GÜNCEL

Nuran Yıldız'dan hem muhalefete hem iktidara 'hikaye' eleştirisi

SüperHaber yazarı Nuran Yıldız, bugünkü köşesinde dikkat çeken bir yazı yayınladı. Yıldız, ''Türkiye’ye yeni bir hikâye lazım da, bakıyorsunuz muhalefete, kendi hikâyelerini yazmaktan uzaklar.İktidar ise bu kongrede, yeni hikâye yazmanın zorunlu ama yazarları bulmanın sorunlu olduğunu görüyor'' ifadelerinde bulundu.

Nuran Yıldız'dan hem muhalefete hem iktidara 'hikaye' eleştirisi

SüperHaber yazarı Nuran Yıldız, bugünkü köşesinde dikkat çeken bir yazı yayınladı. Yıldız, ''Türkiye’ye yeni bir hikâye lazım da, bakıyorsunuz muhalefete, kendi hikâyelerini yazmaktan uzaklar.İktidar ise bu kongrede, yeni hikâye yazmanın zorunlu ama yazarları bulmanın sorunlu olduğunu görüyor.Ne diyor adamım Bauman? Eskiden yapacak insanlar ortadaydı, ne yapılacağı aranıyordu. Şimdi yapılacaklar belli, onu yapacak kimse yok.” ifadelerinde bulundu. 

İşte o yazı... 

Ne zaman “Yeni bir hikâyeye ihtiyaç var” sözünü duysam gıcık oluyorum, kepenkleri indiriveriyorum.

Bu cümleyi kullananların çoğu, bir hikâye kitabını bile başlayıp bitirmemiştir.

Şirketler için bu saptamayı anlarım, zaten benim işimin parçası bu.

Bir kurumun iyi bir iletişim ekibi varsa, hikâyesi de vardır.

“Coca-Cola” bir hikâyedir, “Starbucks” baştan sona hikâye.

Ülkelere gelince iş, o kadar kolay değil.

Ülkelerin kuruluşu, büyük hikâyelerden oluşur ama geriye pek azı kalır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, bugüne kadar yeryüzünde yazılmış en olağanüstü hikâyedir. İmkânsızı gerçekleştirmenin hikâyesi.

Konuya girdim çünkü;

İktidar partisinin 7. Büyük Kongresi yaklaşıyor. İçeriğine dair medya dedikoduları yoğunlaştı.

AK Parti’nin Erdoğan’lı yaşamı 20, geriye gidersek 25 yıllık bir hikâye.

Türkiye’nin yakın tarih hikâyesi.

Satır aralarından fark ettiğim, yeni bir yola çıkmaya hazırlanılıyor.

Çünkü, Cumhurbaşkanının bütün görevleri üstlenmesi kolay iş değil, yoruyor.

“Yeni Anayasa” çıkışlarına dikkat.

Çünkü, Erol Olçok’un katledilmesiyle iletişimde kaybedilen özgüven ve hissiyat yeniden yakalanabilmiş değil.

Çünkü, zaman zaman Erdoğan’ın dile getirdiği “manevi değer” erozyonunun farkındalar ama çözümcü bir akıl kıtlığı yaşanıyor.

Çünkü, en büyük sıkıntı yeni medya düzeninin geldiği nokta.

İtibarı ve güvenilirliği düşük yorumcuların, iktidar destekçisi medyanın “Bizim şahane olmadığımız haber, haber değildir” anlayışının verdiği zararı gördüler.

Çünkü, medya kuruluşlarına iletilen “televizyona çıkacaklar/ çıkmayacaklar”, “gazetelerde yazacaklar/ yazmayacaklar” listelerinin, ortada izlenecek televizyon, okunacak gazete bırakmayışının geri dönüşü fena oldu.

Çünkü, ne Anadolu Ajansı’na güvenen var, ne de RTÜK’e “tarafsız” diyen.

Tamam, Türkiye’ye yeni bir hikâye lazım da, bakıyorsunuz muhalefete, kendi hikâyelerini yazmaktan uzaklar.

İktidar ise bu kongrede, yeni hikâye yazmanın zorunlu ama yazarları bulmanın sorunlu olduğunu görüyor.

Ne diyor adamım Bauman?

“Eskiden yapacak insanlar ortadaydı, ne yapılacağı aranıyordu. Şimdi yapılacaklar belli, onu yapacak kimse yok.”

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar