POLEMİK

Ertuğrul Özkök tiye aldıkça Emin Çölaşan ciddi cevaplar veriyor! Bakalım buna ne diyecek?

Ertuğrul Özkök ve Emin Çölaşan polemiği giderek daha eğlenceli bir hal alıyor. Özkök, Çölaşan'ı tiye almaya ve hayali diyaloglarla göndermede bulunmaya devam ediyor. Çölaşan'ın ise ciddi ciddi yalanlama yaptığı ilk yazısından sonra ne yazacağını herkes merakla bekliyor.

Ertuğrul Özkök tiye aldıkça Emin Çölaşan ciddi cevaplar veriyor! Bakalım buna ne diyecek?

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, son yazılarında olduğu gibi yine bir hayali diyalogla Emin Çölaşan'a göndermede bulundu. 

Çölaşan'ın konuyu ciddiye alıp yalanlama yazısı yazmasına takılan Özkök, "Ben filmdeki senaryo gereği hayali bir konuşmayı alıp ondan hayali bir konuşma yazdım. Emin de o hayali konuşmanın hayalinden yapılan hayali konuşmayı ciddi sanıp en ciddi haliyle bana vurmuş da vurmuş..." ifadelerini kullandı.

Dünkü yazısında tabiri caizse tufaya düşen Çölaşan'ın ne cevap vereceği ise merak konusu!

İşte Özkök'ün bugünkü yazısındaki Çölaşan bölümü:

EMİN Çölaşan’la yaptığımız bir helalleşme sohbetini yazmıştım ya... Dün köşesinde ağır bir yalanlama yazmış.
Bildiğimiz o “zarif” ve “terbiyeli” üslubuyla bana geçirmiş de geçirmiş...

Diyor ki, “Ben onunla 12 yıldır ne karşı karşıya geldim, ne telefonla konuştum. Bu konuşmayı uydurmuş”.

Hayretle okudum.

Ben de, şahitlerimle, yer ve zaman belirterek cevabımı veriyorum.

*

Yahu Emin kardeşim bu hayali buluşmayı ve konuşmayı nasıl unutabilir ve yalanlayabilirsin... Seninle o gün Roma’da Vatikan’ın bir odasında buluşup bunları konuşmadık mı...

Hatta uçaktan korktuğun için trenle geldiğini söylemedin mi bana...

Unuttuysan bak bazı ayrıntılar vereyim. Hani Sistine Şapeli’nin salonuna açılan o küçük kapıdan girince sağdaki odada var ya, işte orada konuştuk.

Biz sohbet ederken Kamerlengo geldi, ne içeceğimizi sordu.

Sen de “Bir bardak şarap” dedin...

Sonra Vatikan’a açılan caddenin köşesindeki pizzacıdan pizza istettik ve yedik... Pizzadan sonra oturup televizyondan Almanya-Arjantin maçını seyretmedik mi?

Yahu nasıl inkâr edersin bunu...

*

Şimdi gelelim işin aslına...

Ben hayali bir konuşma yazdım.

İkinci yazıda da bunu “İki Papa” filminde geçen bir konuşmadan alıp, sanki Emin’le aramızda geçmiş gibi yazdığımı açıkça ve en net ifadelerle belirttim.

Çölaşan belli ki yandaki yazıyı okumamış, sarılmış kaleme bana geçirmiş...

Yani durum şu:


Ben filmdeki senaryo gereği hayali bir konuşmayı alıp ondan hayali bir konuşma yazdım. Emin de o hayali konuşmanın hayalinden yapılan hayali konuşmayı ciddi sanıp en ciddi haliyle bana vurmuş da vurmuş...

Vallahi artık şunu gerçekten çok iyi anladım... Emin Çölaşan gerçekten “ciddi” bir gazeteci...

Yani palavraları bile ciddiye alıp o ucundan kan damlayan kalemiyle insanlara vuruyor da vuruyor...

Eee kolay değil bu ülkede ciddi ve dürüst gazeteci olmak...

*

Yazının tamamı için tıklayın...

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar