RÖPORTAJ

“Artık Antalya Uluslararası Ciddi Bir Güç!”

Büyük bir enerji, yorulmayan, sürekli işleyen bir beyin, tutkulu bir kadın. Sayım Çınar, Elif Dağdeviren ile sinemayı, festivalleri, gelecek günleri konuştu.

“Artık Antalya Uluslararası Ciddi Bir Güç!”

GAZETECİLER.COM - ÖZEL RÖPORTAJ
SAYIM ÇINAR  sayimc@superonline.com

Uluslararası Antalya Film Festivali'nin Genel Direktörlüğünü 3 yıldır Elif Dağdeviren yapıyor.

Büyük bir enerji, yorulmayan, sürekli işleyen bir beyin, tutkulu bir kadın Elif Dağdeviren.

Antalya Film Festivali'ne 17 gün kala Sayım Çınar, Elif Dağdeviren ile sinemayı, festivalleri, gelecek günleri konuştu.

Bu sene festival kapseminde kalpten vuracak filmler olduğunu anlatan Elif Dağdeviren, "Yarışma dışında da çok güçlü filmlerimiz var. Film seçkileri yaparken, eskiden film olmadığı için sıkıntı yaşarlardı. Şimdiyse çok film ama düşük nitelik var" ifadelerini kullandı.



Antalya Film Festival’ini son 3 yıldır yürütüyorsunuz. Bugün Adana’dayız. Nasıl değerlendiriyorsunuz Adana Film Festivali’ni?

Bir avuç insanız en nihayetinde, hepimiz birbirimizi biliyoruz. Adana ve Antalya arasında tatlı bir birliktelik, kardeşlik, ortaklık oluştu. Tarihler, jüri ve daha birçok konuda azami dikkati gösteriyoruz. Her sene Antalya’ya geliyor Adana ekibi, biz Adana’ya gidiyoruz. Her festivalin birbirine yararı var.

Kadın dayanışması da hissediyoruz festival dünyasına bakınca. Alin Taşçiyan, Zeynep Özbatur, siz...

İki üç erkek alsak da dengelesek diye şaka yapıyoruz artık, kadın sayısı çok fazla, çok da mutluyuz bu durumdan. Kadın hassasiyetimiz var, erkek ağırlıklı olmasın istiyoruz jüri. Film seçkilerinde, yönetmenlerde yine kadınları çok önemsiyoruz. Erkek durumu çok baskın her alanda. Bu yönden kadını öne çıkartıyoruz.

Antalya’da neler oluyor?

Antalya’nın uluslararası sinema şehri olma iddiası var, bunu sürekli seslendiriyoruz. Menderes Bey’in şöyle bir öngörüsü var, sinema şehre büyük katkıda bulunuyor, o halde daha da büyütüp yüceltilmeli. Dünyadan örnekleri takip ediyoruz, biz kendi deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Uluslararası tecrübelerimizi festivale yansıtıyoruz.

Festival yaşamadan festival yapamazsın.

Evet bunun için sürekli seyahatlerdeyiz. Festivallere katılıyoruz. Yenilikleri takip ediyoruz. Daha ikinci yılında film vermeye başladı Antalya. Bitmiş filmlerin dünya arenasında görücüye çıkması konusunda çalışmalarımız var. Filmlerimizi yüzlerce şirketin olduğu arenalara götürmek yerine, evsahibi olarak alıcıları kendi ülkemizde ağırlayalım, onları davet edelim diyoruz. Binlerce kişi arasında kaybolma riskini ortadan kaldırıyoruz böylece. Aracı ajans gibi bir yönüyle.

Kardeş festival, Antalya piyano festivali de başlıyor. Geçen yıl piyano festivali bitti, sinema festivali başladı. Don Davis müthişti.

Evet, festival keyifli olacak yine.
 
 

TARTIŞMA GÜZELDİR

Seçilen filmler her yıl tartışılır. Birinciler, seçkiler…

Bizde iki sene tartışma olmadı. Tam tersine beğeniliyor seçkiler. Bu sene de tartışma yaratacak bir seçki olmayacak. İyi yönetmenler ,yapımcılar, oyuncular, filmler olacak. Tartışma güzeldir ayrıca.

Tarık Akan’ı kaybettik bu yıl. Eminim onun vefatını da festivalde hissedeceğiz.

Çok enteresan oldu bu şansız ölüm. Benim çocukluğumun beraber geçtiği isimlerden biridir Tarık Akan. Televizyon daire başkanıydı babam, adeta bir çete gibiydiler, Tarık Akan, Kadir İnanır… Çocukluğumun bir parçası ölmüş gibi oldu. Soğuk suda yüzmeyi öğretmiş adamdır benim için. Yaşam boyu başarı ödülü Emel Sayın’a verilecek bu yıl. O da yine çocukluğumun bir parçasıdır. Bu ödülü söyleyince şaşırdı insanlar, Mavi Boncuk filminin değerini göstermek istedik. Tarık Akan verse ne güzel olur ödülü dedi Emel Sayın. Ben de sağlığının çok iyi olmadığını söyledim. Nitekim devamında haberini aldık. İşte bu ödül artık Tarık Akan için de, yalnızca Emel Sayın için değil. Darbeler konulu bir seçki yaptık, orada da anacağız onu. Dört filmle anacağız. Kızı çok güzel bir şey söyledi, onu kaybetmedik, kazandık.

Anna Kafamda Bit Var’ın tekrar okunmasının tam zamanı.

Kızının sözüne gönderme yapıyorum tekrar. Akan’ın anıları, yaşadıkları, eylemleri halkın gözünde çok yoktu. Şimdi bilmeyenler de öğrendi o yüzlerini.

 

“ÇOK FİLM VAR AMA NİTELİK SORUNU DA VAR

Ekim ayında festival başlıyor. Sizi en çok neler heyecanlandırıyor?

Kalpten vuracak filmler var. Örümcek Kadının Öpücüğü örneğin, başka bir konseptte izleyeceğiz onu. Darbe filmleri gözüyle başka bir anlam ifade edecek. Yarışma dışında da çok güçlü filmlerimiz var. Film seçkileri yaparken, eskiden film olmadığı için sıkıntı yaşarlardı. Şimdiyse çok film ama düşük nitelik var. Bir yandan da çok iyi genç yönetmenler var. İlk filmler çok önemli.

Adana’da da birçok film izledik. Antalya’da da izleyeceğiz şüphesiz.

Evet bir film var mesela, adını vermeyeyim şimdi, beni çok heyecanlandırıyor. Cannes’daki Lobster gibi bir film var seçkide. Çok heyecanlanıyorum düşününce.

Sahada olmayı seviyorsunuz, masadan yönetmiyorsunuz işleri. Bu önemli bir özellik.

Geçen gün ofiste bir konuşma yaptım. Gittikçe kalabalıklaşıyoruz, çok arzu ediyorsanız, bir chart yapalım, kim kime emir veriyoru yazalım, beni en alta koyun. Ego yapmayacağız, festival geliyor, gelecekte ne olacağını bilmiyoruz. Bugün en iyi ne yapılacaksa onu yapacağız.

HEPİMİZİN İÇİNDE FESTİVAL CANAVARLARI VAR

Ekibi seçerken nasıl bir yöntem uyguladınız?

Kadın en başta. Bu soru için de çok teşekkür ederim. Ekibi soran ilk kişi oldun. İçinde çok eskiden gelen insanlar, arkadaşlarım da var, Hürriyet’ten gelen dostluklarım da var, yeni de. İnternette Netbul’u kurduğum zamanda da aynı şeyi söylemiştim. Kavgayı sevmem, içim sıkılır. Cvye bakmam, uyumlu olmasına, çalışmaya bakarım. O şirket bitti, satıldı, hala Netbul deyince herkes hatırlıyor. İlk bizdik. Gazeteci atma furyasında biz orada toplandık. Ve tüm bu başarılar uyumla, egoyu dışarda bırakmakla oldu. Çocuğumun olmaması da belki bu işlerin gerçekleşmesi içindi. Ehil olan tecrübesizi yetiştirir bizim ekibimizde. Hepimizin içinde festival canavarları var. Şimdi çalışma zamanı bu canavarla, festival bitince eğlencemizi yaparız.



GERARD DEPARDİU FESTİVALE GELİYOR 

Yabancı misafirler kesinleşti mi?

Gerard Depardiu geliyor, evvelsi gece 4 kişi daha kesinleşti. Kendilerinden de yazılı teyit alınca açıklayacağım.

Açılışta önemli konserler oluyordu önceden. Bu yıl da olacak mı?

Kobane’yi yaşamıştık, iptal ettik. Ertelemelerden dolayı konsantrasyonumuzu filme verdik ikinci sene. Bu sene ilginç şeyler yapacağız.

ÜÇ FİLM PROJESİYLE BİRDEN UĞRAŞIYORUZ 

Yeni film projeleriniz olduğunu duydum.

Üç çalışma birden var. Biriyle on yıldır uğraşıyoruz. Bir Komedi filmi. Ocak’ta çekmeyi planladığımız bir şey var, güzel bir kış filmi. Yüksel Aksu’yla devam, onunla güzel bir ahenk tutturduk.

İftarlık Gazoz çok etkileyici bir film oldu. Yeni bir Cem Yılmaz gördük.

Cem ile ilgili çıkarımım şu: Benim tanıdığım en mütevazı, disiplinli adam. Zamanında sette, sonuna kadar durur, destek verir, destek alır, egoyu dışarda bırakır. Kendi kimliğinden sıyrılıp yeni biri olabiliyor istediğinde. Av Mevsimi’nde hissetmiştim bunu. O şiveyi nasıl o kadar kısa sürede yaptı hala inanamıyorum.

MİDEMDE KELEBEKLER UÇUŞUYOR 

Antalya Film Festivali her yıl kendini yeniliyor. Bu festivalle ilgili söylemek istediğiniz son bir söz var mıdır?

Uluslararası ciddi bir güç haline geldi artık Antalya Film Festivali.

Son bir soru… Başarı bağımlılık yapan bir şey değil mi?

Başarı deyince hedefe kitlenmeyi anlıyorum. Midemde kelebekler uçuşuyor. Zaten yapmam gerekenleri yaparken başarı hissetmiyorum, keşfettiğimde hissediyorum. Dondurmam Gaymak’ı ben keşfettim. Yüksel Aksu bir marka artık. Aslında iyi filmler yanlış yaklaşımlar sebebiyle karşılığını bulamayabiliyor. Yanlış fragman, yanlış dil yüzünden ne çok film başarısız oldu. Biz kendi projelerimizi iyi anlatmayı en çok bunun için önemsiyoruz.

ÇOK OKUNANLAR