GÜNDEM

N'oldu, n'oldu şimdi sana Sinan Çetin?..

Çekiği her film Doğan Gurubu ve köşe yazarları tarafından göklere çıkarılıyor, ekranlara taşınıyor........

N'oldu, n'oldu şimdi sana Sinan Çetin?..
ADNAN BERK OKAN

Benim gibi orta karar eskimiş olanlar hatırlayacaklardır...
1968 Altın Mikrofon müzik yarışması 4. Erkin Koray Dörtlüsü'nün söylediği nefis bir melodi vardı...
Adı, "N'oldu" idi melodinin...
Sözlerini kimin yazdığını hatırlamıyorum, google'da da bulamadım ama beste kesin Erkin Koray'ın olmalıydı...
O dönemde her sahneye çıktığımda istenmese bile "arzu üzerine" deyip dört-beş kez söylediğim bir şarkıydı...
Müziği ve ritmi nefisti...
Kıpır kıpır...
Nakarat kısmın şöyle idi:

Ne oldu, ne oldu şimdi sana
Ne oldu, ne oldu sözlerinde, gözlerinde
Yalnız ben vardım

Ben nakarattaki o sözleri bugün Sinan Çetin'e çok yakıştırıyorum...
Ancak küçük bir değişiklikle...

Ne oldu, ne oldu şimdi sana
Ne oldu, ne oldu sözlerinde, gözlerinde
Yalnız Doğan Gurubu vardı...

Evet aynen böyleydi...
Çekiği her film Doğan Gurubu ve köşe yazarları tarafından göklere çıkarılıyor, ekranlara taşınıyor, kamuoyunda "izlenme arzusu" doğuruyordu...
Derken...
"Oyumu Ak Parti'ye vereceğim" deyişi ve o süreçte Doğan Gurubu ile Başbakan'ın kavgalı oluşu şemsiyeyi ters çevirdi...
"Medya korumasız" kaldı Sinan Çetin...
Doğan Gurubu'ndan ne arayanı vardı, ne soranı...
14 Ocak'ta yeni filmi "Kâğıt" giriyor vizyona...
İşin fena tarafı yine ne arayanı var ne soranı...
Oysa rakiplerinden "Eyvah Eyvah" tam kadro her gece bir ekranda...
Diğerleri de iyi kötü medyada yer buluyorlar...
Ama Kâğıt'tan "tık" yok...
Daha önce gazıyla uçtuğu Doğan Gurubu medyaya, aracılığıyla mesaj gönderiyor...
"Aabilerim, ablalarım... Vallahi ben hükümetin yanında değilim... Onlar benim yanıma geldiler... İki gözüm önüme aksın, ekmek musfaf çarpsın aynen böyle oldu... Beni görün aabilerim, ablalarım... Sakallarımı örün... N'olur anlayın bende değil sorun, eskiden olduğu gibibana yakın durun"...

Hayat, sanat, ideoloji ve "çıkar hesabı" işte böyle bir şey Türkiye'de..
"Öp beni, öpeyim seni... Dövme beni, döverim seni..."
Bu çıkarcılığın mucidi elbette Aydın Doğan değil ama o felsefeyi yaygınlaştıran medya patronudur beyefendi...
Sinan Çetin de sinema ve TV dünyasında o materyalist ilkesizliğin bir numaralı icraatçılarından biridir...
Ama bu kez çarşafa dolandı...
Bakalım Türkiye'de "iyi filmin ölçüsü" olarak kabul edilen "gişe"de ne yapacak?..
Bakalım İvedik'ten daha çok izlenecek mi?..

adnanberkokan@gmail.com
ÇOK OKUNANLAR
Close menu