GÜNDEM

İkiyüzlü olmayacağım dedi ve ekledi: Kimse Suriyelilere acımamı beklemesin!

Habertürk yazarı Sevilay Yılman, Suriyeli mültecilerin sınıra akın etmesi üzerine kaleme aldığı yazısında 'ikiyüzlü olmayacağım' dedi ve sınırda Yunanistan'ın mültecilere uyguladığı muameleye rağmen 'kimse benden acımamı beklemesin' dedi.

İkiyüzlü olmayacağım dedi ve ekledi: Kimse Suriyelilere acımamı beklemesin!

Suriyeli mülteciler Edirne sınır kapılarına doğru akın akın giderken Yunanistan'ın insanlık dışı muamelesi ve müdahalesi de insanlık dramının yaşanmasına neden oluyor. 

Habertürk yazarı Sevilay Yılman, bu konuyu gündemine aldı ve orada yaşanan insanlık dramından Türkiye'nin sorumlu olmadığını söyledi. 

Yılman, 'kimse benden onlara acımamı beklemesin' diyerek Suriye'de direnmek yerine kaçıp Türkiye'ye gelen genç Suriyelilere yüklendi. 

Yılman, kadın ve çocukları da ayırt etmek gerektiğini belirtti.

İşte Yılman'ın yazısı:

Ben başkaları gibi ikiyüzlülük yapmayacağım.

Bugüne değin Türkiye'deki sayıları 4 milyonu aşmış Suriyeliler ile alakalı yazdıklarım da, ekranlarda yaptığım yorumlar da arşivlerde duruyorken…

Defaatle; “Bizim asıl beka sorunumuz Suriyelilerdir. Devletin ivedilikle ve radikal bir biçimde bu konuda önlem alması bir zorunluluktur!” demişken…

Devletin sınır kapılarını açıp Suriyelileri Avrupa’yla buluşturma hamlesine dair acıklı bir edebiyat parçalayamayacağım.

Elbette ki ben de çok üzülüyorum şu an Yunanistan sınırında Suriyeli sığınmacılara Yunan Hükümeti’nin talimatı doğrultusunda reva görülen muameleye…

Ben de çok muzdaribim sığınmacıların Ege kıyılarından derme çatma botlarla Yunanistan’a geçerken yaşadıkları trajediye…

Ancak bir saniye!

Onların bu muameleyi yaşamasına sebep olan bu devlet mi?

Türkiye mi?

Zorla mı sınır dışı edildi bu insanlar?

“Sınırları açtık, gitmek zorundasınız” mı denildi?

Herkes, hepimiz biliyoruz ki yok öyle bir şey!

Bana göre çok daha evvel yapmamız gereken bir hamleydi bu hamle ve gitmek isteyen sığınmacılar da elini kolunu sallayarak kalkıp gitti!

Bu arada söylediklerini de izliyoruz hep beraber ekranlardan.

Ülkesinde kalıp Esad’ın zulmüne, zalimliğine karşı mücadele vermesi gereken zıpkın gibi gençlerin, Sinan Ogan’ın deyimiyle “tosuncukların” neler dediğini dinliyoruz…

O nedenle kimse benden; “Burada beklediğim hayatı kuramadım. Fakir bir ülke Türkiye! Gidip Avrupa’da hayatımı kurtaracağım!” diyenlere acımamı beklemesin.

Yazının tamamı için tıklayın...

Yorumlar