Emojiler İstihbarat Faaliyeti mi?

Kayıtlara Cambridge Analytica skandalı olarak geçen Londra merkezli veri madenciliği şirketi 2016 ABD Başkanlık seçimlerinde 50 milyon Facebook kullanıcısının verilerini usulsüz kullanmıştı.

Hatta şirketin CEO’su Alexander Nix verileri Trump’ın lehine kullanarak seçilmesinde önemli rol oynadıklarını itiraf ettikten sonra görevden alındı.

Nix, bütün araştırmayı yaptıktan sonra, verileri elde edip analiz ettiklerini, hedeflemeyi yapıp bütün dijital kampanyayı yönettiklerini ve verilerinin Trump’ın seçim stratejilerini belirlediğini ifade etmişti.

Veriden kasıt nedir?

Verileri nasıl kullanıp da seçim kampanyasında başarılı oldular?

Dediğinizi duyar gibiyim.

Bazı kaynaklara göre ellerindeki veri 5 terabayt yani 200 milyon ABD vatandaşının verisini elde etmişler bunlar içerisinde oy kullanacak 87 milyon kişiye reklam göstermeyi başarmışlar.

Kampanya Facebook üzerinden yürütüldüğü için örneği de bu platform üzerinden vereceğim.

Facebook reklamlarında coğrafi, cinsiyet, yaş ve ilgi alanına göre hedefleme yapılabiliyor.

Nix’in elde ettiği bu meşhur veriler sayesinde insanların paylaşımlara verdiği tepkileri filtreleyebildiler. Bunu da büyük bir kısmını emojiler ve kararsızlar sayesinde başardılar...

Bazen duygularımızı kelimelere dökemeyiz ya işte tam o sırada emojiler devreye girer ve bizi kurtarır. Kimi zaman coşkumuzu, heyecanımızı, üzüntümüzü, sevincimizi hep bu emojilerle dile getiririz.

“Beğen, Muhteşem, Yanındayım, Hahaha, İnanılmaz, Üzgün, Kızgın” ifade butonları sayesinde insanların dijital dna’sını çıkardılar.

Kullanıcıların Hillary Clinton’ın gönderilerine bıraktıkları emojileri filtreleyip, kullandıkları emojilere göre herkese farklı reklam yayınladılar.

Beğenenlere, muhteşem bulanlara Trump’ı öven genel reklam.

Üzgün ve kızgın ifadesi kullananlara Clinton’ı kötüleyen reklam.

Kahkaha emojisi kullananlara ise Clinton ile dalga geçen reklamlar yayınladı.

Bu sayede bir reklamı milyonlarca insana göstermek yerine her düşünceye, her görüşe onları ikna edici farklı reklamlar yayınladı. Geneli yalan da olsa insanlara duymak istediklerini söyledikten sonra inanması kaçınılmazdı…

Sosyal mühendislik ile ikna edilmesi gereken en önemli kesim kararsızlardı. Kararsızları tespit edip filtreledikten sonra 330 binden fazla, kararsızlar için ayrı reklam yayınlamışlar. Dile kolay 330 bin farklı reklam ve bunları insanları ikna etmek için hazırlanmasında yer alan profesyonel iletişim uzmanları.

Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde yaşanan seçim, doğal afet, terör, vs. toplumsal olaylarda kullanıcıların sosyal medyada verdikleri tepki rahatlıkla ortaya çıkarılarak psikolojik manipülasyon yapılabilir!

Bir tetikçiyi ya da canlı bomba olarak yetiştirilecek kurban, sosyal medyada bıraktığı dijital dna’ya göre istihbarat örgütleri tarafından rahatlıkla bulunabilir.

Sokak aralarında seçim otobüsü gezdirme devri bitti. Parti bayrağı ve afiş çalışması gereksizdir ve görüntü kirliliğinden başka bir şey değildir. Bu gibi çalışmalar paranın çöpe atılması demektir kimse sokakta resmini gördüğü, reklamını gördüğü partiye göre oy vermez-veremez…

Bu sadece büyük bir algı yönetimi değilse de gövde gösterisidir, aaa bizim partimiz ne kadar da güçlü her yerde bayrakları var demekten öteye geçmez.

Yaşadığımız dijital çağın içine doğan Z kuşağı sayesinde, veri madenciliği (big data) seçim sonuçlarında önemli bir etken olacaktır.

İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinden de anlaşılacağı üzere anketler bile artık dijitale döndü, ilerleyen zamanlarda geleneksel anketçiliğin tamamen bitmesi kaçınılmazdır...

Büyük devletler vatandaşlarının güvenliğini sadece sokaklarda değil dijital mecralarda da sağlamakla yükümlüdür!

Yorumlar