İzleyiciler gerçekten de geri zekalı mı?
Düşünüyorum da… İzleyiciler mi gerçekten de geri zekâlı… Yoksa programı sunan ve birbirleriyle hemfikir olanlar mı izleyicilerin geri zekâlı olduklarını sanıyorlar…
![İzleyiciler gerçekten de geri zekalı mı?](https://i.gazeteciler.com/2/827/517/assets/web/images/default.png)
Gazeteler bakıyorum, televizyon kanallarını izliyorum…
Ve tabii ki aklım duruyor…
Çünkü…
Ya kimse kimseyi dinlemiyor…
Herkes “ben haklıyım” diyerek bilimsel analiz yerine amigo yorumu yapıyor…
*
Ya da..
Hepsi, en pahalı yayıncılıklardan biri olan televizyon ekranlarındaki zamanlarını birbirleriyle “hemfikir” olmanın mutluluğunu yaşayarak harcıyorlar…
*
Kendi kendime soruyorum…
Ne ara bu kadar tahammülsüz oldu bu siyasetçi, gazeteci ve akademisyen milleti?..
Yoksa…
Hep böyleydiler de TRT’nin Devlet ciddiyeti nedeniyle biz mi farkında değildik?..
*
Yine soruyorum kendi kendime…
Herkesin her konuda hemfikir olduğu bir programın neden “tartışma formatında” olduğu söyleniyor…
Bu tür programlara “Toplu mutabakat seansları” adı verilse daha iyi değil mi?..
*
Düşünüyorum da…
İzleyiciler mi gerçekten de geri zekâlı…
Yoksa programı sunan ve birbirleriyle hemfikir olanlar mı izleyicilerin geri zekâlı olduklarını sanıyorlar…
YAZIK OLUYOR…
Arkadaş köşe yazarı…
Ya da…
Televizyonların uzatmalı/nöbetçi/kadrolu “tartışmacısı”…
*
Karşı sırada oturan (Belli ki ikisi birbirine muhalif…) kişiye kafasında bir rol vermiş…
Bekliyor ki o kişi, kendisinin düşündüklerinin tam tersini söyleyecek…
Hiç dinlemeden araya girip başlıyor bağırmaya…
“Bir dakika” diyor bazen moderatör… “Sizin söylediklerinizi doğrulayan şeyler söylüyor…”
*
İzleyiciler bunları da anlamıyor mu yani?..
İzleyiciler bunu da görmüyor mu yani?..
Ki…
Bu tür programlar ve bu tip siyasetçi, gazeteci ve akademisyenleri ekrana çıkaran programları izlemekte ısrar ediyorlar…
*
Yazık oluyor bilime…
Yazık oluyor medyaya…
Yazık oluyor siyasete…