GÜNDEM

FETÖ kilisenin meselesidir

Yeni Şafak yazarı Selçuk Türkyılmaz, bugünkü köşesinde FETÖ'cülere yönelik "pişman olanların affedilmesi" tartışmalarını eleştirdi. Türkyılmaz "FETÖ bir bağımlı yapı örneğidir ve topraklarımızda doğmasına rağmen bize ait bir mesele değildir. Haçlı ordularını affetmenizin Haçlılar açısından anlamı yoktur" dedi.

FETÖ kilisenin meselesidir

Yeni Şafak yazarı Selçuk Türkyılmaz, FETÖ'ye yönelik "nedamet getirenlerin affedilmesi" tartışmalarını eleştirdi. Türkyılmaz "FETÖ bir bağımlı yapı örneğidir ve topraklarımızda doğmasına rağmen bize ait bir mesele değildir. Haçlı ordularını affetmenizin Haçlılar açısından anlamı yoktur" dedi:

Örgüt, 28 Şubat’ta ve 2007’de genel İslâmî grupların dışında olduğunu göstermiş olsa da muhafazakârlık şemsiyesi altına girmiş olmanın nimetlerini fazlasıyla topluyordu. İsmet Özel dışında örgütlü yapıya gayr-i İslâmî ve gayr-i millî olduğunu söyleyen çok azdı...

15 TEMMUZ ANLAŞILMAMIŞTIR

2016’nın eylül ayından itibaren masumiyet ve mağduriyetten bahseden ya da FETÖ konusuna hiç girmeyen yazarları bir kenara bırakıyorum. Örgüt elebaşından sonrası için örgütlü yapıda pişmanlıkların görülebileceği imasında bulunmanın da anlaşılır bir tarafının olmadığı açıktır. Bu sözler 15 Temmuz’un anlaşılmadığına işarettir.

İSMET ÖZEL'İN HAKLI OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI

İsmet Özel, mahut yapı hakkında kendisine sorulan soruya cevap vermemiş ve cevabı kiliseden alın demişti. İsmet Özel’e göre bu, bize ait bir mesele değildi ve kilisenin sorunuydu. Yıllar sonra onun haklı olduğu anlaşıldı.

AFFEDELİM SÖYLEMLERİ ÖRGÜTLÜ YAPIYA ALAN AÇMAKTADIR

Barışalım, affedelim, kucak açalım, topluma kazandıralım gibi sözlerin örgütlü yapıya alan açmaktan başka bir anlam taşımadığını bilmek gerekir.

HAÇLILARI AFFETMEMİZİN HAÇLILAR İÇİN ANLAMI YOKTUR

Hâlbuki FETÖ bir bağımlı yapı örneğidir ve topraklarımızda doğmasına rağmen bize ait bir mesele değildir. Haçlı ordularını affetmenizin Haçlılar açısından anlamı yoktur.

Muhafazakâr aydın, karşılaştığımız sorunu dün izah etmek istemedi. İzah edilmesine de müsaade etmedi. Bu yapıyı da muhafazakârlık şemsiyesi altına dâhil etmekten gocunan olmadı. Hâlbuki onlar kendilerini hep dışarıda tutmayı başarmıştı. Dinî alanda tahsil etmiş akademisyenler de benzer bir muğlaklığa yol açmaktan çekinmiyor. Bugün hâlâ FETÖ’yü cemaat başlığı altına dâhil ederek birtakım genellemeler yapan akademik çevrelerin sorunu açıklığa kavuşturduğu söylenemez. Onlar, darbe ve işgal girişiminden çok önce farklı yapılar içine sızmayı başarmışlardı. Örgütün en önemli amaçlarından biri, kendilerini ayrıştırmış olsalar da muhafazakârlık şemsiyesinden faydalanmaktır. Başka yapılarla ilgili eleştirel bir tutum takınmak ise tamamen ayrı bir meseledir.

FETÖ KİLİSENİN MESELESİ

Barışalım, affedelim, kucak açalım, topluma kazandıralım gibi laflar muhafazakâr aydının FETÖ konusunda geçmişteki tavrını sürdürdüğünü gösterir. Hâlbuki bu yapı kilisenin meselesiydi.

Yazının tamamı için tıklayınız

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar