ANALİZ

O dizi filmi biyografi mi sandınız?

Sinema, tiyatro değildir… Tiyatroda tarihe neden sadık kalınmadığı eleştirilebilir ama sinemada olmaz…

O dizi filmi biyografi mi sandınız?

Benim sevgili meslektaşlarım… 

Tabii ki her konuda eleştiri yapmak hakkınız ancak… 

Bir filmi, bir senaryoyu, bir televizyon dizisini eleştirirken abartıyorsunuz… 

Meselâ tarihi filmlere o kadar olmadık kulplar takıyorsunuz ki, ben gülüyorum… 

Gülüyorum ama üzülüyorum da… 

* 

Canım kardeşlerim… 

Çoğunuz sadece adını duymuşsunuzdur meselâ Benhur 

Meselâ Spartaküs 

Meselâ Hz. Musa 

* 

Bütün bu filmler tarihi mi anlatıyordu sanıyorsunuz?.. 
Yooo 

Senarist yazıyor, yönetmen çekiyor, oyuncular oynuyor… 

ÇOK FAZLA ŞEY İSTİYORSUNUZ 

Canlarım benim… 

Sinema, tiyatro değildir… 

Tiyatroda tarihe neden sadık kalınmadığı eleştirilebilir ama sinemada olmaz… 

* 

Kral Arthur’u izlediniz mi?.. 

Havada uçuşan o ejderhaları meselâ gördünüz mü?.. 

Ne yani?.. 

  1. Yüzyıl İngiltere’sinde havada uçuşan (Ebabil kuşu gibi ama onlar gibi yararlı değil…) ejderhalar mı vardı?..


 NEDEN SKANDAL OLSUN Kİ?..
 

Neymiş?.. 

Fatih’in hayatının anlatıldığı dizide bir kadın başı açık namaz kılıyormuş, bu bir skandalmış… 

* 

Yahu eski Bulgaristan göçmeni kadınlar evde namaz kılarken başlarının yarısını örten bir eşarp atarlardı başlarına sadece… 

Rahmetli babaannem bazen sadece çemberiyle bağlardı başını, saçlarının yarısı açık kılardı namazını… 

Namaz kılarken tek dikkat ettiği şey, önünden kimsenin geçmemesiydi… 

Çocuktum, bazen şaşırır namazını kılarken önünden geçerdim ve duasını yüksek sesle ve beni azarlayan tonda okurdu o kadar… 

Bu anlattığım da 60 yıllık bir olay… 

20 YAŞINDAKİ DELİKANLIYI OYNAR MI? 

Demek istediğim o ki… 

Eleştirin, eleştirin ama… 

Birebir tarih istemeyin… *

Ha… 

Meselâ, “Keşke, 20 yaşında bir delikanlıyı 44 yaşında bir aktöre oynatmasaydınız…” 

O zaman olurdu çünkü teknik olarak yanlış bir tercih… 

Sakalı bıyığı yeni terlemiş bir genç hünkârı fırça gibi kapkara sakallarıyla ve yaşı 44ü bulmuş İmirzalıoğlu’na oynatmak (Bence) yanlış… 

* 

Hande Altaylı’ günün televizyoncusu seçerken söylediğim gibi… 

Yazar kendi yazdığı romanın veya senaryonun tanrısıdır. 

Dilediğini güzeller güzeli yapar... 

Dilediğini yüzüne bakılamayacak kadar çirkin... 

Dilediğini Karun gibi zengin eder... 

Dilediğini dilenecek kadar fukara... 

İsterse öldürür... 

İsterse ondurur... 

Çünkü yazar asla bir tarihçi değildir… 

 

Yorumlar