ALKIŞ

Alkışlar Ali Saydam için...

Bir iletişim profesyoneli olan Yeni Şafak yazarı Ali Saydam, bugünkü yazısında bunu Boeing örneği ile o kadar güzel açıklıyor ki kendisini alkışlamadan geçemedim.

Alkışlar Ali Saydam için...

Bir markanın, kurumun iletişimi nasıl kurduğu en çok kriz zamanlarında belli olur. Bunun için kriz yönetimi kurumsal iletişim açısından büyük önem taşır. 

Bir iletişim profesyoneli olan Yeni Şafak yazarı Ali Saydam, bugünkü yazısında bunu Boeing örneği ile o kadar güzel açıklıyor ki kendisini alkışlamadan geçemedim.

Biliyorsunuz dünya Trump'ın tüm Boeing 737 Max 8 ve Max 9 tipi uçakların ikinci bir talimata kadar uçuşlarının durdurulduğunu açıklamasıyla çalkalanıyor.

Boeing'in son altı ayda iki uçağı düştü. Ve toplamda 346 kişinin hayatına mal oldu. Boieng markasının zararı da büyüktü, olay sonrası hisseleri çakıldı.

Peki Boeing krizi nasıl yönetemedi? Neler yapabilirdi? Ali Saydam'dan dinleyelim:


Teori diyor ki; ortada bir krizin var olup olmadığını anlamak için yapılacak ilk şey, hasar tespitidir. Hasarın büyüklüğüyle krizin büyüklüğü arasında düz orantı vardır.

Bu ne demektir?

Bu, ‘hasarın şiddeti’ ne kadarsa ‘kriz iletişimi’nin kapsamı ve boyutu da o düzeyde olmalıdır.

....

Boeing ise yapa yapa şu açıklamayı yapıyor:

“Yolcu ve mürettebatın hayatını kaybettiğini öğrenmenin üzüntüsü içindeyiz. …ABD Ulusal Taşımacılık Güvenliği Kurulundan gelen talep üzerine ve onlara teknik yardım sağlamak amacıyla Boeing teknik ekibi hazır bekliyor.”

Ne bu?

Böyle kriz iletişimi olmaz. Buna yasak savma bile denemez. Alay eder gibi. Keşke tamamen sussalarmış. Boeing krizden dolayı değil, krizi ve iletişimini doğru düzgün yönetemediği için çakılacak.

Peki ne yapmalıydı?

Olayın teknik araştırmasının derhâl başlatıldığını ve sonuçların şeffaflıkla paylaşılacağını açıklamalıydı.

Üretimdeki uçakların derhâl gerekli kontroller için gerekli sürecin başlatıldığını söylemeliydi.

Belli bir tarih vererek bu uçakların uçuş güvenliklerinin bir kez daha tamamlanarak piyasaya sürüleceğini bildirmeliydi.

Hayatını kaybedenlere ve yakınlarına ödenecek tazminatın çok daha fazlasını kendisinin karşılayacağını söyleyebildi.

Bundan sonra pilotaj hatası dışında her türlü arıza ya da kaza anında tüm sorumluluğu üstleneceğini ifade etmeliydi.

Her krizde olduğu gibi belki bir tortu kalırdı ama hiç olmazsa bu seferki gibi yerlerde sürünmezdi. Geçmiş olsun!

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar