinde 'patron sıkılmasın' diye figüranlık ediyor...
Birinde eski mahallesini kızdırıyor...

Umre şov yeri midir diye...
Diğerinde Beyaz Türkler'e burun kıvırttırıyor...
"Patron"görmemişi ne olacak diye...

İki fotoğraf...

Birinde "nispet" yapan Ertuğrul Özkök: Öteki mahallenin 'kutsal' mekanından...
Diğerinde Ahmet Hakan: Beriki mahallenin "kutsal yolundan"...
Birinde "gizlisi makbul" ibadeti şova çeviren Özkök...
Diğerinde "gizlisi makbul" patron dostluğuyla böbürlenen Ahmet Hakan...

İki Ahmet Hakan...

Biri 'uhrevi' mekandan...
Bir Ahmet...
Diğeri "dünyevi" mekandan...
Bir Hakan...
Toplasak ne eder 'ikisini'...
Çıkar mı bir Ahmet Hakan...
Yoksa 'bölünmüş' mü bıraksak..
Bir Ahmet... Bir Hakan...
Şu da var ki...
Çarpınca Ahmet ile Hakan'ı...
Kırılıyor her iki fotoğrafın çerçevesi...
Yitip gidiyor...
Hem Ahmet'i...
Hem de Hakan'ı...