Entelektüel çölleşmenin popülist albenisi!

Bilginin süreçlerini kısaca; Sorgulamak, araştırmak, bilgiyi elde etmek (duyum, edinim), sentezlemek, düşünmek ve karar vermek olarak sıralayabiliriz. Köklü fikirler ancak bu ve buna benzer süreçlerden geçtikten sonra ortaya çıkabilir.

Dün bir dostum ile oturduk ve soru soruyu, cevap cevabı doğurdu. Hani olur ya çaydanlığın dibini getiren sohbetler. İşte onlardan biriydi.

Aslında konuşmaktan çok klavyelerin tıkırdatıldığı bir sanal dostluk mavrasının ortasında; bu tip yüz yüze, jesti ile mimikleri ile, hatta bazı kelime hataları ve tıkanmaları ile dost muhabbetleri o kadar değerli oluyor ki...

Muhabbetimizin konusu "Entelektüellik" idi. Ve şöyle bir söz döküldü dilimden: Türkiye, giderek entelektüel bir çöl haline geliyor"

Bu bir öngörü değil, durum tespiti. Katılmayanlar olacaktır ama yayıncılık mecralarının birer birer kapanması bunun net göstergesi. Bunun yanında sürekli gündemde olan tartışmaların; konu, içerik ve polemik boyutundaki sloganik söylemleri itibariyle bu çölleşme kendini her alanda gösteriyor.

Zira entelektüelliğin ana unsuru olan bilginin, belirli süreçlerinden geçmeyen bireylerin kendilerini aydın veya entelektüel olarak adlandırması bu sonucu doğurmuştur. Bilginin süreçlerini kısaca; Sorgulamak, araştırmak, bilgiyi elde etmek (duyum, edinim), sentezlemek, düşünmek ve karar vermek olarak sıralayabiliriz. Köklü fikirler ancak bu ve buna benzer süreçlerden geçtikten sonra ortaya çıkabilir.

Peki neden entelektüel anlamda böyle bir çölleşme yaşanıyor?

Bu sorunun birçok cevabı var. Herkes kendince nedenler bulabilir. Kimisi "tarih ile olan bağın kopması" diyerek bir modernizm eleştirisi yapar, kimisi "çağı yakalayamamaktan dem vurur" ve muhafazakarlık eleştirisi yapar.

Bu ve bunun gibi nedenler üretilir ve eleştiriler yapılabilir fakat benim nazarımda bu çölleşmenin başat nedeni Popülizm'dir.

Bir diğer adıyla popüler kültür... Bir bilginin veya sorgulanış sürecinin sonucunda ortaya çıkan bir fikrin yukarıda belirttiğim düşünsel süreçlerden geçmeden hızla yayılması ve polemik unsuru haline getirilmesi, popülizmin kapılarını sonuna kadar aralıyor. Bunun sonucu olarak da hepimizin yaptığı gibi sosyal medya mecrasındaki sonu nereye varacağı belli olmayan tartışmalar ve polemikler ortaya çıkıyor.

Popülizm; çatışma üretir, polemik çıkartır, sığdır, sloganiktir, söylemseldir, temelsiz ve günü kurtarma odaklıdır. Kısa vadede çıkar elde etmek için elverişlidir. 

Entelektüellik ise; bilgiseldir, adabınca tartışmayı önceler, fikir odaklıdır, altı doludur, eylemseldir ve uzun vadeli üretkenliğe dayanır. Çıkardan ziyade değer üretmenin merkezidir.

Tarih boyunca varolan cehalet ve bilgeliğin çatışması, şu sıralar bu iki kavramın üzerinden sürüyor.

Sonuç olarak; edinilen bilgilerin bilgileşme süreçlerinden geçmeden hızlıca yayılmasıyla birlikte oluşan sığ tartışmaların son zamanlarda nasıl artış gösterdiği hepimizin malumu. Üzücü ama entelektüel çölleşmenin sonucu hiç de hayırlı durmuyor. 

RASYONEL TARTIŞMANIN 10 EMRİ!

Aşağıdaki resmi direkt olarak paylaşıyorum. Bu hepimizin ihtiyacı. Belki ekranlarda veya sosyal medyada tartışanlara da bir düstur olur.

 

Yorumlar