Can Dündar gitti oğlu yazmaya devam ediyor
Can Dündar Milliyet gazetesindeki köşesini Gezi Parkı sürecindeki yazıları nedeniyle kaybetti. Oğlu ise Milliyet Pazar ekinde yazmaya devam ediyor. Son yazısından bakın hangi konulardan şikayet etti.

GAZETECİLER.COM (ÖZEL) - Can Dündar Milliyet gazetesindeki köşesini Gezi Parkı sürecindeki yazıları nedeniyle kaybetti. Oğlu ise Milliyet Pazar ekinde yazmaya devam ediyor. Son yazısından bakın hangi konulardan şikayet etti.
Her ne kadar yalanlansa da iddialara göre Dündar, Başbakan Erdoğan'ın Baş Danışmanı Yalçın Akdoğan'ın telefonu sonrasında Erdoğan Demirören tarafından kovulmak istenmiş, gazetenin genel yayın yönetmeni Derya Sazak tepki gösterdiği için Dündar izne çıkartılmıştı. Bir süre sonra önce Derya Sazak görevden alındı ve Milliyet'in Ankara temsilcisi Fikret Bila Milliyet'in genel yayın yönetmeni oldu. Ardından da Bila'nın pek de gönülsüzde kabul ettiği bir şekilde Dündar ile Milliyet gazetesinin yolları ayrıldı.
18 YIL ÖNCE MİLLİYET'TEN İSTİFA ETMİŞTİ ŞİMDİ İSE...
Daha önce, 17 Nisan 1995'de, gazete henüz Aydın Doğan'ın patronajındayken Ahmet Altan'ın Atakürt başlıklı yazısı nedeniyle Milliyet'ten gönderilmesine tepki gösteren ve istifa eden Can Dündar aradan geçen 18 yıl sonra Milliyet'ten bu sefer kovulmuş olarak ayrıldı.
Dündar, BirGün gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Doğan Tılıç'ın köşesinde 1 aylığına vekaleten yazmaya başladı. Tılıç tatilden dönünde Can Dündar, Yıldırım Türker, Nuray Mert, Ece Temelkuran, Banu Güven gibi merkez medyadaki köşelerini kaybeden isimler gibi BirGün kadrosuna katılacak mı henüz kesinleşmedi.
Kesinleşen bir şey var ki, o da Can Dündar'ın oğlu Ege Dündar'ın babasının kovulduğu Milliyet gazertesinde yazmaya devam ediyor oluşu.
OĞUL DÜNDAR MİLLİYET'TE DEVAM EDİYOR
Can Dündar, Milliyet gazetesinden kovulmasının ardından, kişisel web sitesinde yazdığı yazıda; Sazak, Bila ve kendisinden bahsederken, "Meslekte 30 yıldır aynı yolları kimi zaman yan yana, kiminde sırt sırta arşınlamış üç gazeteciydik.babadan servet devralmamış, meslekte hazıra konmamış, her mevkie çabayla, sabırla, gayretle tırmanmış üç meslektaştık." demişti.
Ancak oğlu Ege Dündar, kendi kişisel gayreti yayınında babasının Can Dündar olması sayesinde de Milliyet gazetesinin pazar ekinde köşe sahibi olmuştu.
Daha önce Number 1 TV'de çalışan ve bir dönem Beyrut'ta An-Nahar gazetesinde staj yapan Ege Dündar, 2005 yılında henüz 10 yaşındayken da babasıyla birlikte bir masal kitabı da yazmıştı. Daha önce BirGün gazetesi ve Milliyet'te bir kaç yazısı yayınlanan Ege Dündar 3 Mart günü Milliyet gazetesi Pazar ekinde sürekli bir köşede yazmaya başlamıştı.
"BABASINI HAYIRLA ANDIRACAK EVLAT"
İlk yazısında "Aslında yazar olma dileği bir tür “hayrü’l halef” olma dileği gibi başladı bende. Haldun Taner’in bir kitabında geçen bu söz, “Babasını hayırla andıracak evlat” anlamına geliyor." diyen Ege Dündar, babasının kovulduğu Milliyet'te yazmayı sürdürüyor.
Bugün de bir köşe yazısı yayınlanan oğul Dündar, üç senedir yazları düzenli olarak Bodrum’daki evinde kalırken, gözlemlediği ve artık şikayet etmeye mecbur kaldığı şeyleri yazdı. O şikayetlerin ne olduğunu ise şöyle sıralamak mümkün: 1- Club Catamaran’ın gürültüsü, 2- Club Catamaran’ın göğü delen ışıkları, 3- Tarihi Bodrum Kalesi üstünde lazerli reklamlar, 4- Günlük tur teknelerinin şanlı dönüşleri.
İSTİFA ETSİN DEMİYORUZ ELBET AMA...
İlk yazısında "babamın da aynı gazetenin bir başka köşesinde kekiği anlattığını görmek fazlasıyla gurur ve mutluluk verici" diyen oğul Dündar, babasının hayırla andılması için elbette Milliyet'ten istifa etmek, köşesini kapatmak zorunda değil. Yanlış anlaşılmasın. Böyle bir şey yapmasını önermiyoruz elbette. Lakin babası Can Dündar, başkalarının ifade özgürlüğü için tepki gösterebilen bir yazardı. İster istemez oğlunun tepkilerini de merak ediyoruz.
Her ne kadar yalanlansa da iddialara göre Dündar, Başbakan Erdoğan'ın Baş Danışmanı Yalçın Akdoğan'ın telefonu sonrasında Erdoğan Demirören tarafından kovulmak istenmiş, gazetenin genel yayın yönetmeni Derya Sazak tepki gösterdiği için Dündar izne çıkartılmıştı. Bir süre sonra önce Derya Sazak görevden alındı ve Milliyet'in Ankara temsilcisi Fikret Bila Milliyet'in genel yayın yönetmeni oldu. Ardından da Bila'nın pek de gönülsüzde kabul ettiği bir şekilde Dündar ile Milliyet gazetesinin yolları ayrıldı.
18 YIL ÖNCE MİLLİYET'TEN İSTİFA ETMİŞTİ ŞİMDİ İSE...
Daha önce, 17 Nisan 1995'de, gazete henüz Aydın Doğan'ın patronajındayken Ahmet Altan'ın Atakürt başlıklı yazısı nedeniyle Milliyet'ten gönderilmesine tepki gösteren ve istifa eden Can Dündar aradan geçen 18 yıl sonra Milliyet'ten bu sefer kovulmuş olarak ayrıldı.
Dündar, BirGün gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Doğan Tılıç'ın köşesinde 1 aylığına vekaleten yazmaya başladı. Tılıç tatilden dönünde Can Dündar, Yıldırım Türker, Nuray Mert, Ece Temelkuran, Banu Güven gibi merkez medyadaki köşelerini kaybeden isimler gibi BirGün kadrosuna katılacak mı henüz kesinleşmedi.
Kesinleşen bir şey var ki, o da Can Dündar'ın oğlu Ege Dündar'ın babasının kovulduğu Milliyet gazertesinde yazmaya devam ediyor oluşu.
OĞUL DÜNDAR MİLLİYET'TE DEVAM EDİYOR
Can Dündar, Milliyet gazetesinden kovulmasının ardından, kişisel web sitesinde yazdığı yazıda; Sazak, Bila ve kendisinden bahsederken, "Meslekte 30 yıldır aynı yolları kimi zaman yan yana, kiminde sırt sırta arşınlamış üç gazeteciydik.babadan servet devralmamış, meslekte hazıra konmamış, her mevkie çabayla, sabırla, gayretle tırmanmış üç meslektaştık." demişti.
Ancak oğlu Ege Dündar, kendi kişisel gayreti yayınında babasının Can Dündar olması sayesinde de Milliyet gazetesinin pazar ekinde köşe sahibi olmuştu.
Daha önce Number 1 TV'de çalışan ve bir dönem Beyrut'ta An-Nahar gazetesinde staj yapan Ege Dündar, 2005 yılında henüz 10 yaşındayken da babasıyla birlikte bir masal kitabı da yazmıştı. Daha önce BirGün gazetesi ve Milliyet'te bir kaç yazısı yayınlanan Ege Dündar 3 Mart günü Milliyet gazetesi Pazar ekinde sürekli bir köşede yazmaya başlamıştı.
"BABASINI HAYIRLA ANDIRACAK EVLAT"
İlk yazısında "Aslında yazar olma dileği bir tür “hayrü’l halef” olma dileği gibi başladı bende. Haldun Taner’in bir kitabında geçen bu söz, “Babasını hayırla andıracak evlat” anlamına geliyor." diyen Ege Dündar, babasının kovulduğu Milliyet'te yazmayı sürdürüyor.
Bugün de bir köşe yazısı yayınlanan oğul Dündar, üç senedir yazları düzenli olarak Bodrum’daki evinde kalırken, gözlemlediği ve artık şikayet etmeye mecbur kaldığı şeyleri yazdı. O şikayetlerin ne olduğunu ise şöyle sıralamak mümkün: 1- Club Catamaran’ın gürültüsü, 2- Club Catamaran’ın göğü delen ışıkları, 3- Tarihi Bodrum Kalesi üstünde lazerli reklamlar, 4- Günlük tur teknelerinin şanlı dönüşleri.
İSTİFA ETSİN DEMİYORUZ ELBET AMA...
İlk yazısında "babamın da aynı gazetenin bir başka köşesinde kekiği anlattığını görmek fazlasıyla gurur ve mutluluk verici" diyen oğul Dündar, babasının hayırla andılması için elbette Milliyet'ten istifa etmek, köşesini kapatmak zorunda değil. Yanlış anlaşılmasın. Böyle bir şey yapmasını önermiyoruz elbette. Lakin babası Can Dündar, başkalarının ifade özgürlüğü için tepki gösterebilen bir yazardı. İster istemez oğlunun tepkilerini de merak ediyoruz.