Cumhuriyet bu işi de Gülen'e bağladı
Türkiye'de ne olsa artık Fethullah Gülen'e bağlanır oldu. Bu da Cumhuriyet'in son katkısı: Filtreyi Gülen istemiş...
Gülen'in de bir süredir internetin denetim altına alınmasını isteyen vaazlar verdiği vurgulanan haberde Gülen'in "İnternette zararlı yerlere ulaşmanın önü kesilmeli" sözlerine de vurgu yapıldı.
Gazete, "Emir Büyük Yerden" başlıklı 1. sayfasından gördüğü haberin iç sayfalarında ise "İnternet'e F Tipi Tavsiye" söyleriyle yasağın sorumlusunun Gülen olduğunu yazdı.
Habere dayanak olarak ise Gülen'in atin.org sitesine konan konuşmalarındaki "Ailelerin çocuklarını kitap okuma gibi farklı şeylerle meşgul etmesi gerekli. Onların internet evlerine (cafe) gitmelerini engellemesi gerekiyor. Kendi evlerine internet aboneliği alacaklarsa, mutlaka onun kontrolünü sağlamalılar" ifadelerine yer veriliyor.
Cumhuriyet Gazetesi'ndeki garip haber şöyle:
"Gülen'in vaazlarında internetin denetim altına alınması için ortaya koyduğu gerekçeler ile AKP hükümetinin gerekçelerinin tamamen örtüşüyor olması 'internete F tipi müdahale yapılıyor' yorumlarını da beraberinde getirdi. Gülen'in son olarak geçen ay internete konan 35 saniyelik videosunda adeta internetin denetim altına alınması talimatı verir gibi konuşması dikkat çekti. Konuşmasında "Günümüzde bu bilgisayar oyunları filan. Bu internet kafeler filan buralarda olan şeyler, bu mevzunun da böyle bağlayıcı kanunu kuralı yok" dedi.
ANAHTAR ÖNERİSİ
"Ve insanlar da tahdit koyamıyorlar o mevzuda, belli anahtarlarla sadece girilmesi gerekli olan yerlere girme gibi bir tahdit getiremiyorlar. Çok ciddi problemler oluşuyor. Bağışlayın gayri meşru 'chat'leşmelerden alın da fuhşa münkerata gitmeye kadar."
Gülen, internetin denetim altına alınması için www.herkül.org isimli kendi internet sitesinin Bam Teli bölümünde 7 Aralık 2009'daki konuşmasında ise "İnternet bağımlılığı bir hastalık olarak dünya literatürüne girdi. İnternet üzerinden oynanan oyunlar çocuklarımızı da çok etkiliyor. Bu problemin çocuk sağlığına etkilerini ve aile ortamına yaptığı olumsuz tesirleri engellemek için başta aile olmak üzere eğitimci ve din görevlilerine ne gibi vazifeler düşmektedir?" sorusunu yanıtlarken, şunları dile getiriyor:
"Bu problemin çözümü, teknolojiye tamamen karşı çıkmak değildir. Asıl mesele; teknolojiye ve ürünlerine hâkim olup onları doğru şekilde kullanmaktır. Türkiye'deki birtakım psikologlar ve pedagoglar bu problemin üzerinde durmalılar. Onların ortaya koyduğu projeler RTÜK ve Milli Eğitim Bakanlığı gibi kurumlara sunulmalı ve bir toplumu kurtarıcı müşterek planlar oluşturulmalı. En azından internette zararlı yerlere ulaşmanın önü kesilmeli; Milli Eğitim Bakanlığı ve RTÜK gibi kurumlardan vesika alınması sağlanmalı."
