ANALİZ

Gerçek gündem sanatçılar mı?

“Magazin tartışılmasın” demiyorum… Tabii ki medyanın en büyük itici gücü magazin ve eğlence dünyasıdır. Ama… Bu ülkenin sorunları arasında magazin dünyası yoktur…

Gerçek gündem sanatçılar mı?

Bir ülkede muhalefet partilerinin güçsüzlüğü, gerçek gündem yerine suni gündemin tartışılmasına sebep olur 

* 

(Bence) Türkiye’nin gerçek gündemi, eğlence dünyasının ünlülerinin Cumhurbaşkanlığı uçağıyla sınıra gitmeleri ya da orada müzik yapmaları değil, ekonomidir…. 

* 

Siyaset ve medya, eğlence dünyasının ünlülerinin sınıra gidişini değil, ekonominin içinde bulunduğu durumu ve çözüm önerilerini kamuoyunun gözleri önünde ve gerçek uzmanlarla tartışmalı… 

* 

Meselâ sade vatandaşın bana en çok sorduğu soru şu: 

Satın alma gücü paritesi" nedir?.. 

Akademik bir dille değil de normal bir yurttaş diliyle bir de sizlere tarif edeyim izninizle…  

BİR TÜRK İLE BİR ALMANIN MAAŞI AYNIDIR… 

Diyelim ki Türkiye’de domatesin kilosu 2.—lira 

Bu durumda asgari ücretli (1.600.-- Lira) bir çalışan, bir aylık maaşıyla 800 kg domates alabilir…. 

* 

Yine diyelim ki Almanya’da ise domatesin kilosu 2.—Euro… 

Almanya’da 1600.—Euro asgari ücret üzerinden maaş alan bir çalışan da bir aylık maaşıyla 800 kg domates alabilir. 

* 

Bu açıdan bakıldığında bir Alman çalışanıyla bir Türk çalışanının satın alma güçleri eşittir… 

O nedenledir ki… 

Ülkemizi yönetenler "satın alma gücü paritesini" kullanmayı çok severler...    

BİR TÜRK ÇALIŞAN ALMANYA’YA GİTSE… 

Şimdi aynanın öbür yüzüne bir bakalım… 

Ve… 

İki ülke çalışanının aldıkları maaşı karşılıklı olarak diğer ülkelerin paralarıyla hesaplayalım. 

* 

Meselâ bir Alman çalışan aylık maaşını alıp Türkiye’ye gelse (Ki çok rahat gelebiliyor…)… 

Ve 

Bir döviz bürosuna gitse 

1.600.—Euroyu görevliye uzatıp: 

“Bana bu para karşılığı TL verin” dese… 

Ona, 8.000 TL öderler… 

Alman oradan da bir manava gidip, “Bana bu paranın hepsiyle domates verin” dese, kendisine tam 4.000 kg (4 ton) domates verirler 

* 

Aynı gün, bir Türk çalışanı da maaşını alıp Almanya’ya gitse…. 

Bir döviz bürosuna gidip “alın bu 1.600.—TL’yi bana Euro verin” dese 

Kendisine ödenecek para 320 Euro’dur… 

Türk işçi de oradan bir Alman manava gitse 

“Bana bu paranın tamamıyla domates verin” dese… 

Satın alabileceği domates miktarı sadece 160 kilodur… 

AMA… 

İki farklı ülke yurttaşından ikisinin de gelirini kendi ülkesinde harcadığı varsayıldığı için… 

Gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelerde siyasal iktidarlar “Satın alma gücü paritesi üzerinden hesaplama yöntemini daha çok severler… 

 

Sanırım, siyasetçilerimizin “kişi başına milli gelir” (Ki dolar üzerinden hesaplanır. Ki TL her değer kaybedişinde kişi başına milli gelirimiz de düşer…) yerine “Satın alma gücü paritesini kullanma sebeplerini anlatabilmişimdir… 

TARTIŞILMASIN DEMİYORUM… 

İyi ama medyamız neden bu konuları yerine saçma sapan ve magazin değeri bile olmayan konuları tartışıyor?.. 

* 

“Magazin tartışılmasın” demiyorum… 

Tabii ki medyanın en büyük itici gücü magazin ve eğlence dünyasıdır. 

Ama… 

Bu ülkenin sorunları arasında magazin dünyası yoktur… 

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar