GÜNDEM

Ahmet Kekeç köşe yazılarında

Köşe yazarları vefatının ardından Ahmet Kekeç'i anıyor.

Ahmet Kekeç köşe yazılarında

Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, köşe yazarları tarafından anılıyor. Bugün de bazı yazarlar Kekeç'e ilişkin veda yazarılarını köşelerinde yayınladılar:

- Sabah gazetesi / Hilal Kaplan: Ahmet Kekeç’in ardından...

"Sert, vakur ve adanmış. Ahmet Abi deyince aklıma gelen ilk üç sıfat. Matbuat dünyamızda polemik türündeki en sert yazıları kâleme alan kişiydi. Ama bu nobran bir sertlik olmadı hiçbir zaman, bazen mizahi bazen edebi güçlerini çağırarak kâleme aldığı köşe yazıları, her zaman ince bir üslupla sert niteliği birleştiren şahane metinler olurdu..."

Yazının tamam ıiçin tıklayınız

- Akşam gazetesi / Kurtuluş Tayiz: Ahmet Abi…

"Siyaset ve medyanın en hareketli olduğu günlerdi. Liberallerin medyadaki ağırlığı hayli fazlaydı. O günlerde, sivri kalemiyle tanımıştım Ahmet Kekeç’i. Türk medyasındaki liberal vesayetine son veren ilk yazılar onun eseriydi. Naçizane, biz de yazılarımızla Ahmet Abi’nin izinden gitmiştik. Sonrasında FETÖ’yle kavga başladı. Siyasette yarılmalar oldu. Vesayetin her türlüsüyle tavizsiz mücadele etti Ahmet Abi."

Yazının tamamı için tıklayınız

- Hürriyet gazetesi / Nedim Şener: Ahmet Kekeç anısını aktarıyor

"7 Şubat olayı FETÖ’nün devleti tam anlamıyla ele geçirmiş bir yapı olduğunu gösterdi. Erdoğan ameliyat olduktan sonra bazı gazeteciler ziyaretine gitti. Bundan sonrasını Ülke TV’de açıklama yapan gazeteci Ahmet Kekeç’ten dinleyelim: “Gel zaman git zaman, bu 7 Şubat (MİT krizi) oldu. Başbakan’ın ameliyatı dolayısıyla biz eski tanışı sıfatıyla bir grup olarak ‘geçmiş olsun’a gittik. Fehmi Koru, Akif Beki, Mustafa Karaalioğlu, Mehmet Ocaktan, İbrahim Kiras ve ben. Bu ismini saydığım insanlar şahittir bu anlatacağım olaya. Ben Başbakan’a, Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın niye alındığını sordum. ‘Siz mi aldırdınız’ dedim. Başbakan çok şaşırdı. ‘Asla böyle bir şey söz konusu değil, deli saçması bu’ dedi. Yalçın Akdoğan’ı çağırdı. Akdoğan da hemen yanımızdaydı. Biraz uzak bir mesafede oturuyordu.  ‘Yalçın, Sadullah Bey’e bu gazetecilerin durumunu bir sor bakalım, bunlar hakikaten terör örgütü üyesi diye mi yatıyorlar, buna bir baksın Adalet Bakanı’ dedi. Bunu ilk kez açıklıyorum. Yalçın Akdoğan’a bunları söyledi. Kısa bir süre sonra da tahliye edildiler zaten.” Evet, 12 Mart 2012 günü tahliye kararı çıktı. Ahmet Kekeç’in vefatı beni yıllar öncesine götürdü. Aslında o günleri bir de yüz yüze konuşacaktık ama olmadı. Bu anısıyla hayatımda unutulmaz bir yeri oldu. Ona Allah’tan rahmet, ailesine dostlarına sabır diliyorum, mekânı cennet olsun."

Yazının tamamı için tıklayınız

- Hürriyet gazetesi / Ahmet Hakan: Köşe yazarlığı ve Ahmet Kekeç

Ben köşe yazarlarını şu şekilde ikiye ayırmam:

- BİR: Benim gibi düşünen, olaylara benim gibi bakan köşe yazarları.

- İKİ: Hiç katılmadığım şeyler yazan köşe yazarları.

Ben köşe yazarlarını şu şekilde ikiye ayırırım:

- BİR: Takır tukur yazan, ne yazdıklarını asla merak etmediğim ve yazmadıklarında farkına bile varmadığım köşe yazarları.

- İKİ: Kelimelere dans ettiren, yazmadıkları günlerde beni büyük bir boşluk duygusuna düşüren ve iştahla okuduğum köşe yazarları.

Kaybettiğimiz Ahmet Kekeç... Benim açımdan işte bu ikinci kategoriye giren köşe yazarlarının en başında geliyordu. Bir kez daha Allah’tan rahmet dilerim.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar