‘Helalleşme’ idi ‘Hesaplaşma’ oldu

Yazar Ersoy Dede, seçim döneminde söylemlerini sertleştiren Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi.

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu yola ‘helalleşeceğiz’ sloganıyla çıkmıştı.. 28 Şubat’ın eğitim hakkını ellerinden aldığı kızlarla, Sivas-Kahramanmaraş mağdurlarıyla, Diyarbakır hapishanesi mahkumlarıyla.. Helalleşeceğiz diyordu Kılıçdaroğlu…Bu ‘helalleşme’ çağrısı aylarca tartışıldı.. Fakat nihayetinde üzerinde ittifak edildi ki bu çağrı pozitif bir çağrıydı.. Kızacak bir şey yoktu yani. Bilakis desteklenmesi gerekirdi.. Ancak seçim sath-ı mailine girildikten sonra bir anda söylem değişti.. ‘Helalleşeceğiz’ söylemi rafa kalktı yerine ‘hesaplaşacağız’ vaadi geldi..
**
Açık söylemek gerekirse helalleşmek hesaplaşmanın öz kardeşidir aslında. Birbirinden ayırmak çok da mümkün değildir. Yani ortada bir mağduriyet varsa mağdurla helalleşirken onu mağdur edenden de hesap sormak gerekir.. Bu yönüyle çok da şaşırtıcı değil CHP’nin ileri gelenlerinin ‘hesaplaşacağız’ çıkışları .. Fakat burada başka bir manzarayla karşı karşıyayız. Diş bilenen, intikam ateşiyle yanıp tutuşan rövanşist duygularla iktidarı hedefleyen sağlıksız bir siyasi anlayış görülüyor.. Kimse haksızlık karşısında sessiz kalınmasını istemez elbette. Bunu kabul etmez. Ama dişlerini sıka sıka “bunlara yaşam hakkı yok” demeler, 27 Mayıs imaları falan işi başka bir yere doğru götürüyor..
**
CHP tüm varlığıyla 15 Temmuz sonrası kamudan ihraç edilen FETÖ ve PKK ile iltisaklı kişilerin yeniden kamuya dönebilmesine olanak sağlamayı taahhüt etti biliyorsunuz .. Şimdi akıllara ister istemez aynı soru geliyor.. CHP hesabı kendi mi soracak yoksa FETÖ’cülere mi sorduracak?..
**
Bak arkadaş.. Bu iş çocuk oyuncağı değil. FETÖ dediğin yapı, emperyalistler adına ülkeyi işgale kalktı.. Eğer bu milletin diriliş ruhu olmasa o gece anahtarları ABD’ye vermiş olacaklardı.. Şimdi Emperyalizme karşı ulusal kurtuluş mücadelesi vermiş Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğunda oturanlar, emperyalistlerin maşası örgütlerin işgaline kendi elleriyle kapı mı aralayacak?.. Kimi nasıl yargılayacaksanız yargılayın. Kimin ne suçu varsa çeksin cezasını. Yetimin bir kuruşu kimin boğazından geçmişse iki yakası bir araya gelmesin. Ama lütfen bu memleketin işgal edilmesine izin vermeyin..

Yorumlar