GÜNDEM

Aytunç Erkin: Çin aşısı için gönüllü oldum

Sözcü yazarı Aytunç Erkin, bugünkü köşesinde Çin'den gelen Covid-19 aşısı için gönüllü olduğunu duyurdu.

Aytunç Erkin: Çin aşısı için gönüllü oldum

Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, "Çin Devrimi'ne yakınlığımı bilen arkadaşlarım bana “Sinovac'ın ürettiği CoronaVac aşısını olacak mısın?” sorusunu yöneltiyordu" diyerek, 25 gün önce İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'ne ‘gönüllü katılımcı/denek' olmak için başvurduğunu söyledi. Erkin, şunları kaydetti:

Birinci neden, korku duvarını, koronanın  yarattığı iklimi en azından vücudumda yenmekti…

Geçen hafta üniversite tarafından çağrıldım ve cuma günü de hastaneye gittim. İlk önce PCR testi ve antikor testi yapıldı. Kan tablosuna, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarına bakıldı… Çünkü… Covid-19 hastalığı geçirmiş kişiler çalışmaya dahil edilmiyor. Yaş aralığı da 18-59 arası… Eğer testlerdeolumsuz bir sonuç çıkarsa hastanenin bildireceği yoksa pazartesi günü 12 ile 15 arasında aşı olabileceğim söylendi.

Test sonuçlarımın olumlu olduğunu ‘gelmeyen' telefondan anladım ve geçen pazartesi günü Çapa'ya gittim. 13 bin gönüllüden birisi de ben olacaktım! Hemen bilgisini vereyim: Çalışmaya katılan kişiler iki gruba ayrılıyor. Bir kısmına aşı, diğer kısmına boş aşı (plasebo) veriliyor. Aşı kodlarla geliyor, dolayısıyla çalışmanın sorumluları da gönüllüler de, kime hangisinin uygulandığını bilmiyor. Bunu da gözümle gördüm…

O sırada doktor, telefonuma gelen kodu söylememi istedi… Okudum…

Araştırma Ürün Numaranız: 100994…

Rakamı söyledim ve doktor da onayladı… Artık aşı olmaya hazırdım ve hemşireye kolumu uzattım… Aşı sonrasında yaklaşık 15 dakika beklemem söylendi ve ateşime bakıldı! Çünkü… Herhangi bir alerjik duruma karşı önlem alınıyordu. Ateşim ölçüldü ve gidebilirsiniz denildi. Peki… Boş aşı (plasebo) mı olmuştum? Bu sorunun yanıtını nasıl alacaktım?

Çapa Tıp Fakültesi'ndeki dostum Prof. Yağız Üresin'in odasına geçtim. O da ‘mutasyon'la ilgili bazı televizyon kanallarıyla röportaj hazırlığındaydı. Bu arada vücudumda bazı değişiklikler olmaya başladı.

Örneğin…

Ciddi bir baş ağrısı… Halsizlik… Su ihtiyacı… Yağız Hoca belirtilere göre “Plasebo (boş aşı) değil galiba” dedi… Eve doğru yolculuğa çıktığımda, vapurda, başımın ağrısı daha da şiddetlendi… Kızımı okuldan aldım ve eve kendimi attım… Halsizlik ve vücutta kırıklık… Erken bir saatte de uyuyakaldım! Sabah kalktığımda dinç bir vücutla uyandım ve en azından ‘korku duvarı' yıkılmıştı. Şimdi 15 gün sonra yapılacak ikinci dozu bekliyorum!

Yazının tamamı için tıklayınız

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar