MEDYA KÖŞESİ

Ertuğrul Özkök, çocukluğundan bugüne fotoğraflarını yayınladı!

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, "Yedi yaşımda ne idiysem yetmişimde de o muyum" diyerek çocukluktan bugüne fotoğraflarını yayınladı.

Ertuğrul Özkök, çocukluğundan bugüne fotoğraflarını yayınladı!

Hürriyet'te uzun yıllardır yazıları ve aldığı görevlerle adından her dönemde söz ettiren Ertuğrul Özkök, geçmişten bugüne fotoğraflarını yayınlayarak kendi özgeçmişine ilişkin belgesel niteliğinde bir yazı kaleme aldı.

İşte Özkök'ün o yazısı:

Dün, bulabildiğim en küçük fotoğrafımdan bugüne kadar bir dizi kareyi önüme koyup düşündüm.
Bunların hepsi bendim...

Ama bugün ben hepsi miyim...

Cevabını yazımın sonunda vereceğim, ama önce bunu neden yaptığımı anlatayım.

*

Sinema tarihinin en önemli belgesellerinden biri 1964’te yayınlandı.

Adı “7 Plus”dı...

Yani “7 ve üstü...”

İngiliz sinemacı Michael Apted, 1963 yılında İngiltere’de her toplumsal kesimden ve cinsiyetten 7 yaşındaki 20 çocuğu seçti.

Bunları kendi aralarında gruplandırdı ve belgeselini çekti.

Sonra her 7 yılda bir aynı çocukları tekrar bulup filmlerini çekti ve ikincisini “7 Artı 7”, üçüncüsünü “21 ve Üstü” diye devam ettirerek yayınladı.

*

Bu efsane belgesel sonunda 55’inci yılına geldi ve yapımcısı dün New York Times’a konuştu.

Michael Apted bu 55 yıl sonunda vardığı sonucu bir cümle ile açıkladı:

“Bana 7’sinde bir çocuk verin, size 63’ünde kim olacağını söyleyeyim...”

*

Gerçekten bu kadar basit mi...

Yedisinde ne idiysek 70’inde de o muyuz?

Üç yaşında oluşan şahsiyetimiz 70 yaşında ne olacağımızı belirliyor mu...

Bunun üzerine fotoğraflarımı yan yana koyup, kendi “7 ve Üstü” belgeselimi çektim.

YA DÖNEK YA DA 40’IMDA NE İDİYSEM BUGÜN DE OYUM

İşte benim “7 ve üstü” belgeselim:

7 ve altı:

İzmir’in Kahramanlar Mahallesi’nde Adnan Menderesçi bir matbaa işçisinin çocuğuyum.

Aklımda kalan olay şu:


Altı ay beslediğim kuzum, bir Kurban Bayramı sabahı kesilince, pijamalarla travma yaşayıp sokağa fırlamışım.

*

7 artı 7:

Futbola merakım, Fenerbahçeli oluşum, “İki Çocuğun Devriâlemi” ile “Kâşifler ve İcatlar Ansiklopedisi” kitaplarıyla oluşmaya başlayan bir kişilik.

Siyaseten, annem ve babam gibi Demokrat Partiliyim.

Ve bir de füze yapma hayalim var.

*

14 ve üstü:

Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Albert Camus, Jean Paul Sartre, Andre Gide, ilk aşk, Beatles, Rolling Stones, Bob Dylan...

Solculukla tanışma... Türkiye İşçi Partisi sempatizanı olma.

*

21 ve üstü:

Paris, Foucault, Lacan, Althusser, Pulancas...

Beat Generation, Ginsberg, Kerouac, Pink Floyd...

Ve bir de “Venedik’te Ölüm” filmi...

“İşçi çocuğu olarak doğdum, burjuva olarak öleceğim” kararını alışım.

*

28 ve üstü:

Ankara’da öğretim üyesiyim.

Daha çok CHP’ye yakınım. Ecevit’in danışmanıyım.


Enis Batur’la “Yazı” dergisini yayınlıyoruz.

Aynı zamanda TİP’in Yürüyüş dergisinde yazıyorum.

Aynı zamanda Yankı dergisinin hayalet yazarlarından biriyim.

*

35 ve üstü:

Gazeteciliğe geçme yıllarım başlıyor...

Yavaş yavaş liberal bir çizgiye kayıyorum...

Özal’la tanışıyorum ve bugünkü ben oluyorum...

*

42 ve sonrası...

Eh işte aşağı yukarı şu anki bendeniz...

Gerisi teferruat...

İsteyen bir döneklik tarihi diye okur...

İsteyen bir insanın evrimi olarak...

*

Ya kişilik...

Hâlâ kuzusunun kesilmesine ağlayan çocuğum...

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar