Sadece bir durum tespitidir yazdıklarım:
1- Coca Cola firmasının açılışını yapmak, AB'ye "Türkiye'ye yatırım yapmayın" diye çağrı yapan ülkelere atılmış en ağır tokattır. "Siz ne yaparsanız yapın, burası dünyanın 3. büyük markası olan Coca Cola'nın dahi yatırım yaptığı bir ülkedir" demektir o açılış.
2 - Coca Cola'nın
sahiplerinin İsrailli olduğu ve kurum gelirlerinin bir kısmının
İsrail'e yardım için gittiği yönündeki bilgi, çeyrek akıllı
birilerinin ortaya attığı ve herkesin de inandığı bir balondan
ibarettir.
3- Hani bilmiyorsan bari araştır ve öğren
kardeşim. Coca Cola halka açık bir şirket. Yüzde 80 hissesi yüz
binlerce küçük yatırımcıya ait.. Geriye kalan yüzde 20'nin sahibi
ise 5 büyük şirket. Peki en büyük hissenin sahibi kim dersiniz?
Söyleyeyim. En zor zamanlarda maddi ve manevi olarak Türkiye'nin
yanında yer alan Katar Emiri Şeyh Tamim Bin Hamad Al Tani. Yani
Erdoğan'ın en yakın dostu ve arkadaşı... Ondan sonraki büyük
hissedar ise Olayan Ailesi'ne ait Suudi Şirket'i... Diğer
büyük ortaklar da Arap ve Müslüman...
4- Coca Cola'nın Filistin'de 5
büyük üretim fabrikası vardır. Bu üretim fabrikalarında sadece
Filistinliler çalışıyor. O fabrikalar da olmasa Filistin ekonomik
olarak tamamen çökecek.
6 - "Ah olmadı Reis, İsrail'e bu kıyağı yapmayacaktın" diye eleştiren arkadaşlar da kusura bakmasınlar ama gerçekten çok komik oluyorlar. 40 yıldır siyaset yapan, 40 yerden üzerine gelen belaları savuştura savuştura bugünlere gelen Erdoğan'dan bahsediyorsunuz. Sizin siyaset diye bildiğiniz, siyasetin kırıntılarıdır. Devletin bildiğini, devletin stratejisini bilseniz akıl sağlığınızı kaybedersiniz. Onun için kırıntılar üzerinden yorum kasmaya hiç gerek yok.
7 - Bu yorumları İsrail
teknolojisini de barındıran telefon ve bilgisayarınızda
okuyorsunuz. O teknolojik aletleri kullanmadan yazın desem, biriniz
buraya yorum yazamaz yani onu da bilin.
Efendim bari Erdoğan açılışa gitmeseymiş de başkasını
gönderseymiş.
Erdoğan o açılışa gitmese, açılış haberi dünya medyasına konu
dlur muydu?
Olmazdı...
Bu konuyu ilk önce gündeme getiren, Furkan Vakfı'nın başındaki bir
meczup. Yaptığınız eleştirilerle, o meczubun ahmakça iddiasına
destek vermiş oldunuz.
Bu arada, bir hatırlatmada bulunayım.
Geçtiğimiz günlerde bir kızımız Organik Hoşaf ürettiğini belirtmişti ve hepiniz kızla dalga geçmiştiniz.
O kızı yerin dibine soktunuz ama kızcağızın ne yaptığını anlamadan soktunuz tabi.
Tanıtılan hoşaf değil, tüm içeceklerin ve yiyeceklerin raf ömrünü uzatacak bir formüldü.
Raflarda gördüğün binlerce üründe "aspartam" ve "sakkarin" var bilir misin? Yani ürünün raflarda uzun süre bozulmadan kalmasını sağlayan katkı maddesi.
Bilmezsin ve bilmediğin için sadece markasına bakar, alır ve afiyetle tüketirsin.
Bu katkı maddeleri kanser başta olmak üzere pek çok hastılığın kapısını aralayan katkı maddeleridir
Organik Hoşaf üreten kız bu hastalıklı ürünlere ihtiyaç olmadığını ıspatlıyordu sana.
Niye sahip çıkmadın hoşafına?
Sen git aldığın ürünlerin ancak patentine bak. Ancak adına bak ve "ayyy cola, ayyy İsrail ve ABD ürünü" de ve geç...
Aldığın tereyağının son kullanma tarihi niye o kadar uzun, hiç bakma tamam mı kardeşim?
Karnını iyice doyurup geğirdikten sonra, ülkenin ekonomik batağa
girmemesi için, Ecevit döneminin tekrar geri gelmemesi için açılışa
giden Cumhurbaşkanını eleştir.
DÜZELTME:
Yazıdan sonra Pikare Eğitim Kurumları'nın
kurucu Adem Kas kardeşim aradı. Pikare Eğitim Kurumları'nın Fetö
ile hiç bir zaman bağlantıları olmadığını, Harun Nayır'ın ise
Pikare Bünyesinde hiç çalışmadığını belirtti.
Yaptığım
araştırmada "Pi" ile
başlayan bir isim benzerliğini sehven yanlış yazdığımı farkettim.
düzeltir, Pikare Eğitim Kurumları'ndan ve yanılttığım sizlerden
özür dilerim.
SOSYAL MEDYADA TAKİP İÇİN:
twitter.com/slymnoz
facebook.com/slymnoz
instagram.com/suleymanozi