Barış Terkoğlu'na soralım: Yoksa Sözcü, Aydınlık ve Ulusal Kanal muhalif değil mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün gazetecilerle bir araya gelmiş ve Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. Toplantıya katılan gazeteciler arasında Sözcü, Aydınlık ve Ulusal Kanal yetkilileri de bulunuyordu. 

Medyada uzun süredir bir çalışma ve hareketlilik olduğu konuşulurken muhalif isimlerin ve kurumlarında davet edilmesi önemli bir gelişmeydi. 

Fakat Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu'nun toplantıdan haberi yok muydu yoksa bilerek mi bugün "Muhalif dedikleri medya mensuplarını toplantılara çağırmıyorlar" dedi bilmiyoruz. 

Terkoğlu, bugünkü köşe yazısında 90'lı yıllarda Öcalan'ın Suriye ile uzun görüşmeler sonucunda Türkiye'ye getirilmesi konusunu ele aldı. Bu konuyu Barış Pınarı Harekatı'na bağlayan Terkoğlu, Türkiye'nin diplomatik olarak zayıfladığını, yalnızlaştırıldığını söyledi.

Evet Türkiye yalnızlaştırıldı; özellikle terör konusunda yalnız bırakıldı fakat bunun nedeni Türkiye'nin yalnızlaşmasını isteyen hem bölgede hem de uluslararası alandaki aktörlerdi. Mesela ABD, Avrupa ve İran gibi...

Fakat Terkoğlu'na göre Türkiye'nin yalnızlaştırılmasının nedeni Erdoğan ve İhvan...

Terkoğlu, yazısında kendi tezini savunuyor ve sonunda bazı irili ufaklı taspitlerde bulunuyor. Bu tespitlerin en dikkat çekeni ise "Barış Pınarı Harekâtı Koordinasyon Toplantısı”nı AKP yöneticileriyle yapan, bilgilendirme toplantısına “muhalif” dedikleri medyayı çağırmayan Cumhurbaşkanı, “bozgunculuk” dediğimiz şeyi başlatan odak değil mi?" sözleri oldu.

Bu iddianın ardından akıllara iki ihtimal geliyor...

Birincisi Terkoğlu'nun dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aralarında Sözcü, Aydınlık ve Ulusal Kanal yetkililerinin de bulunduğu gazetecilerle buluştuğu toplantıdan haberi yoktur.

İkincisi ise Terkoğlu, Sözcü, Aydınlık ve Ulusal Kanal'ı muhalif medyadan saymıyordu.

"Acaba hangisi?" sorusunu soruyoruz ve yorumu okuyucularımıza bırakıyoruz.