Ahmet Hakan kaybetti

Kimileriniz “yahu adamın yazısını bir gün yayımlanmadı ve önceden haber vermediği gibi sonrasında da neden yayımlanmadığından söz etmediği için bir adam kaybeder mi?” diye sorabilirsiniz…

*

Benim için kaybeder arkadaş…

Kaybetmeli de…

Çünkü…

*

Ben esnaf çocuğuyum…

Ve benim doğup büyüdüğüm kentte esnaf halen; bir yere gitmişse kapıya “(Meselâ) namazdayım” ya da “küçük su için gittim az sonra döneceğim” diye not düşer…

*

Yok eğer o gün dükkanını açmamışsa, ertesi günlerde de açamayacaksa bunun da sebebini izah eder (Ki genellikle cenazedir ya da büyük şehre mal almaya gidilmiştir)…

*

Esnaf bu notu müşteriye ve çevresine duyduğu saygıdan dolayı koyar kapısına...

Onlara nasıl da değer verdiğini anlatmak istemektedir.

*

Ahmet Hakan, ertesi gün ya da takip eden birkaç gün yazı yazamayacağını, tatile ya da bir iş için bir yerlere gittiğini döneceği güne kadar bildiren ve…

Üstüne üstlük haftada 6 gün köşesini boş bırakmayan bir yazardır…

Bu tavrıyla da daime takdirimi kazanmıştır…

*

Ve fakat dün (Pazar) köşesinin neden boş kaldığına dair en ufak bir not bile yoktu…

Bugün ise, bir gün önce köşesi doluymuş gibi yazıyordu yazılarını…

*

Halen ülkenin “en saygın ve etkin gazetesi” olarak bilinen Hürriyet’te yazan bir arkadaşımız bu konuda okurunu bilgilendirmeye mecburdur.

*

İşte o mecburiyeti yerine getirmeyen ve hatta Ahmet Hakan kaybetti…