Seks, öpüşme, cinsellik...
Hani bunlar "gizlideki" mevzulardır ya...
Tenha yer ister, gece
karanlıklarını sever ya...
Hani insan doğum yaparken gözlerden
ırak olmak ister de...
Ölüm döşeğinde "aydınlık" ve
"kalabalık" arar ya...
İşte öyle televizyon ile gazete camiası arasındaki
polemik farkı.
Ben televizyon camiasından olduğum için acayip
"utandırıyor" beni bu köşe polemikleri...
İki kişinin kavgasını tüm medya alemi izliyor.
Hani "umumi" mahalde "seks" yapar
gibi halleri...
Televizyon camiasında böyle değildir bu işler.
Tenhada olur "ırza" geçişler...
Dediğim gibi bu köşe kalaylamaları acayip
"utandırıyor" beni...
Kimi"anasından doğduğu yere kadar" kadar
kovalıyor.
Kimi "perşergeye yalatıyor"...
Savundukları sunturlu sözlerin ardından yüzyüze gelince...
Kırmızı mı mor mu giyerler diye
meraklanıyorum...
Oysa televizyon camiası öyle midir?
Küfürler de "tenhada" edilir.
"Yedi sülalesi" de gizlide bellenir...
Yüzyüze gelince ne kırmızıya döner kıyafetler ne
mora...
Köşelerden "tehditler" de acayip utandırıyor
beni...
Ya genel yayın yönetmenine çatıyor, "sustur bunu"
diye...
Ya patronuna "aba altından sopa sallıyor" at bunu
diye...
Televizyon camiası mı?
Orada tenhada olur bu mevzular.
Daha "belden aşağıdır" ama...
"Kulis" gibi şık bir ismi vardır...
Bir de "arap sabunu" sponsoru.